''Elhamdülillah ekonomi de kötüye gidiyor''

''Elhamdülillah ekonomi de kötüye gidiyor''
 Ekim 2008?de, yani küresel krizin patlak verdiği ilk aylarda bir uçak yolculuğu sırasında sarf edildi bu cümle. Ne zaman ve nerede edildi, kim etti...

 

Ekim 2008?de, yani küresel krizin patlak verdiği ilk aylarda bir uçak yolculuğu sırasında sarf edildi bu cümle. Ne zaman ve nerede edildi, kim etti Mehmet Acet'in açıkladığı kadarıyla öğrenmek için tıklayın:

Muhalefet partilerinin hepsi birden ?travma yaşıyor.?

CHP-BDP ittifakı dahil bütün güncel tartışmaları, aslında muhalefetin referandum sonrası yaşadığı büyük sancının sonuçları olarak görmek lazım.

CHP, vesayet rejimi hızla gerilediği için travma yaşıyor.

MHP, terörün yükselişe geçtiği dönemlerde o iklimden beslenen bir parti olmaya kendisini mahkum ettiği için, derin bir moral bozukluğu içinde bocalayıp duruyor.

BDP ise, hem son bir yılda yaptığı ?hayati nitelikte hatalar nedeniyle? kürt seçmen nezdinde kredi kaybettiği için, hem de kürt sorunu çözüm evresine girdiği için sıkıntıda.

Bütün bunların hepsini topladığınız zaman da, Türkiye?deki ?tarz-muhalefet? sorununun sonuçlarını görüyorsunuz aslında.

Türkiye?de hep, Hüseyin Çelik?in dediği gibi ?komşumun evi yansa da ben de yumurtamı pişirsem? mantığıyla hareket eden bir muhalefet gördük.

Yani, ?her ne pahasına olursa olsun, isterse ülkede yangın çıksın, yeter ki bu iktidar gitsin yerine ben geleyim? diye düşünen bir muhalefet anlayışı.

CHP?nin anamuhalefetteki 8 yıllık geçmişine, özellikle son 5 yılına baktığınız zaman, bunu görürsünüz.

Kılıçdaroğlu?nun bugün yaptığı da iktidara gelmek için her yolu meşru gören bir anlayıştan öteye gitmiyor.

MHP, terörün yükselişiyle oy devşirmek isteyen, açılım politikasıyla mesafe almaya çalışan hükümeti ?vatan haini? ilen eden bir parti olarak bu tarife uygun bir çizgi izledi.

BDP ise, kürt sorununun çözümünden değil, devamından beslenen bir parti gibi davrandı.

(Açılım sürecinin en kritik evresinde Emine Ayna?nın kahkahalar atarak ?açılım bitti, bitti!? dediğini hatırladınız mı)

 

Sonunda bu ilkesizlik, referandum sürecinde duvara çarpıp bu partilerin kucağına düştü.

Hepsi birden fark etti ki, sadece kötüleyerek, sadece negatif bir dil kullanarak gidilecek bir yer yok.

Başlıkta ki sözün hikayesine gelince.

Ekim 2008?de, yani küresel krizin patlak verdiği ilk aylarda bir uçak yolculuğu sırasında sarf edildi o sözler.

Arka koltukta yolculuk eden bir muhalefet partisinin mensupları, (ismini vermeyeceğim, siz  anlayın) ön koltukta bir iktidar partisi ileri geleni olduğundan habersiz şekilde birbirleriyle konuşuyorlardı.

Konuşmanın konusu, Ak Parti hükümetinin gidişatıyla ilgiliydi.

Belli ki krizin patlamasıyla ?hükümetin gidici? olduğuna dair bir umut belirmişti. 

Ve kriz, onları bu yönüyle sevindirmişti.!

Bir tanesi yanındakine dönüp aynen şöyle dedi.

 ?Elhamdülillah ekonomi de kötüye gidiyor!?

Bu belki gayr-ı ihtiyari söylenmiş bir sözdü.

Ama bir yere kadar muhalefet partilerinin ortak hissiyatını da yansıtmıyor mu?

Mehmet Acet - Haber 7

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.