Emrullah İşler: Türkiye?nin sistem değişikliğine ihtiyacı var
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler Söz Bitmeden Özel programının konuğu oldu. Programda Türkiye?nin sistem değişikliğine ihtiyacı olduğunu vurgulayan İşler, aksi halde 10 yıl sonra ülkede farklı tablolar çıktığında ülkede kavga ve çatışmaların yaşanabileceğinin altını çizdi.
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler programda ayrıca, Cumhurbaşkanı?nın Anayasa?ya göre sorumluluk sahibi olmadığını dolayısıyla halkın seçtiği Cumhurbaşkanı?nın sorumluluk alabilmesi için sistem değişikliğine ihtiyaç olduğunu vurguladı. İşler şu ifadeleri kullandı:
10 YIL SONRA MEVCUT SİSTEMDE ÇATIŞMA ÇIKABİLİR
?Başbakan ile Cumhurbaşkanı arasında herhangi bir sıkıntı yok. Esas sıkıntı ne zaman çıkar? Cumhurbaşkanı bir siyasi gelenekten gelir, hükümetin başındaki isim de farklı bir gelenekten geldiği zaman bir çatışma, bir kavga çıkması doğaldır. Çünkü mevcut sistem, mevcut Anayasa çok sıkıntılı? Bu kavganın çıkmaması için biz diyoruz ki, sistem değişikliğine gidilmesi lazım. Bugün Ak Parti iktidarda. Tamam!.. Ama 10 yıl çabuk geçer. 10 yıl sonra farklı tablolar çıktığı zaman dolayısıyla Türkiye?nin bir çatışma içinde kalmaması lazım. Cumhurbaşkanı?nın Anayasa göre yetkili ama sorumsuzdur. Parlamentonun seçmiş olduğu Cumhurbaşkanı için bu durum geçerli olabilir. Halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı ama sorumsuz? Sorumluluk hükümette olacak. Türkiye?nin geleceği açısından muhakkak sistem değişikliğine gidilmesi gerekiyor. Anayasa değişikliğine gitmesi lazım.. Köklü Türkiye?ye yakışır sivil, demokratik insan haklarını ön planda tutan bir Anayasayı biran önce yapıp 21. Yüzyılın güçlü ülkeleri arasına girmemiz lazım.?
Emrullah İşler'in açıklamalarından diğer satırbaşları:
Elif Çakır: Deniliyor ki. 55 milyon seçmenin sadece %20,8?ini alabildi. Sizin beklediğiniz oran neydi? Katılımı düşük buluyor musunuz? Yoksa beklediğiniz sonuç muydu?
Emrullah İşler: bu seçim ülkemize milletimize hayırlı uğurlu olsun. Millet olarak bir ilki yaşadık. 10 Ağustos günü tarihi bir gündü. Yeni Türkiye?nin mimarı Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı seçildi.
Katılım düşük değil %74?e yakın bir katılım söz konusu?
Elif Çakır: Neden katılımın düşük olduğu üzerinden bir algı oluşturulmaya çalışılıyor?
SEÇİM YEREL SEÇİMLERE GÖRE DAHA SAKİN GEÇTİ
Emrullah İşler: Daha önce ki seçimlerde %80?lerde bir katılım söz konusu, tabi Türk milleti politize olmuş bir toplu,. Dolayısıyla seçimlere katılım gerçekten yüksek oluyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi daha sakin bir ortamda geçti.
Adaylardan kaynaklanan bir durumda söz konusuydu. Gerçek anlamda cumhurbaşkanı olacak tek bir aday vardı oda sayın Recep Tayyip Erdoğan?dı. Dolayısıyla diğer iki adayın cumhurbaşkanı olma şansı ne ilk tur için ne ikinci tur için söz konusu olmadığından dolayı bu katılım oranı da daha önceki seçilere göre bir düşüklük söz konusu oldu.
YÜZDE 74 ORANINDA KATILIM AVRUPA ÜLKELERİNDE YOK
Bu yüzde 74 rakamı daha demokratik ülkelere baktığımız zaman böyle bir katılım yakalamak doğrusu neredeyse mümkün değil. Bu bakımdan katılım çok ciddi bir katılım yüzde 74 oranı çok iyi bir rakam büyük bir başarı olarak görüyorum.
Elif Çakır: 5 milyon seçmenin sandığa gitmediği konuşuldu, Bu rakam şimdilerde 12 milyon 15 milyon arasında gidip geliyor. ?Bu seçmen sandığa gitmiş olsaydı aslında Erdoğan kazanamazdı, çatı aday kazanırdı? gibi mukayeseler yapılıyor siz ne düşünüyorsunuz?
KATILIM YÜZDE DOKSANLARDA OLSAYDI ERDOĞAN YÜZDE 55?İ YAKALARDI
Bu yaklaşım doğru değil. Kamuoyu yoklamalarında Sayın recep Tayyip Erdoğan?ın oy oranı %55?lerin altına düşmüyordu. Dolayısılayla bu kamuoyu yoklamaları da milleti sefahate sevk etti. Çatı adayına oy kullanacak adaylar da oy kullanmamış olabilir, ama oy kullanmayanların büyük çoğunluğu AK Parti seçmenlerinden de kullanmayanlar var. Yaz aylarına denk gelmesi ramazan ayından yeni çıktık, bayram ardından millet bir nefes almak için kimisi tatile çıktı, kimisi köyüne köyüne, kabasına yaylasına gitti. Bizim seçmeninde çoğu dar gelirli insanlar, bunlar ekstra bir masraf yapıp tekrar yaşadıkları yere geri dönüpte oy kullanma fedakârlığında bulunmadı. Bundan dolayı da oy kullanmayanlar oldu. Katılım %90?larda olsaydı Sayın Erdoğan kesinlikle %55?i yakalardı.
KARŞIMIZDA RAKİP YOKTU
Biz seçim kampanyası yaptık. Çıtayı yükseltelim diye, karşımızda rakip yoktu. Ne MHP teşkilatı hareketliydi ne CHP teşkilatı hareketliydi.
ÇATI ADAYI FORMÜLÜ TUTMADI
Buda şunu gösteriyordu. Bu çatı adayı formülünün CHP ve MHP teşkilatlarında tutmadığını gösteriyordu. Bu çok açı ve netti.
MUHALEFETİN ADAYI SİYASETİN İÇİNDEN OLMALIYDI
CHP ve MHP teşkilatı son derece taktik bir hata yaptı. Oda şuydu: İlk turda kendi adaylarını göstereceklerdi. Çünkü? halkın seçeceği cumhurbaşkanının siyasetin içinden gelmesi gerekiyordu? bunu dahi okuyamadılar. Siyaseten gelen adaylarını göstermiş olsalardı seçimde bir heyecan olurdu. Seçimler 2. tura kalsaydı o zaman da o çatı aday formülü ortak aday formülü 2. Turda daha sağlıklı olurdu. Böyle yapmadıkları içinde sahada seçim var mı? Yok mu? Türkiye geneline baktığımız zaman pek alışkın olmadığımız manzaralar gördük. Hiçbir heyecan yoktu.
SANDIK SONUÇLARINDA ERDOĞAN SEVGİNİ GÖRDÜK
Teşkilatlarımızın çalışmalar ve Recep Tayyip Erdoğan?ın yaptığı mitingler vardı. Yaptığımız mitinglerde 30 Mart?ta olan heyecanın olmadığınız bizde net bir şekilde görüyorduk. Ama toplumumuzda da gerçekten büyük bir Recep Tayyip Erdoğan sevgisi var. Bu sevginin karşılığını yine biz meydanlarda gerçekten gördük. Sandık sonuçları da bunun böyle olduğunu ortaya koydu.
ERDOĞAN?IN ALDIĞI OYA BÜTÜN DÜNYA ŞAPKA ÇIKARDI
Bütün bu çatı karşı ittifaklara, 13, 14 partinin ittifakına rağmen ve bir takım güç odaklarının, grupları, paralele yapının ciddi muhalefetine rağmen bu rakam fevkalade bir rakam. Bütün dünya artık Sayın Recep Tayyip Erdoğan?ın, cumhurbaşkanımızın zaferini konuşuyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.