Dünya pandemi sonrası daha fazla kutuplaşma, daha sert rekabet görecek
ABD'de yaşayan Türk hedge fon yöneticisi Altan Ergün, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ABD ekonomisi ve küresel ekonomiye etkilerini AA muhabirine değerlendirdi.
Salgın nedeniyle şu an yaşanan krizin karakteristik olarak 11 Eylül terör saldırıları ve 2008'deki ekonomik krizden çok farklı olduğunu, bu sefer iş yerlerinin kapandığını, bireylerin evlerinde kalmak zorunda olduğunu ve sosyal hareketliliğe ara verildiğini anlatan Ergün, Amerikan borsası tarihinin en hızlı düşüşünü en kısa zamanda bu krizle yaşadı. Daha önce buna benzer bir krizle karşılaşmadık.'' diye konuştu.
Ekonominin gidişatı belirsizliklerin azalmasına bağlı
Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın yüzde 35 yüzde 40'a kadar azalma ihtimaline ve 38 milyona ulaşan işsizlik rakamlarının ise hala artmaya devam ettiğine dikkati çeken Ergün, şunları kaydetti:
''Bunun nereye gideceğini bilmiyoruz ama yüzde 15, yüzde 20 gibi işsizlik rakamlarına ulaşabiliriz. Elimizdeki verilere bakıldığında, bu krizin 1930'lardaki 'Büyük Buhran' kadar kötü ya da çok daha kötü olma ihtimali var. Çünkü virüsün ilk dalgası bitti, ikinci dalganın gelme ihtimali var. İkinci dalgayla nasıl karşılaşacağız? Belki üçüncü dalga da gelecek. Virüs mutasyon geçirecek mi? Geliştirilen aşı mutasyona uğrama ihtimali yüksek virüse karşı insanları koruyacak mı? Elimizde birçok bilinmeyen var ve bu bakımdan bu krizi diğerlerinden farklı yapan faktörler ve belirsizliklerin ekonomiye yönelik negatif etkilerini her daim göz önünde bulundurmamız gerek.''
Piyasalara daha önce görülmemiş bir likidite aktarıldı
"Ekonomi açılacak" denilmesiyle borsanın yükselişe geçtiğine dikkati çeken Ergün, alınan önlemlerle de şimdilik büyük bir krizin önüne geçildiğini söyledi.
Ergün, alınan önlemleriyse ''ABD Merkez Bankası (Fed) 2008'deki piyasalara müdahale etme tecrübesini kullandı, yönetim ve kongre çok hızlı çalışarak birçok teşvik paketi açıkladı. Piyasalara daha önce görülmemiş bir likidite aktarıldı. Fed birçok değişik varlık sınıflarını satın alarak piyasaları stabilize etmeye çalışıyor Amerikan bonolarını satın alarak piyasalara likidite veriyor, bir taraftan da daha önce hiç yapmadığı 'junk bond' dediğimiz kredisi düşük olan bonoları satın almaya başladı.'' şeklinde sıraladı.
Fed'in elinde piyasaları stabilize edecek araçlar var
Fed'in elinde piyasaları stabilize edecek araçlar bulunduğunu ifade eden Ergün, ''ABD Merkez Bankası'nın bilançosu şu anda 7 trilyon dolara çıktı, yani piyasalardan 3 trilyon dolar değerinde varlık satın aldı.Faizleri neredeyse sıfıra indirdi ve bu araçlarla ekonominin rahatlamasını ve borsanın artmasını sağlıyor.'' dedi.
Ergün, bundan sonra ekonomi çevrelerinde sorulması gereken soruları ise ''Virüs kontrol altına alınabilecek mi, ikinci dalga geldiğinde ne gibi ekonomik önlemlerle bu durum atlatılacak ve aşı ne zaman bulunacak.'' olarak sıraladı.
Normalleşme süreci
"İnsanlar yavaş yavaş işlerine dönmeye başlayınca çok hızlı bir şekilde artan işsizlik rakamlarının hafif hafif daha iyiye gittiğini görmeye başlayacağız'' değerlendirmesinde bulunan Ergün, ''Bu adaptasyon çok hızlı mı olacak yoksa zaman alacak mı, bu iyileşme 'V' şeklinde indi çıktı bir iyileşme mi olacak, 'W' şeklinde inip çıkıp tekrar indi çıktı mı olacak yoksa 'U' şeklinde mi olacak verileri görerek hareket etmemiz gerekecek.'' dedi.
Ekonomi dünyasının en büyük endişesi krizin ''Büyük Buhran''a dönüşmesi
Ekonomi dünyasının en büyük endişesinin ise bu krizin 1930'larda yaşanan Büyük Buhran'a dönüşmesi olduğunu söyleyen Ergün, ''Bu, herkesin kafasındaki en büyük risk aslında ama şu an itibarıyla bu riskin bertaraf edilmiş olduğunu görmekteyiz. Bu yaşadığımız küresel bir kriz ve çıkarken de kolektif olarak çıkma ihtimalimiz daha fazla. Bu hızlı düşüşten sonra hızlı bir normalleşme yaşanabilir. İstatistiksel olarak dünyadaki rakamlar çok negatif dursa da tekrar açılmayla beraber düzelme de hızlı olabilir.'' diye konuştu.
Dünya, pandemi sonrası daha fazla kutuplaşma, daha sert rekabet görecek
ABD ile Çin arasında yaşanan ''salgın gerginliğini'' de değerlendiren Ergün, şunları söyledi:
''Çin ve ABD rekabeti artmaya devam edecek, dünya daha fazla, kutuplaşma ve daha sert bir rekabet görecek. Dünyada 4'üncü Endüstriyel Devrim dediğimiz bir döneme giriyoruz. Yapay zeka ve teknolojik yeniliklerle yeni bir zaman dilimi başlıyor. Bu iki ülke teknoloji alanında bir soğuk savaş yaşıyor ve bu finansal ve jeopolitik olarak küresel bir biçimde artmaya devam edecek.''
Çin'in ihracata dayalı ekonomisinin, tüketime dayalı ekonomiye de geçmeye başladığını ve birçok Çin şirketinin Çin dışında aktifleştiğini anlatan Ergün, ''Çin'deki hisselerdeki büyüme, tüketicinin harcama gücüyle beraber Çin piyasası büyümeye devam edecek.'' ifadelerini kullandı.
Bu rekabetin ve salgın öncesinde başlayan ABD-Çin ticaret savaşının ise ABD Başkanı Donald Trump'in 3 Kasım'da seçimleri tekrar kazanması durumunda artarak devam edeceğini belirten Ergün, ''Trump kazanırsa ticaret savaşı daha bir kızışacak.'' dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.