Eğer bu eklentide resimler varsa, görüntülenmeyecekler.

Eğer bu eklentide resimler varsa, görüntülenmeyecekler.
"12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü" çocuk işçiliğinin önlenmesi konusunda toplumsalbilincin artırılması amacıyla dünya çapında...



"12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü" çocuk işçiliğinin önlenmesi konusunda toplumsal

bilincin artırılması amacıyla dünya çapında kutlanmaktadır.

Çocuk işçiliği, çocukların düzgün bir çocukluk yaşamalarına engel olur. Çocuk işçiliği, yoksulluğun

kuşaktan kuşağa aktarımını pekiştirir, ülke ekonomilerine zarar verir ve Binyıl Kalkınma Hedefleri?ne

ulaşılmasını engellemektedir. Çocuk işçiliği, toplumsal eşitsizliklerin yalnızca nedeni değil, aynı

zamanda ayrımcılıkla pekişen sonucudur.

Türkiye dâhil olmak üzere neredeyse tüm dünya ülkelerince onaylanan BM Çocuk Haklarına Dair

Sözleşme?nin 32. maddesi, çocukların ekonomik sömürüden korunması gerekliliğinin altını

çizmektedir.

Milyonlarca çocuk, hem zararlı hem de sömürücü sayılabilecek kimi işlerde çalışarak ailelerine

yardımcı olmaktadır. Ancak, UNICEF?in 2011 Dünya Çocuklarının Durumu raporuna göre gelişmekte

olan ülkelerde 5-14 yaş grubundan yaklaşık 150 milyon çocuk, başka bir deyişle bu yaş grubundaki

toplam nüfusun yüzde 16?sı çeşitli işlerde çalıştırılmaktadır.

Türkiye, dünyanın en büyük 16. ekonomisine sahiptir. Son 20 yılda yaşanan birçok gelişmeye rağmen

çocuk işçiliği ile mücadele devam etmektedir. 2006 yılına ait son verilere göre Türkiye?de 6-17 yaş

grubunda olup çalışan 958 bin çocuk vardır.

Bu verilere göre tarım kesiminde 392 bin, sanayide 271 bin, 294 bin çocuk ticaret ve diğer

hizmetlerde çalışmaktadır. Bu çocukların yarısından biraz azı, ailelerinin tarım arazilerinde,

dükkânlarında veya diğer işlerinde ücretsiz olarak çalışmaktadır.

Türkiye, çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerini 2014 yılına kadar ortadan kaldırmak amacıyla zamana

bağlı bir Politika ve Program Çerçevesi hazırlamıştır. Ancak bu program tek başına yeterli olmayıp bir

yandan çocuk işçiliğinin kültürel olarak kabullenilmesini ortadan kaldırılmak, diğer yandan ailelere

alternatif gelir kaynakları, çocuk bakım merkezlerine, kaliteli eğitime ve koruyucu hizmetlere erişim

sağlayacak stratejilere ve programlara da destek verilmesi gerekmektedir.

Ayrıca arz zincirlerinin ve iş yaşamındaki uygulamaların çocuklar üzerindeki etkilerini değerlendirip ele

almaları için işverenler ve özel sektörle de çalışmalar yürütülmesi de büyük önem arz etmektedir.

En genel anlamıyla çocuk işçiliği, bir ülkedeki kanunlar tarafından belirlenen yaş sınırının altındaki

çocukların çalıştırılması anlamına gelmektedir. Çocuk hakları sözleşmesine göre çocukların eğitilme,

giyinme, barınma, sağlık gibi çok temel hakları vardır. Çocuklar çalıştırıldıkları zaman bu haklardan

mahrum kalırlar ve bu nedenle çocuk işçiliği insan hakları sorunudur. Ülkemizde meydana gelen

toplumsal değişme, kentleşme, sanayileşme, iç göç hızının artması, aile kurumunun parçalanmasına

paralel olarak çocukların çalıştırılması hızla artan bir sosyal sorunudur.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ise, gelişmekte olan ülkelerde 5- 17 yaşları arasında dünya

genelinde yaklaşık 218 milyon çocuğun çalıştırılmakta olduğunu tahmin etmektedir. Bu rakamlar

ülkemiz ve dünya açısından kaygı vericidir.

Çocuk işçiliğiyle mücadele kapsamında ülkemizde yürütülen çalışmalara, yalnızca kamu kurumları

değil, ilgili sivil toplum örgütleri, gönüllü kuruluşlar, işçi sendikaları, işveren örgütleri, eğitimciler ve

medya da destek olmalıdır. Çocuklarımızın yarınlara güvenle bakabilmesi onlara sağlayacağımız

imkânlarla doğrudan ilişkilidir. Çocuklarımıza hak ettikleri sosyal ve ekonomik ortamları yaratmayı

diliyor ve çocuk işçiliğinin son bulmasını temenni ediyoruz.

Şair Behçet Necatigil?in dediği gibi,

?Her çocuk bir nur topudur,

Paçavralar içine bile düşse

Bir nur topudur.

Dar çağlara gelmese,

Değmese hoyrat ayaklar,

Çamurlara belenmese

Her çocuk bir nur topudur.

El üstü tutulunca,

Çimli sahalarda

Gezdirip koşturunca

Güler nazlı, güzel

Göklerde bir uçurtma.

Örselenmiş doğmuşsa

Onarılsın ister,

Baksınlar, korusunlar

Ana baba yanında olsun ister,

Tanrısal dilekler:

Her çocuk bir nur topudur.?

Basına ve kamuoyuna önemle duyururuz.

Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu adına

Komisyon Başkanı

Av. Veysel TUNCİL

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.