Ekonomi dünyası referandum sonuçlarını değerlendirdi

Ekonomi dünyası referandum sonuçlarını değerlendirdi
TİM Başkanı Büyükekşi referandum sonuçlarına ilişkin "Halkımız, güven ve istikrar ortamının devamı yönünde görüş bildirmiştir. Çift başlılığın kalkmasının önemini kavramış ve yaraların tekrar açılmaması için son noktayı koymuştur" dedi.

İSTANBUL

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) yaptıkları yazılı açıklama ile referandum sonuçlarını değerlendirdi. TİM Başkanı Büyükekşi, halkın kendisi ve geleceği için en doğru kararı verdiği yorumunda bulunarak, şunları kaydetti:

"Kararın tüm halkımız için hayırlara vesile olması en büyük temennimizdir. Halkımız, güven ve istikrar ortamının devamı yönünde görüş bildirmiştir. Çift başlılığın kalkmasının önemini kavramış, koalisyon dönemlerinden kalan yaraların tekrar açılmaması için sürece son noktayı koymuştur. Bugün Türkiye için bir değişim günüdür. İnşallah, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte karşılaştığımız bürokratik engeller azalacak, karar alma mekanizması hızlı bir şekilde gerçekleşecek ve uygulamada yaşanan sorunlar azalacak. Aynı zamanda bakanlıklarımız arasında koordinasyon artacak ve kamu verimliliği üst seviyelere yükselecek. Yine aynı şekilde, yeni sisteminin sağladığı istikrar ve güven ile yatırımlar hızlanacak. Böylece hem üretim, hem istihdam hem de ihracatımız artacak. İhracatımızda 'Atılım Yılı' ilan ettiğimiz 2017, aynı zamanda Türkiye'nin de atılım yılı olacak. 2023 hedeflerimize daha emin adımlarla yürüyeceğiz."

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan da sonuçların hayırlı olması temennisinde bulunarak, "Türkiye anayasa değişikliğiyle ilgili referandumu büyük bir olgunluk, huzur ve demokratik toplumlara örnek teşkil edecek yüksek bir katılımla gerçekleştirmiştir. Anayasa değişikliği milletimiz tarafından kabul görmüştür. Referandum sonucu milletimiz ve ülkemiz için hayırlı olsun. Ortaya çıkan sonucun milletimizin birlik ve beraberliği esas alınarak tüm sorumlular tarafından doğru bir şekilde analiz edilip değerlendirileceğine inanıyoruz. Önümüzdeki dönemin ekonominin ana gündem maddesi olduğu, seçim atmosferinin yaşanmayacağı, ülkemizi yarınlara taşıyacak yapısal reformların gerçekleştirileceği bir dönem olmasını diliyorum." ifadelerini kullandı.

CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem ise referandumu "refaha atılan ilk adım" olarak nitelendirerek, "Yeni ve büyük Türkiye’nin temelleri 'evet'le bugünden atılmış oldu. Türkiye'nin ihtiyacı temel hak ve özgürlüklerin yanı sıra ekonomik özgülüklerin de önünü açacak, sosyal refahı artırmayı hedefleyen bir anayasa değişikliğinin milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Dileğimiz, demokrasilerde millet iradesinin ifade edildiği kabul edilen sonucun olgunlukla kabul edilmesidir. Sandıktan 'evet' çıkmış olması ülke ekonomisinde hatırı sayılır bir iyileşme sağlayacak." değerlendirmesini yaptı.

"Aziz milletimiz Türkiye'nin aydınlık geleceği için 'evet' demiştir"

İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz da yaptığı yazılı açıklamayla referandum sonrası değerlendirmelerde bulundu. Türk milletinin yanılmaz sağduyusu ve şaşmaz öngörüsüyle, ülke olarak bir kritik dönemecin daha başarıyla geride bırakıldığını belirten Kopuz, şunları kaydetti:

"Aziz milletimiz Türkiye'nin aydınlık geleceği için 'evet' demiştir. Aziz milletimiz, Türkiye'yi karışıklık ve yok oluşun içine çekmeye çalışan küresel siyasetin zalim, azgın ve kibirli temsilcileri ve yerli iş birlikçilerine bu sonuçla en büyük dersi vermiştir. Türk iş dünyası olarak inanıyoruz ki, referandumda ortaya çıkan bu sonuç, küresel oyuncu olmaktan çıkarıldıktan tam 100 yıl sonra, Türkiye'yi yeniden büyük devletler arasına sokmuştur. Siyaseten güçlü Türkiye, ekonomik açıdan güçlü bir Türkiye'dir.

Yönetimde çok başlılığın sona erdiği, halkın tercihiyle iktidara gelenlerin muktedir olduğu ve yine halkın oylarıyla gittiği bir sistemi hukuken de yürürlüğe sokmuş bulunuyoruz. Bu sistem, ülkemizin üretim gücünü de ateşleyecek ve teşvik edecektir. Kendine güveni artan, gelecek kaygısı olmayan iş dünyası, yatırımlarını artıracaktır. İşsizlikten enflasyona, yatırımlardan sosyal adaletin tam olarak sağlanmasına kadar birçok alanda son 15 yılda ortaya konulan gelişmeler, artık yeni bir seviyeye evrilecektir. Türk iş dünyası olarak, artık üretime odaklanılan, ticari ve ekonomik gelişmenin temel öncelik olarak gündemimize taşındığı bir sürecin kapısının aralandığını görüyoruz."

Tanzimattan bu yana en büyük amaç olan müreffeh ve büyük Türkiye hedefine, her zamankinden daha yakın olunduğunu kaydeden Kopuz, "Türk Milleti, referandumda verdiği 'evet'le, son 15 yıla damgasını vuran Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a olan güvenini de bir kez daha teyit ederek, onu sistemin başına yerleştirmiştir. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ekonomiden ticarete, siyasetten kültüre kadar her alanda yeni bir dönemin ve atılımın başlayacağına yürekten inanıyorum. 17 Nisan'ın tüm Türkiye'nin siyasal çekişmelerden sıyrıldığı, seksen milyonun dostluk ve kardeşlik içerisinde aydınlık yarınlara hep beraber yürüdüğü bir gün olacağına inancım tamdır. Referandum sonuçlarının hayırlı olmasını diliyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"Ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasında AB üyeliği hedefi önemli bir çıpa işlevi görmekte"

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) da yaptığı yazılı açıklama ile referandum sürecinin tamamlanmasıyla artık özgürlükçü demokrasi ve ekonomiye odaklanma zamanının geldiği değerlendirmesinde bulundu. Ekonomik ve yapısal reformların sürdürülebilir büyümenin anahtarı olduğu belirtilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:

"11'inci 5 Yıllık Kalkınma Planı’nın bu reformları kapsayacağı beklentisi içerisindeyiz. Ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasında AB üyeliği hedefi önemli bir çıpa işlevi görmektedir. AB'ye uyum reformlarını sadece üyelik süreci için değil Türk halkının özlenen özgürlükçü demokrasiyi hak ettiğine inandığımız için destekliyoruz. Önümüzdeki dönemde sadece içeride değil, dışarıda da uzlaşma kültürü ve diplomasi dilinin ağırlık kazanması için siyasi partilerimiz başta olmak üzere iş dünyası örgütleri, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, kanaat önderleri ve toplum kesimlerinin ortak bir gelecek paydasında birleşmesi gücümüze güç katacaktır.

Gelişmiş bir ekonomi için gelişmiş bir demokrasi kültürüne ihtiyacımız vardır. Gelişmiş demokrasilerin birleştirici unsuru ise kapsayıcı ve bütünleştirici bir anayasadır. 21'inci yüzyılda Türk toplumunun ihtiyaçlarına cevap verecek yeni anayasanın, özgürlüklerin önünü açacak, toplumu birleştirecek şekilde, ortak akıl ve uzlaşıyla hazırlanması önemlidir. Ülkemiz, 21'inci yüzyılın dünyasına yakışır yeni ve sivil bir anayasayı hak etmektedir. 80 milyon olarak enerjimizi, geleceğimizi ilgilendiren konulara odaklamalı ve var gücümüzle ülkemizin kalkınması için seferber olmalıyız."

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği'nden (ASKON) yapılan yazılı açıklamada ise, zor bir dönemde milletin önüne gelen hükümet sistemi değişiklik teklifinin millet tarafından değerlendirildiği belirtilerek, "Millet yine diyalog, iletişim ve empatiyi önemsediğini ifade etmiştir. Değişimin her zaman zor olduğu bir gerçektir. Şimdi de zor olmaktadır. Ancak sayısal olarak konunun teknik kısmı çözülmüştür. Ülkemize, milletimize hayırlı olsun. Hiç şüphesiz siyasal anlamı konusunda düşünülmeye, yeni politikalar üretmeye gerek olduğunu göstermektedir. Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin detaylarını ve avantajlarını 2019 seçimine kadar millete çok iyi kavratmaya devam etmek gerekecektir. Ama yeni sistemin milletimize fayda vereceği tartışmasız bir gerçektir." ifadeleri yer aldı.

'Ekonomide yeni çıpa halkımızın 'evet'i olacak'

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, "Ekonomide yeni çıpa halkımızın 'evet'i olacak. Bu 'evet'e üretimde, istihdamda, ihracatta yeni rekorlar yakışır." ifadelerini kullandı.

Çağlar yaptığı yazılı açıklama ile referandum sonuçlarını değerlendirdi. Çağlar, 16 Nisan Anayasa Değişikliği Referandumu sonuçlarına ilişkin şunları kaydetti:

"Ekonomide yeni çıpa halkımızın 'evet'i olacak. Bu 'evet'e üretimde, istihdamda, ihracatta yeni rekorlar yakışır. Bekleyen reformlar için marşa basma fırsatı kapıda. Bugün hem yerli hem uluslararası yatırımcı rahat nefes aldı. Yatırımcı artık politik tartışma ve yeni belirsizlik kaynağı istemiyor. Yatırımcı Türkiye'nin uzun süredir beklenen reformlara odaklanmasını istiyor. Halkın iradesine dayalı ekonominin ilk harcı, 'evet'le başlayacak reformlar olsun."

"Halkoylaması ile milli irade tecelli etmiştir"

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Ömer Cihad Vardan, yaptığı yazılı açıklama ile referandum sonuçlarını değerlendirdi. Daha önce birçok defalar olduğu gibi halkın bu oylamada da kendi iradesini en iyi şekilde yansıtacak nitelikte büyük bir katılımla sandığa giderek tercihini yaptığını belirten Vardan, şunları kaydetti:

"Yurt genelinde bir demokrasi şöleni olarak gerçekleşen bu halkoylaması ile milli irade tecelli etmiştir. Böylesi yüksek katılımla gerçekleşen halk oylamasında kesin olmayan neticelere göre seçmenlerimizin çoğunluğu ülkemizin ileriye dönük yönetim şeklinin 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' olması yönünde tercihini ortaya koymuştur. Bu tercihte, geçmişte ülke yönetiminde yaşanan çift başlılık dahil, hükümet kuramama, ülkeyi koalisyonlara mahkum etme, hızlı karar alamama, bürokratik işleyişteki aksamalar gibi tüm yönetimsel sorunlar etkin olmuştur. 

Şimdi bundan sonra düşüncemiz, ülkemizin bütün bu sorunlardan arınmış olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında ve liderliğinde öncelikle 2023, akabinde 2053 ve 2071 hedeflerine yönelik altyapıyı oluşturarak ileriye emin adımlarla yürüyeceği ve ülkemizin dünya arenasında hak ettiği yeri almak üzere çalışacağı yönündedir. Belirsizliğin ortadan kalkacağı bu yeni dönemde ekonominin ana gündem olacağını ve reformların hızlanacağını öngörüyoruz. Bizler de iş dünyası olarak hepimiz bu misyonun bir parçası hüviyetinde dün olduğu gibi bundan sonra da ülke hizmetine katkı sağlamaya çalışacağız."

"Millet son sözü söyledi, bu karar alkışlanacak ve saygı duyulacak bir karardır"

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç de referandumun yüksek bir katılım ve büyük bir olgunlukla gerçekleştirildiğini kaydetti. 'Evet'in galip gelmesini toplumun arzusu olarak nitelendiren Özgenç, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'de ve bazı dünya ülkelerindeki bunca aleyhte kampanyalara rağmen 'evet' tercihinde Recep Tayyip Erdoğan'ın seçmen üzerindeki etkisi inkar edilemeyecek boyuttadır ve bu sevgi sandığa tekrar yansımıştır. Türkiye'deki işletmelerin yüzde 99,8'ini oluşturan KOBİ'lerin tercihi, ülkenin vizyonu ve Türkiye'nin gücüne güç katabilmesi açısından anayasal değişikliği bir zaruret olarak gördüklerinden dolayı ekseriyetle 'evet' olmuştur. 

İş dünyası olarak, ihtiyacımız olan huzur, güven ve pozitif istikrarın devamının sağlanması, kalkınma ve gelişme hamlelerinin devam etmesi, en büyük arzumuzdur. Türkiye'nin kısır döngüler arasında vakit kaybetme lüksü yok. Ekonomik büyümenin ve ihracat artışının sürdürülmesinde, istikrar kilit öneme sahip. Türkiye'nin ciddi bir büyüme sorunu var, istihdam sorunu var, genç işsizlik sorunu var. Şimdi zaman bir araya gelme zamanı, kucaklaşma zamanıdır."

"Temel beklentimiz reformların kesintiye uğramadan sürdürülmesidir"

Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Erdem, yaptığı yazılı açıklama ile referandum sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sandıktan çıkan kararın Türkiye için olumlu sonuç getirmesi temennisinde bulunan Erdem, şunları kaydetti:

"YASED olarak temel beklentimiz, önümüzdeki dönemde demokratik hukuk devletinin tüm kurumlarıyla daha da güçlendirilmesi, ülkemizin, bugüne kadar olduğu gibi küresel değerlere bağlı şekilde, gelişmiş dünyayla entegrasyonunu artırarak kalkınma sürecini devam ettirmesi ve yatırım ortamını iyileştirecek reformların kesintiye uğramadan sürdürülmesidir. 

Türkiye, yatırımcılara cazip fırsatlar sunan yüksek büyüme potansiyeline sahip bir ekonomidir ve referandum sonrasında önceliğin yeniden ekonomiye verilmesi, ülkemizin kalkınması sürecinde uluslararası doğrudan yatırım akışının devamı açısından büyük önem taşımaktadır.

YASED olarak, bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de ülkemizin kalkınmasına katkı sağlama hedefimiz doğrultusunda, Türkiye ekonomisine yönelik yatırımcı ilgisinin artması, mevcut yatırımların verimliliğinin yükselmesi ve böylece ülkemizdeki refah artışının desteklenmesi amacıyla hükümetimiz başta olmak üzere tüm paydaşlarımızla yakın iş birliği içinde çalışmaya devam edeceğiz."

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.