Düşman kim?

Düşman kim?
Aday adayları üzerinde tartışmalar devam ederken eskiden sağcı partilerden aday olup da şimdi solcu partiden aday olanlarla eskiden solcu partilerden aday...



Aday adayları üzerinde tartışmalar devam ederken eskiden sağcı partilerden aday olup da şimdi solcu partiden aday olanlarla eskiden solcu partilerden aday olup da şimdi sağcı partilerden aday olanlar daha çok teşhir ve tenkit ediliyorlar.

Karganın kafası sabahleyin leşten tarafa dönerek uyanırmış ve karga o tarafa uçarmış.

Karga gibi her sabah havayı koklayıp paranın ve gücün tarafına koşan eyyamcıları hayatımda hiç sevemedim.

Eyyamcılar hariç geri kalanların yer değiştirmesi benim yıllardır işlemeye çalıştığım tezimi doğruluyor.

Benim bugüne kadar yazılarımı ve konuşmalarımı okuyup dinleyenler bilirler ki halkımızın yüzde doksan sekizinin Müslüman olduğudur.

İzmir'de Cumhuriyet yürüyüşlerinde "Şeriata haaayır" diye bağıran kadınlardan "Kız namaz geçiyor" diyenler olduğu gibi çayırlığın üzerine seccade serip namaz kılanlar da olmuştu.

Namazı bitirdikten sonra namazı emreden, hortumu yasaklayan, "Dinde zorlama yoktur" diyen ve baskıcılığı önleyen, "Çalışanınıza yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin" diyerek ücret politikasının sınırını belirleyen şeriata, "hayır" demeye devam ederlerken ne yaptıklarının farkında olmadıklarını da ortaya koymuşlardı.

Taksim'de "Şeriata hayır" mitingi yapılsa ve konuşmacılardan biri bilinçli olarak konuşmasının bir yerinde sevgili Peygamberimizden bir söz nakletse ve naklederken "Hazreti Muhammed" dedikten sonra bir su yudumlama molası verse ve dinleyenler kameraya alınsa, dinleyenlerin yarıdan fazlası elini göğsüne götürüp dudakları "Allahümme salli.." diye mırıldanacaktır.

Benim yazılarımda "düşman" dediğim, dinimize bilerek kindarca düşman olanlardır.

Düşman zannettiklerimiz değil.

Bu da ne demek derseniz, ben size yedi defa idam cezası alan Haluk Kırcı'nın hatıratından bir bölüm aktarayım.

Uzun yazısında özetle şunu söylüyor:

Dışarıdayken kanlı kinli düşman olduğumuz komünistlerden ikisiyle aynı koğuşta kalmak mecburiyetinde kalmıştım.

İkimiz de Anadolu'nun bozkırlarında yetişen fakir aile çocuklarıydık.

İlk günlerde düşmanca baktık ama sonraları dost olduk.

Her akşam yatağa yattığında ter ve kir kokan battaniyeyi başına çeker ve yüzünü kapatırdı.

Uygun bir zamanda bunun sebebini sorduğumda "Ben Fatiha ve İhlas surelerini okumadan asla uyuyamam" dedi.

Şaşkınlık içinde sordum "Peki sen Allah'a inanır mısın?" "Evet"dedi... (Haluk Kırcı, Donmuş Zaman Manzaraları, Hatıralar 2, sayfa 50, Burak yayınları 1999)

Bugüne kadar tanıdığım insanlarda şunu gördüm ki Müslüman ailelerin çocukları hangi fraksiyona, ...izme yönlendirilirse yönlendirilsin hepsinin % 90 iman ve  kültür birliği var. % 10 kadar da slogan farkı var.

Bizler de sloganları mertek gibi gözümüzün önüne dayayıp, göz bağı yapıp gerideki % 90'ı göremiyoruz. Dünyanın güzelliklerini kapmada yarışıyoruz. Kavga ediyoruz.

Gelin, Rabbimizin Hadid suresinin 21'inci ayetine uyalım ve Cennete doğru yarış yapalım.

Dünyayı da ihmal etmeden.

Karıncanın hakkını dahi koruyarak,

Hakları bizim gibi birilerinin belirlemesine izin vermeden,

Halkları yaratan Hakk'ın hukukuna riayet ederek,

Hak sahibine hakkını vererek bu yarışı başaralım.

 

Mahmut Topbaş - Milli Gazete

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.