Dünyanın, en işlek kapısı…

Dünyanın, en işlek kapısı…
 Belki de çağımız insanının en büyük açmaz ve yanılgısı, varlığını ‘insan’ merkezine oturtamaması, insani düşünce, tavır ve tasarruftan...


 

Belki de çağımız insanının en büyük açmaz ve yanılgısı, varlığını ‘insan’ merkezine oturtamaması, insani düşünce, tavır ve tasarruftan kolay ve hızlı bir şekilde uzaklaşabilmesi, kendini, varlığın dengesi görmemesi, unsuru saymamasıdır.

Hepimizde, daha kendi içimizde, insanlığımızı anlık terk edebileceğimiz ve ihtiyaç hissettiğimizde tekrar ve ani giriş yapabileceğimiz birer kapı var maalesef ve bu kapı, dünyanın en işlek kapısı durumunda.

Ne, insan yerine konmanın nimet ve avantajlarından vazgeçebiliyoruz, ne de sorumluluklarımızı ırgalıyor, gereğini yerine getirme niyet ve gayreti taşıyoruz.  Vicdanımızı, menfaatlerimiz yönetiyor.

İnsanı, yaşadığı toplumda ancak, İslam bir dengeye koyar. İslami düşünce ve tasavvurdan mahrum ve uzak bir kişi, vahşet üretir, felah bulamaz.

Varlıklar, asıllarına sadakatleri oranında huzurludur, huzur verir. Aslından uzaklaşmak bir varlık terörüdür.

İnsanın insana huzur vermemesi, sadece endişe ve yorgunluk yüklemesi, ürkütmesi, bariz bir inanç eksikliğidir.

Dünya genelinde yaşanan vahşet de ancak, insanın kendine olan bu uzaklığından beslenir.

Anlamı, teslim olup selamet bulmak olan islamı her fırsatta ve çok kolayca terk ederek ne kendimiz ne de şu toplum düzelebilir.

Günümüzün en büyük mimarları da, önce ve özenle kendini onaran ve kendi içindeki şerre açılan o kapıyı duvara çevirerek, tek odalı bir hayatın tadını sürenlerdir.

Şimdi, daha çok seviyoruz birbirimizi, değil mi?

Ahmet Yürekli

18.01.2014, Üsküdar.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.