'Devlet nasıl yönetilirmiş öğreteceğim'
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Benim eski maliyeci olduğumu bilmiyorlar. Vallahi onlara kurs açacağım. Devlet nasıl yönetilirmiş öğreteceğim" dedi.
MUĞLA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Muğla Eski Garaj Meydanı'nda düzenlediği mitingde, bir ülkenin sokaklarında çatık kaşlı insanların değil, güler yüzlü insanların gezebilmesi için herkesin işinin ve aşının olması gerektiğini, bunun yolunun refahı tabana yaymaktan geçtiğini söyledi.
"Rahmetli Ecevit, 'Ne ezen ne ezilen insanca ve hakça bir düzen' diyordu. İnsanca hakça düzeni nasıl kuracağız" diyen Kılıçdaroğlu, "Yıl 2002, Türkiye'deki toplam servetin yüzde 39'una nüfusun yüzde 1'i sahip. Yıl 2014, Türkiye nüfusunun yüzde 1'i, toplam servetin yüzde 54,3'üne sahip. Refah tabanda değil, tavanda toplanmış durumda. Refahı tabana yaymayı ilke edindik. Herkesin huzur içinde yaşaması için bunu yapacağız" diye konuştu.
"Aramızda Ağrı Dağı kadar kadar fark var"
Kılıçdaroğlu, üretimi ve üreteni destekleyeceklerini vurgulayarak, sabahın köründe tarlasına giderek Türkiye'yi doyuranlara, yani çiftçilere destek vereceklerini dile getirdi.
Mazotu 1,5 lira yapma vaadinin, "Petrol dışarıdan geliyor. Dolar olarak ödüyoruz. Nasıl yapacaksınız bunu?" denilerek eleştirildiğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Benim eski maliyeci olduğumu bilmiyorlar. Vallahi onlara kurs açacağım. Devlet nasıl yönetilirmiş öğreteceğim. Ben de biliyorum petrolün dışarıdan geldiğini. Ben de biliyorum rafineride işleniyor, rafineri sahibi karını koyuyor. Ben de biliyorum benzin istasyonuna gidiyor, orada da kar var. Her şeyi biliyorum. Maliyet ve kar dahil mazotun litresi 1 lira 21 kuruş. Çiftçiye biz 1,5 liradan vereceğiz. Zarar eden yok.
Sen yata, gemilerine 1 lira 21 kuruşa verirken ben itiraz etmiyorum da çiftçiye 1,5 liradan verirken sen neden itiraz ediyorsun? Sen elmasta, yakutta, pırlantada KDV, ÖTV almazken ben itiraz etmiyorum. Çiftçiye mazotu KDV'siz, ÖTV'siz verirken sen hangi gerekçeyle itiraz ediyorsun? Çiftçi kadar çalışıyor musun, üretiyor musun? Emeğinin hakkını veriyor musun? Sen yakutu, pırlantayı vergilendirmezsin, ben mazotu vergilendirmem. Aramızda Ağrı Dağı kadar kadar fark var işte. Ben emekten yanayım, sen emeğe karşısın."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.