Ortalama 5 yıldır Türkiye turu yapıyor, il il geziyoruz.

Başta STK’ların bir araya gelip oluşturdukları platformlar olmak üzere dernek, vakıf, cemaatler, bölgenin âlim-kanaat önderi ve yazarlarını ziyaret ediyor, birçok konu hakkında istişarelerde bulunuyoruz. Sivil duruş, maneviyat,siyaset, hizmet, ülkemizin sorunları ve çözümleri üzerine değerlendirme yapıyoruz.

ASİM(Adana Sivil İnisiyatif Meclisi) heyeti olarak niyet ve hedefimiz bilgi ve birikim sahibi kurumlarımızın, liderlerin tecrübelerden istifade etmek.

ASİM Yönetim Kurulu üyesi yol arkadaşlarım, kardeşlerim Sinan Konuk, Orhan Erkuş ve Mehmet Coşkun ile önce İstanbul’ ziyaretimizi gerçekleştirdik. Ramazan Kayan, Abdullah Yıldız, Ahmet Bulut, Rıdvan Kaya, Hamza Türkmen, Kazım Sağlam, M.Emin Yıldırım gibi değerli birçok isim ile istişarelerde bulunduk.

Tarihi mekânlarımız ve değerli üstatlarımızın kabirlerini ziyaret ederek hayır dualarında bulunduk.

Ziyaretlerimiz ve istişare ettiğimiz konuları ve sonuçlarını bir sonraki yazıya bırakarak uğrak yerlerimizden bir tanesi olan şehitler diyarı Çanakkale’mize dikkat çekmek istiyorum. Türk, Kürt, Arap omuz omuza din,iman, vatan, bayrak ve namus için cihat etmiş, can vermişler. Çanakkale’de çok ağır bir imtihandan geçmiş ama sarsılmamışlar azim ve sabırla savaşmış, tüm saldırılar karşısından direniş göstermiş, teslim olmamışlar.

Tarihin en kanlı savaşları arasında yer alan Çanakkale kara savaşlarında siperler arasındaki mesafelerin birkaç metreye kadar, metrekareye de 6 bin merminin düştüğü hesaplanıyor.

Savaş o kadar şiddetli geçiyor ki havada çarpışarak birbirleriyle kaynayan mermi çekirdeklerini hayret ve ibretle izliyoruz müzede…

Ve Hilal-i Ahmer (Kızılay) Hastanesi canlandırma alanını gezerken gördüklerimiz karşısında gözyaşlarımızı tutamıyor, adeta o anı yaşıyor hissine kapılıyoruz.

Çanakkale Muharebeleri açısından oldukça önemli bir yeri olan Conk Bayırı, 57. Alay Şehitleri, anıtlar ve müzeler daha onlarca yer var görülmesi gereken…

Mehmed Akif Ersoy ‘un işaret ettiği;

"Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı,

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,

Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı" dediği yerler…

Kur'an-ı Kerim'de şıkça vurgulanan, gidip görmüyor musunuz, düşünüp ibret almıyor musunuz hitabını, bu ve benzeri olayların yaşandığı yerleri gezip gördükçe tefekkür ettikçe, cihat şehadet, din, vatan, bayrak, Kuran, ezan gibi kutsallar uğruna can vermenin bedel ödemenin ne olduğunu daha iyi anlıyor, içselleştirebiliyor insan.

Sadece bilinçlenmedik vefanın, sorumluluklarınızın farkına vardık, kendimizle yüzleştik bir kez daha…

Vatan topraklarımızı işgal etmek isteyen bunun için fırsat kollayan batı karşısında, mahcup, ezik insanların etkisinde kalan çocuklarımızı bilinçlendirme, hatalarımız ile yüzleşme yeniden direniş ruhunu diriltmek adına olayların yaşandığı tarihi mekanları ziyaret ederek yeniden ve yerinde tahlil etmeliyiz vesselam.