Diyetisyen Nihal Özdemir: "Siyez buğdayının faydaları saymakla bitmez"
Bünyesinde bulunan protein, nişasta, lif ve antioksidan maddeler ile buğday, insan beslenmesinde sahip olduğu önemli yeri hala korumakta. Diyetisyen Nihal Özdemir, buğdayın protein ve nişastayla günlük besin gereksinimlerimizi karşılarken, lifleriyle sindirimi kolaylaştırdığı ve böylece kolon kanserine yakalanma riskini azaltığını belirtti.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Nihal Özdemir, buğdayın en doğal türünün “siyez buğdayı” olduğunu ifade ederek, “Binlerce yıl önceki formunu muhafaza eden nadir besinlerden birisi. Yapılan çalışmalarda siyez buğdayının besleyici değerinin, protein ve antioksidan içeriğinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir” dedi.
ÇÖLYAK HASTALARI TÜKETEBİLİR
Diğer buğday türlerine göre gliadin ve gluten oranları daha düşük olan siyez buğdayının, gluten hassasiyeti olan, çölyak olan kişilere rahatlıkla tavsiye edildiğini söyleyen Özdemir, “Mineral açısından zengin olmakla birlikte, önemli bir kısmını fosfor oluşturur. Ayrıca kalsiyum, manganez, sülfür, çinko, demir, bakır ve selenyum gibi vücudumuz için değerli mineraller de diğer buğdaylara oranla daha fazladır” şeklinde konuştu.
BOL VİTAMİN
Kan hücrelerinin oluşması ve aneminin önlenmesinde rol oynayan folik asit miktarı diğer buğday türlerine göre kayda değer ölçüde yüksek olduğunu ifade eden Özdemir,” Siyez buğdayı, aynı zamanda bulgur haline de getirilmektedir. Lif açısından zengin , protein değeri yüksek, sindirim ve sinir sistemi için gerekli B vitaminleri içeren, diyet lif içeriği yüksek, glisemik indeksi düşük olan bu besini zayıflama sürecinde gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz” dedi.
NORMAL BUĞDAYA GÖRE 2 KATI PROTEİN
Normal ekmeklik buğday 100 gramında 10-12 gr. protein içerirken siyez buğdayının 100 gramında 14.1- 25.2 gr. protein içerdiğini vurgulayan Özdemir, “Toplam protein ve aminoasit kompozisyonu incelendiğinde; esansiyel aminoasitler olan ( vücuda dışarıdan besinlerle alınması zorunlu olan ) lisin ve glutamik asit içeriğinin yüksek olduğu belirlenmiştir” diye konuştu.
LİSİN İÇERİĞİ YÜKSEK
Diyetisyen Özdemir, lisinin vücudumuz için öneminden bahsederek, kas ve kemik büyümesini sağlayan aminoasitlerden biri olduğunu söyledi. Özdemir, lisinin kalsiyum emilimini düzenlediğini, vücutta nitrojen dengesini sağlayarak, aşırı stres ve yorgunluk durumunda kas kütlesinin korunmasını sağladığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ameliyat sonrası ve yaralanma sonrası gibi dokuların hasar görmüş olduğu durumlarda dokuların yenilenip, enzim, hormon, antikor üretimini sağlayarak iyileşme sürecine katkıda bulunur. Lisin yetersizliğinde ise saç dökülmesi, konsantrasyon güçlüğü, odaklanamama, enerji kaybı, kilo kaybı ve iştahsızlık görülebilmektedir.”
MİNERAL DEPOSU
Siyez buğdayının mineral açısından zengin olmakla birlikte, önemli bir kısmını fosforun oluşturduğunu belirten Özdemir, “Ayrıca kalsiyum, manganez, sülfür, çinko, demir, bakır ve selenyum gibi vücudumuz için değerli mineraller de diğer buğdaylara oranla daha fazladır” dedi.
FENOLİKLER, TOKOFEROLLER VE DAHASI
Özdemir, siyez buğdayının vücudun temel besin ihtiyaçlarını karşılamanın ötesinde insan fizyolojisi ve metabolik fonksiyonları üzerinde ilave faydalar sağladığını, böylelikle hastalıklardan korunmada ve daha sağlıklı bir yaşama ulaşmada etkinlik gösteren besinler olan fonksiyonel besinler olarak fenolikler, tokoferoller, karotenoidler, fitokimyasallar açısından da oldukça yüksek içeriğe sahip olduğunu sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.