Din-Bir-Sen düzenlemeyi savundu: “Bu ailelerin mağduriyetleri giderilsin.”

Hazırlanan yasa taslağından bazı ibarelerin cımbızla çekilerek ‘cinsel istismar’ şeklinde kamuoyuna sunularak algı oluşturulmasını ise kınadıklarını söyledi.

Meclis’e sunulan düzenlemeyle ilgili açıklamada bulunan Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, tasarının iyi niyetle düzenlenmiş olduğunu, ancak bazı kesimlerin siyasi polemik haline getirmesi nedeniyle anlamından uzaklaştığını ifade etti. Hükümetin kadın ve aile ile ilgili düzenlemelerinin sürekli siyasi istismar haline getirildiğini ve bu konudaki mağduriyetlerin önlenmesi noktasında iyi niyetle yapılan çalışmaların engellendiğini belirten Özdemir, yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Bu konuda mağdur olan aileler var. Ana muhalefet partisi milletvekillerine de bu konuda mağduriyetler iletilerek çözülmesi talep edildiği halde tasarının birkaç cümlesinin cımbızla çekilerek toplumun hassas olduğu konular üzerinden siyaset yapılmaktadır. 

Din-Bir-Sen olarak, tasarının şüpheye yer verilmeyecek şekilde açık olması ve kamu vicdanını rahatlatacak nitelikte olmasından yanayız. Düzenlemenin mutabakatla çözülmesinde yarar var. 

Konuyla ilgili olarak çok sayıda mağduriyet mektupları alıyoruz. Bunlardan bir tanesini örnek vermek istiyorum: Kız, henüz 15 yaşındayken 2005 yılında kaçarak evlenmiş.  Aileler davacı olmamışlar, ancak kamu davası açılmış. Bugün biri ortaokula giden iki kızı dünyaya gelmiş. Dava 11 yıl sürmüş ve 6 yıl 8 ay ceza almış. Yargıtay bu cezayı onamış. Bu şahıs kirada oturuyor. Sabit bir işi yok. Hapse girdiğinde evini kim geçindirecek? Din-Bir-Sen olarak örneğini verdiğim ve benzeri durumdaki mağduriyetlerin çözülmesini ve bu ailelerin psikolojik olarak rahatlamalarının sağlanmasından yanayız. Aksi halde cinsel istismarda bulunarak haklı yere ceza almış olanların kurtarılmasından yana olmadığımız gibi, bu gibi suçluların cezasının artırılmasından yanayız. 

Ulusal yayın yapan bir gazeteden edindiğimiz bilgiye göre, Sayın Başbakan, hukukçu milletvekilleriyle görüşerek krizin çözülmesinden yana önemli bir atım atmış. Tasarıda yer alan ve krize neden olan ‘16 Kasım 2016’ya kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda CMK’daki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmişse cezanın infazının ertelenmesine karar verilecek” ibaresinin “16 Kasım 2016’ya kadar resmi olarak evli olanlarda CMK’daki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmişse cezanın infazının ertelenmesine karar verilecek” şeklinde düzenlenmesi benimsendi. Din-Bir-Sen olarak, tasarının benimsenen yeni halinin daha akılcı ve doğru olduğunu düşünüyoruz. Cinsel istismar suçu işlemiş bir tacizcinin af kapsamı dışında tutulması toplumdaki gerginliği de giderecektir. Bu düzenleme kapsamında hükümetin ‘Cinsel İstismar Düzenlemesi’ni destekliyoruz.”