Davutoğlu: 'Dolardaki yükselişin nedeni...'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'Doların yükselmesi, doların diğer para birimleri karşısında yükselmesiyle ilgili bir husustur. Sadece Türkiye'deki tartışmalara bağlanamaz. Dolardaki yükselişle ilgili tüm kurumlarımız gerekli tedbirleri almaktadır' dedi.
'F-4’ler eğitim dışına alınabilir' - Web TV
Davutoğlu: 'Dolardaki yükselişin nedeni...' - Tıkla İzle
Başbakan Ahmet Davutoğlu, New York’ta BM Genel Sekreteri Ban-Ki Moon ile görüşmesi sonrasında düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Davutoğlu, 'Doların yükselmesi, doların diğer para birimleri karşısında yükselmesiyle ilgili bir husustur. Sadece Türkiye'deki tartışmalara bağlanamaz. Dolardaki yükselişle ilgili tüm kurumlarımız gerekli tedbirleri almaktadır' dedi.
Bir soru üzerine Konya’da sabah saatlerinde eğitim uçuşundayken düşen F-4’ler hakkında açıklamalarda bulunan Davutoğlu, şunları söyledi:
“Bugün sabah Genel Kurmay Başkanımızla bu elim olaydan sonra görüştük. Bir kez daha buradan pilotlarımıza rahmet diliyorum, ailelerine ve TSK’ya taziyelerimi iletiyorum. Olayın oluşuyla ilgili Genel Kurmay Başkanımız detaylı bir bilgi sundu. F4’lerle ilgili önümüzdeki dönemde de tekrar bu konuyu ele alacağız ve artık Türkiye’nin bu anlamda çok daha sofistike uçaklarla bu eğitimi yapma imkanı var. Eğer F-4’lerden kaynaklanan ki bana verilen ilk bilgide doğrudan uçaktan kaynaklanan bir problemden daha çok eğitim kendisinin doğasında olan, zorluktan kaynaklanan bazı faktörlerin etkili olabileceğini gündeme getirmişti ama bunu nihayet bütün tetkikler yapıldıktan sonra bu konu açıklığa kavuşacak. Çünkü bu eğitimler bazen doğrudan savaş tatbikatları olduğu için zor bazı manevraları da içerebiliyor. Bunların sebeplerini inceleyeceğiz, gerektiğinde F-4’ler tümüyle bu eğitim faaliyetlerinin dışında tutulabilir. Ama Türkiye’ye döner dönmez bu konuda Genel Kurmay Başkanımızdan tekrar detaylı bir brifing alıp gerekli adımları atarız.”
“MUSUL’A YAPILACAK YARDIMLAR LOJİSTİK NİTELİKTE”
Kendisine yöneltilen soru üzerine Musul’a yapılacak yardımların niteliğinden de bahseden Başbakan Davutoğlu, “Savunma Bakanımızın ziyareti dün meydana gelen Musul operasyonu ile sınırlı değildi. Savunma Bakanımızın ziyaretine kararı, Sayın Haydar Abadi’nin Ankara ziyaretinde vermiştik. Zamanlaması da ona göre yapılmıştı. O zaman Irak Savunma Bakanı Ubeydi’nin talep ettiği bazı ekipmanlar çerçevesinde ki bunların çoğu lojistik niteliktedir, silah boyutundan daha çok donanım özellikleri taşıyan katkılardır. Milli Savunma Bakanı’nın ziyareti bağlamında bu yardımlar Irak yetkililerine iletildi” dedi.
Davutoğlu, Türkiye’nin Irak’ın istikrarına her zaman önem verdiğini, Iraklıların da gayet yakından bildiklerini dile getirerek, "Dolayısıyla Musul’un ve Irak’ın istikrarı için atılması gereken adımlar konusunda bütün taraflarla yakın temas halindeyiz. Biraz önce de onları zikrettim. Önümüzdeki dönemde ümit ederiz ki Irak’ta özellikle siyasal katılım anlamında bütün Iraklı tarafların birlikte oluşturdukları güçlü bir siyasi irade ile Irak’ta teröre karşı mücadele birlikte yürütülür. Türkiye olarak Irak ve Suriye halkıyla olan dayanışmamız çerçevesinde gerekli desteği vermeye hazır olduğumuzu ifade ettim” diye konuştu.
“DOLARDAKİ YÜKSELİŞ DÜNYADAKİ GENEL BİR DALGALANMANIN TÜRKİYE'YE YANSIMASI”
Başbakan Ahmet Davutoğlu, dolardaki yükselişin sadece Türkiye’deki tartışmalara bağlanamayacağını ve bu durumun dünyadaki genel bir dalgalanmanın Türkiye’ye yansıması olduğu söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, BM Genel Sekreteri Ban-Ki Moon ile BM Genel Merkez Binası’nda yaptığı görüşmenin ardından basının karşısına geçerek gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
Doların 2,60’ın üzerine çıkmasının üzerine bu yükselişi değerlendirmesi istenen Başbakan Davutoğlu, bu yükselişin yalnızca Türkiye’deki tartışmalara bağlanamayacağına vurgu yaparak, “Doların yükselmesi, doların diğer para birimleri karşısında yükselmesiyle ilgili bir husustur. Sadece Türkiye'deki tartışmalara bağlanamaz. Dolardaki yükselişle ilgili tüm kurumlarımız gerekli tedbirleri almaktadır. Dün ilk yükseliş trendi olduğunda ben de buradan Merkez Bankası Başkanımızla bir görüşme gerçekleştirdim. Gerektiğinde her türlü tedbir alınır ama bunun dünyadaki genel bir dalgalanmanın Türkiye'ye yansıması olduğu unutulmamalı. Türkiye'de kur dolayısıyla özel bir kriz olduğu gibi bir kanaat, doğru bir kanaat değil ama bunu ciddiyetle ele alıyoruz” ifadelerinde bulundu.
“MISIR BÖLGEDEKİ İSTİKRARIN OMURGASIDIR”
Başbakan Davutoğlu, Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilere yönelik bir soruya da, “Mısır bölgedeki istikrarın omurgasıdır. Mısır halkının ne kadar onurlu bir halk olduğunu biliyorum. Mısır olmadan kapsamlı bir istikrar olmaz bölgede, biz bunu iyi biliyoruz. Biz iyi ilişkiler kurmaya çalıştık ama ilkelerimiz var, biz askeri darbeyi kabul etmiyoruz, özellikle de seçilmiş bir devlet başkanına karşı. Bizim temel noktada eleştirdiğimiz konu budur. Siyasi sorunların Mısır içinde Mısır halkı tarafından çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Biz bölgede barışçıl bir ortam görmek istiyoruz. Mısır'ın işlerine karışmıyoruz öyle de bir niyetimiz yok. Bizim güçlü bir Mısır'a ihtiyacımız var. Tahrir ruhuna saygı gösterilmeli” cevabını verdi.
“TÜRKİYE'NİN IŞİD VE SURİYE İLE İLGİLİ ADIM ATMADIĞINI SÖYLEMEK YANILTICI AMAÇLI”
Gazetecilerden gelen bir soru üzerine Türkiye'nin IŞİD ve Suriye ile ilgili adım atmadığını söylemenin yanıltıcı amaçlı olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, “Türkiye 3 günde Kobani'den 200 bin sığınmacı kabul etti. Uluslararası terörle mücadelede pozisyonumuz açıktır. Türkiye, IŞİD'i bir terör örgütü olarak ilan eden ilk ülkedir. New York veya başka başkentlerden oturarak durumu değerlendirmek, Türkiye Suriye sınırı değerlendirmek kolaydır ama gerçeği yansıtmaz. Biz uluslararası terörle ilgili kaygıları olanların daha fazla istihbarat paylaşmalarını istiyoruz” dedi.
“BM GENEL SEKRETERİ’NİN ŞAH FIRAT OPERASYONU İLE İLGİLİ OLUMSUZ BİR İFADESİ OLMADI”
Başbakan Ahmet Davutoğlu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’un Şah Fırat Operasyonu ile ilgili olumsuz bir ifadesi olmadığını söyledi.
Başbakan Davutoğlu, resmi temasları kapsamında bulunduğu New York’ta, BM Genel Sekreteri Ban-Ki Moon ile yaptığı görüşme sonrasında basın toplantısı düzenleyerek gazetecilerin sorularını yanıtladı.
BM Genel Sekreteri ile Suriye’de uzlaşma sağlama planı üzerinde bir fikir alışverişinde bulunulup bulunulmadığı sorusuna cevap veren Davutoğlu, “Maalesef uluslararası toplumun Suriye ve Halep’teki durumla ilgili çok açık ve net bir stratejisi olmadı” diyerek şunları söyledi:
“Geçmişte çoğu zaman Türkiye’nin de bazen devrede olduğu geçici ateşkesler ilan edildi. Ama rejim hiçbir zaman bu ateşkeslere saygı göstermedi, itibar etmedi, sözünde durmadı. Nitekim Halep’te de Staffan de Mistura’nın iyi niyetleri çabaları karşısında rejim saldırılarına devam etti. Ve Suriye muhalefeti de haklı olarak Halep’te geçici olarak çatışmaların durması diğer şehirlerde, Şam’da, Hama’da, Humus’da, Dara’daki insanların geleceği anlamında bir şey ifade etmiyor. Dolayısıyla çok daha kapsamlı çabalara ihtiyaç var. Biz bunları tartıştık. Bu sabah da ABD’deki Suriye Ulusal Konseyi temsilcileriyle bir araya geldim. Türkiye olarak biz her zaman Suriye Ulusal Konseyi ve Suriye muhalefetinin temsilcileriyle bu konularda gayret göstermeye hazırız. Yeter ki kalıcı barışın önünü açacak ateşkesler sağlansın. Yoksa rejimin taktik manevralarına esir düşmemek lazım.”
“BAN’IN ŞAH FIRAT OPERASYONU’YLA İLGİLİ OLUMSUZ İFADESİ OLMADI”
Ban Ki-Moon ile yaptığı görüşme sırasında Şah Fırat Operasyonu konusundaki değerlendirmelerinin ne olduğu sorulan Başbakan Davutoğlu, operasyon konusunda BM Genel Sekreteri’ne bilgi verdiğini söyleyerek, “Zaten operasyonun yapıldığı gecenin sabahında da BM’yi bilgilendirmiştik. Şah Fırat Operasyonu Türkiye’nin ulusal haklarının korunduğu bir operasyondur. Türkiye, 1921’de Fransa ile yapılan anlaşmada Süleyman Şah’ın Türbesi’nin olduğu makamı Türkiye Cumhuriyeti toprağı olarak kabul ettirmiştir. O zamandan beri de yeri üç kere değişti. Bu operasyonda da yeni bir yer değişimi söz konusu oldu. Türkiye’de de zikrettiğim gibi bugün Sayın Genel Sekreter’e de izah ettim. 572 personel, 100 tank ve zırhlı araçla bu operasyon başarılı bir şekilde tamamlandı. BM’de kayda geçti. Sayın Genel Sekreter’in de bu konuda herhangi bir olumsuz ifadesi de olmadığı gibi zaten doğal olarak Türkiye kendi ulusal haklarını kullandığı için BM kayıtlarına bu şekilde geçmiş oldu” diye konuştu.
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.