'Döviz girdisinde fındığın Türkiye'ye katkısı minimum 3 milyar dolar olacak'

'Döviz girdisinde fındığın Türkiye'ye katkısı minimum 3 milyar dolar olacak'
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, fındık ihracatındaki döviz girdisi hedeflerine değinerek, "İnşallah orta vadede fındığın Türkiye'ye katkısı minimum 3 milyar dolar olacak şekilde bir plan ve programı hayata geçireceğiz." dedi.

'Döviz girdisinde fındığın Türkiye'ye katkısı minimum 3 milyar dolar olacak'

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, fındık ihracatındaki döviz girdisi hedeflerine değinerek, "İnşallah orta vadede fındığın Türkiye'ye katkısı minimum 3 milyar dolar olacak şekilde bir plan ve programı hayata geçireceğiz." dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Boztepe'deki bir otelde düzenlenen Ulusal Fındık Çalıştayının değerlendirme toplantısında yaptığı konuşmasında, 25 Nisan'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle tarımda milli birlik projesini açıklayacaklarını söyledi. 

Yeni dönemde tarımda stratejik ürün olan fındığın da olduğu her konuyu ele alacaklarını, fındığı küçük yaşlardan beri tanıdığını belirten Pakdemirli, "Fındığa tabi ki bizim de en az Cumhurbaşkanımız kadar sahip çıkmamız gerekir. Fındığın ana vatanı Türkiye'dir, 600 yıldır da ihraç ediyoruz. Fındık hem tarıma hem sanayi hem de ticarete çok ciddi katkıları olan ürün. Fındık Karadenizliyi baba ocağına bağlayan üründür. Fındık burada hasat döneminde sizleri baba ocağına bağlıyor. Hasat döneminde Karadenizli burada buluşuyor." ifadesini kullandı.

Fındığın günlük beslenme açısından da önemli olduğuna değinen Pakdemirli, "500 bin ailenin ekmek yediği, 700 bin hektar alanda dikili olan fındığın dünyada en iyi kalitelisini biz üretiyoruz. Sadece ekonomik olarak da bunu değerlendiremeyiz. Sosyolojik olarak da bunu değerlendirmemiz gerekiyor. Bu şekilde de mutlaka ele almamız gerekiyor." açıklamasında bulundu. 

Pakdemirli, "Dünyadaki fındık alanlarının yüzde 75'i bizim" diyerek, şunları kaydetti:

"Aşağı yukarı dünya fındığının yüzde 70'ini de biz üretiyoruz. 100 ülkeden fazla ülkeye ihracatımız var. Toplamda ortalama 250 bin ton fındık ihracat ediyoruz. Dünya ihracatının yüzde 75'ini, toplam Türkiye'nin de tarımsal ihracatının da yüzde 10'unu oluşturuyor. Bütün bunları alt alta sıraladığımızda fındık gerçekten stratejik. Dünyanın en iyi kalite fındığı ve en çok üretimi bizde." 

Pakdemirli, hasat zamanı geldiğinde fındıkta en büyük endişenin fiyat olduğunu aktararak, "Fındığın fiyatının ötesini de mutlaka konuşuyor olmamız lazım. Bugünü, yarını ve öbür gününü konuşuyor olmamız lazım. 10 seneyi, 20 seneyi, hatta 50 sene sonrasını konuşmamız lazım. Eğer fındıkta rekabetçi isek 50 sene sonra da rekabetçi kalmanın mutlaka yollarını bulmamız lazım. Biz fındığın geleceğini hep birlikte yazmak durumundayız." dedi. 

Tüm paydaşlara görevler düştüğüne işaret eden Pakdemirli, "Sadece bakanlık olarak bizi görmeyin. En nihayetinde devlet kurumlarının kendisine göre yapısı ve ağırlığı var. O yüzden tüm paydaşların burada mutlaka rol alıp, ön alıp bize bilgi ve öneriyle gelmeleri lazım. O yüzden bu çalıştaylardan çıkan sonuç ve bildirgeler çok önemli." şeklinde konuştu.

Pakdemirli, bakanlıkta çalıştaylardan çıkacak sonuçları değerlendirecek çalışma grubu kuracağını da belirterek, daha fazla bilgi ve önerisi olanların bakanlıktaki bu çalışma grubuna başvurabileceğini söyledi.

Fındığı başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetin çok önemsediğini vurgulayan Pakdemirli, fındıkta bu çalıştayı her yıl devam ettirmek istediklerini anlatarak, şöyle devam etti:

"Fındığın en büyük fındık çalıştayı var. Amerika bunu her sene konuşuyor. Biz vermiş olduğumuz önemi göstermek maksadıyla Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ve ben bu yıl mayıs ayında fındığı konuşmaya Amerika'ya gidiyoruz. Her sene de mümkün mertebe orada olacağız. Çünkü dünyanın en büyük üretici olarak bizim orada olup en üst seviyeden temsil edilmemiz gerekiyor. Bu temsiliyet içerisinde fındıktaki kaliteyi ve verimi nasıl artırabiliriz, en iyi fiyatla, en iyi katma değerle nasıl değerlendiririzi mutlaka konuşuyor olmamız gerekiyor." 

"TMO'ya gerek kalmadan FİSKOBİRLİK burada regülasyon görevi görsün"

"TMO olarak bugüne kadar çiftçimize ve müstahsilimize tam destek olduk, bundan sonra ida gerekiyorsa bölge insanına destek olmaya devam ederiz." diyen Pakdemirli, şunları kaydetti:

"Ama benim isteğim şu. FİSKOBİRLİK burada. Ben isterim ki TMO'ya gerek kalmadan FİSKOBİRLİK burada regülasyon görevi görsün. Tabii ki bazı şartlar yüzünden FİSKOBİRLİK bu görevi yerine getiremiyordu ama biz devlet olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın bize vermiş olduğu güçle FİSKOBİRLİK'e bu sene bir can suyu verdik. İnşallah FİSKOBİRLİK de bunu iyi değerlendirecek ama bunun bir sonraki adımı FİSKOBİRLİK'in tek başına artık piyasada regüle edebilmesidir. Edemezse de biz yine TMO olarak oradayız ama bu işlerin, regülasyon kısmının asıl sadece fındık değil, tüm tarım ürünlerinde mutlaka birliklerin ve kooperatiflerin bu işleri yapıyor ve regülasyon görevini onların görüyor olması lazım ama olmadığı yerde de her zaman TMO olarak bölge çiftçisinin, insanının ve üreticisinin her zaman yanında oluruz."

"10 çeşit marka gibi pazarlamamız lazım"

Pakdemirli, fındık çeşitlerinin ayrı ayrı pazarlanması gerektiğinin altını çizerek, "Fındık ürünlerinin her birini ayrı torbalara koyup 10 çeşit marka gibi pazarlamamız lazım. Bunu da mutlaka yapmamız lazım. Eğer bunu yaparsak burada katma değeri mutlaka artırırız. Biz mutlaka daha fazla bu işin girdisini getirmemiz lazım." diye konuştu. Bakan Pakdemirli, bunun yapılabilmesi için TMO'ya görev vereceği bilgisini paylaştı. 

Fındığın senede 2-3 milyar dolarlara kadar Türkiye'nin ihracatına katkı sunan bir ürün olduğunun altını çizen Pakdemirli, bu ürüne çok daha hassasiyetle yaklaşıp işin gereğini yapmaları gerektiğini söyledi. 

Fındıkta bazı sorunların olduğuna da dikkati çeken Pakdemirli, "Fındıkta verimi ve hastalıklarla mücadeleyi artırmamız, lisanslı depoculuğu da mutlaka halletmemiz lazım." dedi. 

Pakdemirli, tanıtımına desteklerini sürdürecekleri fındıkta iç tüketimin mutlaka artırılması gerekiğine işaret ederek, "Ürünlerin sağlıklı olarak piyasada satılabilmesi için genel kural yüzde 50 ihracat, yüzde 50 iç tüketim. Bunlar olduğu zaman fiyatlar birbirini dengeliyor ama iç tüketim fazla ihracat yok veya ihracat var, iç tüketim azsa her zaman fiyat dengesizlikleri yaşayabiliyoruz. O yüzden iç tüketimimizi mutlaka artırmamız lazım." diye konuştu.

"Türkiye fındığının marka değeri daha da artacak"

Pakdemirli, Ulusal Fındık Çalıştayı'nın sektör açısından milat olduğuna inandığının altını çizerek, "İnanıyorum ki ortaya koyulacak çalışmalarla üreticimiz, tüccarımız, sanayicimiz daha güçlü olacak. Türkiye fındığının marka değeri daha da artacak. İnşallah bu konudaki liderliğimizi daha da geliştirecek hale geleceğiz ama bu çalıştayı her sene de takip etmemiz lazım." açıklamasında bulundu. 

Bu yıl hedeflerinin de olduğunu söyleyen Pakdemirli, "2020'de tekrar çalıştayı açtığımızda diyeceğiz ki bu hedefleri koymuştuk, şimdi neredeyiz. Bu çalışmaları yapacaktık, şimdi yaptık mı, yapmadık mı.? Dolayısıyla bu çalıştaya her yıl devam etmemiz gerekiyor." diye konuştu. 

"Fiyat işini hasada doğru konuşuruz"

Ordu'ya fiyat konuşmaya gelmediklerini belirten Pakdemirli, "Fiyat işi bugünün işi değil. Hasada doğru tekrar bunu konuşuruz ama sürdürülebilir şekilde üreticilerimizle bu işle ilgili, 'ben bunu ürettim ama seneye kaça satarım' gibi bir düşüncesi olmayacak şekilde uzun vadeli bir fiyat programına eğer bu işi oturtabilirsek döviz bazında üreticimiz de memnun olur diye düşünüyorum." şeklinde konuştu. 

Pakdemir, fındık ihracatındaki döviz girdisi hedefine de değinerek, "İnşallah orta vadede bu işin yıllık Türkiye'ye katkısını 3 milyar dolara çıkarma hedefimizi arkadaşlarla ortaya koyduk. İnşallah orta vadede fındığın Türkiye'ye katkısı minimum 3 milyar dolar olacak şekilde biz bir plan ve programı hayata geçireceğiz. Bunu daha da ileriye taşıyıp bu fiyatların üstüne çıkmamız söz konusu." dedi.

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.