En büyük yatırımı demokrasiye yaptık...

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türk ekonomisinin, dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri olma sürecine tanıklık edildiğini belirterek, bu süreçte karşılaştıkları dirençleri demokrasi, birlik beraberlik, kardeşlik ve kalkınmayla göğüslediklerini söyledi.

En büyük yatırımı demokrasiye yaptıklarını vurgulayan Bağış, "Demokrasiye yaptığımız yatırım sayesinde istikrar ve güven ortamı pekişti. Güçlü kalkınma ve güçlü ekonomi hedefimizin tamamlayıcısı güçlü ve ileri demokrasidir." dedi.

Bakan Bağış, Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin (EGD) düzenlediği kahvaltıda ekonomi gazetecileriyle bir araya geldi. Türkiye'nin, 26. sıradan dünyanın en büyük 16. ekonomisi haline geldiğini ifade eden Bağış, son 8,5 yılda çok ciddi dirençlerle karşılaştıklarını kaydetti. Bağış, tüm engellere rağmen iktidarda bulundukları sürede 'inadına demokrasi' ile ilerlediklerini belirterek, "Biz en büyük yatırımı demokrasiye yaptık, demokrasiye yaptığımız yatırım sayesinde istikrar ve güven pekişti. Güçlü kalkınma ve güçlü ekonomi hedefimizin tamamlayıcısı güçlü ve ileri bir demokrasidir. Şimdi aynı çevrelerin tasfiye korkusuyla, yok olma korkusuyla, tedavülden kalkma korkusuyla daha da hırçınlaştıklarını görüyoruz. Bu ülkenin kaynaklarını yıllarca çarçur eden, millete değil kendine yontanlar da aynı zihniyetti. O yüzden ekonominin beli doğrulmadı... " şeklinde konuştu. Türkiye'nin terör sorununa da değinen Bağış, son 30 yılda Türkiye'nin terör örgütüyle mücadeleye 300 milyar dolar harcadığına işaret etti. Bağış bunun ülkenin 30 yılda 300 milyar daha az kalkınması anlamına geldiğini, bu meblağ ile 150 Boğaz Köprüsü yapılabileceğini söyledi. Bağış hükümetin son 9 yılda attığı adımlarla Türkiye'nin bu konuda doğru noktayı yakaladığını belirterek, bir yandan demokratik standartlarını ileriye taşırken, diğer yandan da güvenliği zedeleyecek unsurlara da taviz vermeyerek terörün köşeye sıkıştırıldığını kaydetti. Bağış, Türkiye'nin ekonomide aldığı mesafeye dikkat çekerken, AB sürecinin önemine işaret etti. "AB ülkeleri bütçe açıklarıyla, ekonomik daralmayla, borç finansmanıyla boğuşurlarken hemen yanı başlarındaki Türkiye genç, dinamik ve eğitimli işgücüyle büyüme rekorları kırarak 2023 hedefleri doğrultusunda emin adımlarla ilerlemektedir." diyen Bağış, bu olumsuz tabloya rağmen dünyanın hâlâ güçlü bir AB'ye ihtiyacı olduğunu kaydetti.

Bağış, krizin AB'nin genişlemesinin önemini ortaya koyduğunu, ekonomik kaygılarla Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkanların tezlerinin çürüdüğünü ifade etti. Bağış; "G-20 ülkeleri, dünya ekonomisinin yüzde 90'ını, dünya ticaretinin yüzde 80'ini ve dünya nüfusunun üçte ikisini temsil ediyor G-20'de AB 6 temsilci ile yer alıyorsa ve Türkiye müzakereleri yürüten bir ülke olarak burada 7'nci ülke oluyorsa, bu mesajı AB çevreleri doğru okumalıdır. AB için de küresel bir aktör olmanın yolu Türkiye'nin üyeliğinden geçmektedir. Ekonomide Türkiye modeli diplomaside de 'ekonomi diplomasisi' diye bir kavramı öne çıkarmıştır. Avrupa'daki dirençleri ekonomi diplomasisiyle kırmaya çalışıyoruz." diye konuştu.