Doç.Dr. Kartopu: "İmam hatip okulları dünyaya modeldir"
Doç.Dr. Kartopu: "İmam hatip okulları dünyaya modeldir"
- Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Saffet Kartopu, “İmam Hatip Kimliği” konulu konferans verdi
- Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Saffet Kartopu, imam hatip okullarının dünyanın pek çok yerindeki Müslüman toplumlar tarafından birer model olarak görülmeye başlandığını söyledi.
Doç. Dr. Kartopu, Adana'nın Karaisalı ilçesindeki Ömer Nasuhi Bilmen Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde “İmam Hatip Kimliği” başlıklı konferansta yaptığı konuşmada, kendisinin de imam hatip lisesinden mezun olduğunu hatırlatarak, tarihsel açıdan bakıldığında imam hatip okullarının Türk eğitim tarihinin en köklü kurumlarından birisi olduğunu söyledi. Doç. Dr. Kartopu, “Bu okullar Osmanlı’dan Cumhuriyete Türkiye’nin kendi modernleşme tarihi ile irtibatlı bir şekilde ürettiği, özgün bir tecrübe ve eğitim modelidir. Bu okullar her ne kadar Türkiye gündeminde pedagojik zeminden daha çok politik-ideolojik düzlemde sıklıkla tartışılan kurumlar olsalar da ülkemize önemli katkılar sağlamışlardır. Ayrıca bu okullarda sunulan İslam anlayışı, toplumun din anlayışında zihinsel bir berraklığın oluşmasına katkı sunmakta, toplumda yaşanabilecek din kaynaklı sorunları önleyici bir rol üstlenmektedir. Bu yönüyle bu kurumlar aynı zamanda dünyanın pek çok yerindeki Müslüman toplumlar tarafından birer model olarak görülmeye başlanmıştır” dedi.
Doç. Dr. Kartopu, imam hatip modelinin yapısına bakıldığında eğitimin devletin denetim ve gözetimi altında ve kamu sektöründe yer alması, genel eğitim sisteminin bir parçası olması, müfredatında dini ve seküler derslerin modern tarzda birlikte sunulması, sosyo-kültürel çevresiyle bütünleşmesi, imam hatip okullarında öğretilen İslam anlayışı gibi özelliklerin ön plana çıkmakta olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Kartopu, şöyle devam etti:
“İmam hatip öğrencisi bir kimliği, kültürü, hayat görüşünü ve yaşam tarzını temsil eder. O yeri geldiğinde dini görevleri de ifa eder ama sadece bir din görevlisi değildir. O dini alanda bir meslek erbabıdır, ama sadece bir meslek elemanı olmanın ötesinde dini değerleri ahlak ve erdemleri toplumun her kesimine yayma görevi yapar. O herhangi bir dini cemaatin mensubu değildir, her dini gruba eşit mesafededir, ne bir dini grubun içinde ne de karşısındadır. O, İslam dininin iman, ahlak ve faziletleriyle bezenmiş bazen bir doktordur, bir mühendistir, bir akademisyendir; bazen iş adamıdır, bürokrattır, siyasetçidir, devlet adamıdır; bazen bir ediptir, şairdir, bir sanatkardır. O, görev ve sorumluluklarının bilincinde bir komşudur, akrabadır, ana-babadır. O bir kimliktir, o bir kültürdür ve o bir medeniyettir. Dolayısıyla bu okulun öğrencisi olmak bir meziyettir, büyük bir sorumluluktur, bir ayrıcalıktır ve bir onurdur.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.