Ekonomi zirvesi başladı

Ekonomi zirvesi başladı
İstanbul Ticaret Üniversitesi Ekonomi ? Finans Uygulama ve Araştırma Merkezi?nin düzenlediği '2013 Biterken Ekonomik ve Finansal Görünüm ve Beklentiler...


İstanbul Ticaret Üniversitesi Ekonomi ? Finans Uygulama ve Araştırma Merkezi?nin düzenlediği '2013 Biterken Ekonomik ve Finansal Görünüm ve Beklentiler Zirvesi' başladı.

 

Ekonomi duayenlerinin buluştuğu zirve, İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanvekili Hasan Erkesim ile üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Nazım Ekren?in açılış konuşmalarıyla başladı. Zirve 23-24 Aralık günlerinde üniversitenin Eminönü Kampüsü?nde gerçekleşecek. Merkez Bankacılığı ekonomik görünüm ve beklentiler, bankacılık sektöründe, sermaye piyasalarında ve reel sektörde görünüm ve beklentiler başlıklı oturumların gerçekleştirildiği zirvede açılış konuşmasını yapan İstanbul Ticaret Üniversite Rektörü Prof. Dr. Nazım Ekren, ?İçinde bulunduğumuz bu günlerde beklentilerinin de hızla değiştiğini, değişen beklentilerinde görünüme neden olduğunu söyleyebiliriz. Görünüm ve beklentiler derken her ne kadar ekonomi, finans merkezimiz bu zirveyi düzenlemiş olsa da ekonomik gelişmeleri ekonomi dışı faktörler bekliyor.

Sosyal yapılar, siyasal yapılar, kültürel yapılar ve uluslararası ilişkiler ve dinamikler de herhangi bir ülkenin ekonomik yapı ve ilişkiler sistemini doğrudan ve dolaylı etkilediği için oradaki görünüm ve beklentide şekillenmiş oluyor. Kısacası üzerinde tartışacağımız ana konu, bu çerçeve içinde bu göstergelerle sınırlı olmaksızın ekonomik ve siyasal bir miktarda finansal bir süreci de dikkate alırsanız mevcut durumda ülkemizin ve sektörlerin hangi baskılar ya da dinamikler altında faaliyette bulunduğunu, buna bağlı olarak da nasıl bir tablonun ortaya çıktığını, bu tabloya ilişkin ana oyuncuların, aktörlerin beklentilerinin neler olduğunu tartışmaya çalışacağız? diye konuştu.

Türkiye ekonomisinin geçtiğimiz 11 yıllık süre zarfında çok kapsamlı bir dönüşüm sürecinden geçtiğini, ekonominin kayda değer bir biçimde güçlendiğine ve büyüdüğüne şahit olunduğunu anlatan İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Hasan Erkesim, ?İşte bu sayede 2009 yılında yaşanan küresel finans krizi ülke ekonomisinin gelişme ve büyüme dinamiklerini ortadan kaldırılmadı. Krizinin hemen ardından da yani 2010 ve 2011 yıllarında ortalama yüzde 9 oranında büyümeyi başardık. İktisadi faaliyetler bölgeler bağlamında bölgemizin belki de en dikkat çekici ve önemli aktörlerinden biri konumuna geldik? dedi.

FİYAT İSTİKRARI SAĞLANMALI
TC. Merkez Bankası Meclis Üyesi Prof.Dr. İlker Parasız?ın moderatörlüğünde gerçekleşen birinci oturumda, küresel finans krizinin merkez bankacılığını nasıl değerlendirdiği konusunda herhangi bir belirlilik olmadığını dile getiren T.C. Merkez Bankası Araştırma ve Para Politikası Müdür Yardımcısı Dr. Soner Başkaya, ?Merkez Bankası öncesinde fiyat istikrarına odaklanır. Enflasyon hedeflemesi dediğimiz politikalarda fiyat istikrarını sağlaması tek amaçtır. Fiyat istikrarını sağlarsanız mesela faizlerdeki dalgalanmaları dengelersiniz, bu şekilde yatırımların olumlu etkilenmesine neden olursunuz. Bu da istikrarın kazanmasını sağlar. Fakat küresel sonuç bize bunun pek öyle olmadığını gösterdi. Merkez bankaları fiyat istikrarın mimarı olarak finansal istikrarı dikkate almadılar. Gelişmiş ülkelerdeki küresel dengesizliklerden dolayı Türkiye gibi küçük, açık ekonomilerde de bir anlamda bu küresel krizin yansımaları görüldü. Bunu nihayetinde makro finansal sistemi kontrol etmek amacıyla yeni bir para politikası oluşturma ihtiyacı duyuldu? dedi.

ÖNÜNÜZÜ GÖREMİYORSANIZ DİKKAT
Yapı Kredi (YPK) Bankası Baş Ekonomisti Doç. Dr. Cevdet Akçay, ?Türkiye?nin idaresini doğru yaptığı takdirde siyasi olaylardan hiç bahsetmiyorum, onlar kontrolümüzün tamamen dışında olan şeyler ama ekonomi idaresi akıllı götürülürse ki Merkez Bankası, hazine çok iyi götürdüğü kanaatindeyim, Türkiye?nin öne çıkma şansı olduğunu düşünüyorum. Ama şuanda algı bunun tam tersidir. Türkiye geride kalacak ülkeler grubuna dahil ediliyor. Fakat benim şahsi kanaatim bu yanlış soruya verilen doğru cevap yüzünden? dedi. Akçay, ?Önünüzdeki belirsizlik ne kadar fazla ise o zaman sizinde ayağınızı o kadar fazla denk almanız gerekiyor. Bu kamu içinde, şirketler içinde, vatandaş içinde geçerli. Dolayısıyla baktığınız ufuk içinde ne kadar belirlilik ve sağlamlılık görüyorsanız ciddi kararlar alabilirsiniz. Göremiyorsanız da temkinli davranmalısınız. Altının değerlenme koşulu için iki konu var. Biri Amerika?da ciddi bir enflasyon ortaya çıkmasıyla altın anında değerlenir. İkincisi Amerika?da ve nispeten Avrupa?da olduğu söylenen düzeltmenin hiç öyle olmadığı, dünyanın ikinci bir batağa gittiği intibası yerleşirse, yine altın değerlenir. Bunun dışındaki olaylarda altının değerlenme şansı olmaz diye bakmak daha doğru? diye konuştu.

2014?TE DÖVİZ KURU ZORLU BAŞLAYABİLİR
İstanbul Ticaret Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kerim Alkin, ?Türk ekonomi yönetimi 2012?de yumuşak iniş metodu ile özellikle ciddi bir mesafe kat edildiğini görünce ve ekonomiyi tekrar yüzde 2,5 civarında büyütmenin de doğru olmadığını düşününce daha farklı bir taktik izledi. Dünyada önde gelen ekonomilere göre Türkiye?nin bütçe performansı çok iyi olduğu için, istediği zaman büyümeye, kamu harcamalarının katkı sağlamasına imkan sağlayan bir politika izleyebiliyor

. Bu nedenle 2013 yılında özel sektöre yatırım harcamalarının yılın 6 ayında pek katkıda bulunmadığı buna karşılık yılın ikinci yarısında belki biraz daha özel sektör yatırım harcamalarının katkısı olan ama daha çok kamu harcamalarının katkı sağladığı bir süreç izledik. Hatta mega proje olarak adlandırılan, aralarında Marmaray da var, bu tür projeler nedeniyle özellikle 2013 yılının ilk 6 ayında hemen hemen kamu harcamalarının, yatırım harcamalarının büyümeye katkısı da reel artışta adeta Cumhuriyet tarihinde bir rekor kırdı. Bunun da büyümeye bir katkısı oldu? ifadelerini kullandı. Alkin sözlerine şöyle devam etti: ?Amerikan Merkez Bankası?nın tahvil alımını azaltmaya devam ettikçe bunun altın üzeninde belli bir baskı oluşturacağı söylenebilir. Belki 150 dolara kadar altında düzeltme yapma ihtimali var. Ama küresel anlamda herhangi bir risk ortaya çıktığında siyasi ve ekonomik bir gerginlikte piyasalar tekrar altına dönmeyi tercih edecektir. Şu anda altın için biraz baskı sözkonusu. Petrol fiyatları da bu yıl iddialı gibi olmayacak gözüküyor. Döviz kurlarında ise 2014 zorlu başlayabilir.?

NİHAL IŞIK
İSTANBUL

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.