'Doğu Akdeniz'e sırt dönmek vatana sırt dönmek, tutsaklığa boyun eğmek demek'

'Doğu Akdeniz'e sırt dönmek vatana sırt dönmek, tutsaklığa boyun eğmek demek'
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Doğu Akdeniz'den taviz demek Antalya'dan, Mersin'den, Lefkoşa'dan taviz demektir. Doğu Akdeniz'e sırt dönmek vatana sırt dönmek, tutsaklığa boyun eğmek demektir" dedi.

'Doğu Akdeniz'e sırt dönmek vatana sırt dönmek, tutsaklığa boyun eğmek demek'

MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Doğu Akdeniz'den taviz demek Antalya'dan, Mersin'den, Lefkoşa'dan taviz demektir. Doğu Akdeniz'e sırt dönmek vatana sırt dönmek, tutsaklığa boyun eğmek demektir" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Dünya dibimizdedir, savaş gemileri vızır vızır çevremizde dolaşmaktadır, buna ilgisiz kalmamız, kulağımızın üstüne yatmamız, dahası makus talihe rıza göstermemiz üst perdeden dikte edilmektedir. Doğu Akdeniz'den taviz demek Antalya'dan, Mersin'den, Lefkoşa'dan taviz demektir. Doğu Akdeniz'e sırt dönmek vatana sırt dönmek, tutsaklığa boyun eğmek demektir." dedi.

Bahçeli, Çankırı Belediye meydanındaki mitingde yaptığı konuşmada, "Çankırılıların 31 Mart'taki seçimlerde ayrılıkta hayır olmadığını gösterdiklerini, çatışmada sonuç olmadığını ispatladıklarını, bölünmeye, bölücü emellere, kirli niyetlere, karanlık hedeflere Çankırı'nın duruşuyla karşı koyduğunu" söyledi.

Türkiye'nin sıkıntılarını aşacağını, buna hep inandıklarını ve güvendiklerini ifade eden Bahçeli, birlik ve beraberliğin muhafaza edilerek musibetlerin yenileceğini, kenetlenerek kuşatmaları yaracaklarını, belaları alt edeceklerini belirtti.

"Ülkemiz Doğu Akdeniz'de sıkıştırılmaktadır"

Türkiye'nin muhatap olduğu siyasi ve ekonomik cenderenin üstesinden inançla ve iradeyle gelecek kabiliyet ve basirete sahip olduğunu vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Bugün ülkemiz Doğu Akdeniz'de sıkıştırılmaktadır. Yavuz ve Fatih isimli sondaj gemilerimizin haklı ve meşru faaliyetleri tüm muhasım çevreleri tedirgin etmektedir. Türkiye egemenlik haklarıyla birlikte uluslararası hukuktan kaynaklanan yetkilerini kullanarak Doğu Akdeniz'de seferdedir. Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail, ABD, İtalya, Fransa ve hatta bazı Körfez ülkeleri Akdeniz'de cirit atarken, Türkiye'ye, 'Ne geziyorsun oralarda' demek, 'Vazgeç bu işten' diye dayatmalarda bulunmak pişkinliktir, utanmazlıktır. Dünya dibimizdedir, savaş gemileri vızır vızır çevremizde dolaşmaktadır, buna ilgisiz kalmamız, kulağımızın üstüne yatmamız, dahası makus talihe rıza göstermemiz üst perdeden dikte edilmektedir. Doğu Akdeniz'den taviz demek Antalya'dan, Mersin'den, Lefkoşa'dan taviz demektir. Doğu Akdeniz'e sırt dönmek vatana sırt dönmek, tutsaklığa boyun eğmek demektir."

"Türkiye, milli güvenliği için atak ve aktif olmak durumundadır"

"Eğer hakkımızı aramazsak, hem haktan hem de şereften mahrum olmak kaçınılmaz bir hayat ve tarih gerçeğidir." diyen Bahçeli, şunları dile getirdi:

"Rumların filli durum yaratıp kanunsuz münhasır ekonomik bölgeler oluşturması, üstelik Kıbrıs Türklüğünün hakkını ve hukukunu kundaklama arayışı tek kelimeyle düşmanlıktır. Türk milleti meşruiyet sınırları içinde mücadelesini sürdürmektedir. Doğu Akdeniz'deki varlığımızdan diplomatik mesajlarla endişe duyduklarını açıklayanlar yeri gelirse, bu milletin ayranı kabarırsa küstahlıklarının bedelini sonuna kadar ödemek durumunda kalacaklardır. Türkiye, milli güvenliğinin ve tarihsel haklarının savunulması için atak ve aktif olmak durumundadır. Kara ve deniz sınırlarımızın emniyete alınması mecburidir."

"Hakurk, Kandil ve çevresinin tepeden tırnağa temizliği artık beka meselesidir"

Irak'ın kuzeyindeki teröristlere karşı başlatılan 2. Pençe Operasyonu'na da değinen Bahçeli, "2. Pençe Operasyonu'nun gittiği yere taşınması, Hakurk, Kandil ve çevresinin tepeden tırnağa temizliği artık beka meselesidir. Ya kanlı terör bitecek ya da terör milli birliğimizi kemirecektir. Ya zalimler imha edilecek ya da mazlumlar kaybedecektir." diye konuştu.

Bahçeli, HDP ile ittifak yapanların terör karşısında seslerini çıkarmadıklarını çünkü onların saflarının belli olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İP'i Meclis sıralarına taşıyan, koltuklarına oturtan PKK'nın siyasi aparatı HDP'dir. CHP'ye hem 31 Mart’ta hem de 23 Haziran İstanbul seçiminde destek veren mihraklar bilinmektedir. Mehmetçiğe kurşun sıkan PKK'lı hainler, 15 Temmuz'da işgale kalkışan FETÖ'cüler, CHP'nin, İP'in yoldaşı, kader ortaklarıdır. Bunlar S-400 Füze ve Hava Savunma Sistemi’nin etaplar halinde ülkemize gelişinden rahatsız ve memnuniyetsizdir. Bunlar ekonomik teröristlerin faiz, kur, enflasyon üzerinden açtığı zulüm cephesine tepki göstermeyen iş birlikçilerdir.

Zillet ittifakı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni tartışmaya açmak isteyen, aynı zamanda sistemin tıkanmasını, devletin köhne ve kötürüm hale düşmesini projelendiren siyasi defolardır. PYD-YPG'ye terör örgütü diyemeyenler açıktadır. CHP, İP, HDP'nin hevesleri kursaklarında kalmaya mahkumdur."

"Türkiye bölgesinde ve küresel sistemde yıldız gibi parlayacaktır"

Milli beka ve milli birliği temel alarak 16 Nisan 2017'de bizzat Türk milletinin parlak bir geleceğe ulaşmak maksadıyla kabul ettiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni yıpratmaya kimsenin nefesinin yetmeyeceğini dile getiren Bahçeli, kararın ve egemenliğin milletin olduğunu söyledi.

Milletin sözünün üstüne sözün asla olamayacağının altını çizen Bahçeli, şunları kaydetti:

"Geleceğin kudreti Türkiye Cumhuriyeti'dir. Gelecek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle inşa edilecektir. 2023'ün siyasi, ekonomik, toplumsal, kurumsal, ahlaki ve tarihi hedeflerine el birliğiyle ulaşılacaktır, kaldı ki ulaşılması zorunludur. Devlet ve toplum hayatımıza ölümcül virüs gibi nüfuz eden FETÖ'nün son kalıntıları hukuk içinde temizlenecek, PKK/YPG'ye hem Irak'ın hem de Suriye'nin kuzeyinde hayat ve varlık imkanı tanınmayacaktır. İnanıyorum ki Türkiye bölgesinde ve küresel sistemde bir yıldız gibi parlayacaktır."

MHP olarak 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından kritik ve stratejik bir evreye giren Türkiye'nin hak ve çıkarlarının korunması hususunda sorumlu, ahlaklı, tutarlı ve milli siyaseti sonuna kadar sürdüreceklerini kaydeden Bahçeli, "Bizim derdimiz Çankırı'nın dirliğidir. Bizim amacımız Türkiye'nin huzurunu güvenceye kavuşturmak, Türk milletinin var oluşunu müdafaa etmektir. Yapacağız, başaracağız, mutlaka hep birlikte yükseldikçe yükseleceğiz. Çıkarcılar güç birliği yaparlarsa yapsınlar, karşılarında biz varız. Hainler el birliği yaparlarsa yapsınlar, alayını karşılamaya imanla hazırız. Biz Milliyetçi Hareket Partisiyiz, biz Cumhur İttifakı'yız, biz büyük Türk milletiyiz." değerlendirmesinde bulundu.

MHP'nin yerel seçimlerden başarıyla çıktığını, belediye sayısını en çok arttıran parti olduklarını ancak hiçbir başarının kendilerini rehavete sürüklemeyeceğini ve hep daha fazlası için mücadele edeceklerini vurgulayan Bahçeli, aldıkları emanete vefasızlık yapmayacaklarını, üstlendikleri sorumluluğun altında ezilmeyeceklerini bildirdi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye, TBMM Başkanvekili Celal Adan, MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, MHP genel başkan yardımcıları Edip Semih Yalçın, Deniz Depboylu, Sadir Durmaz, Kamil Aydın, Feti Yıldız, Mustafa Hidayet Vahapoğlu ile Divan Üyeleri Fatih Çetinkaya ve Kadir Şekerci eşlik etti.

Bahçeli, daha sonra kara yolu ile Çankırı'dan ayrıldı.

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.