Davutoğlu: 'Avrupa’nın kaderi, Türkiye’nin kaderinden ayrı düşünülemez'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin, “Avrupa’nın kaderi, Türkiye’nin kaderinden ayrı düşünülemez ama Türkiye, kendi kaderini Avrupa’da Türkiye karşıtlarının eline de bırakmaz” dedi.
Başbakan Davutoğlu, Portekizli mevkidaşı Passos Coelho ile düzenlediği ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Türkçe ve Portekizcenin her iki ülkede yaygın olarak öğretilmesinin son derece önemli olduğuna değinen Başbakan Davutoğlu, 5 Mayıs’ta Ankara’da Dünya Portekizce Günü’nün kutlanılacağını söyledi. Davutoğlu, “Portekizce ve Türkçe çok geniş coğrafyada kullanılan iki dil. Milli Eğitim Bakanlıklarımız arasında başlatılan bu faaliyetle iki halkın dostluğunu tahkim edecek, güçlendirecek bir özellik taşıyor. Eminim Türk şirketleri yatırım yaptıkça, Portekiz şirketleri yatırım yaptıkça hem Türkçe hem Portekizce konuşan profesyonel yöneticilerin sayısı ciddi bir artış gösterecektir” dedi.
Davutoğlu şöyle devam etti:
“Yine bu bağlamda bölgesel ilişkiler çerçevesinde özellikle Afrika’da ve Asya’da, Latin Amerika’da birlikte üçüncü ülkelere açılmak konusunda bir perspektifimiz var. Türkiye son dönemde Afrika’da 39 büyükelçiliğe sahip oldu. Bu arada Türkiye geçen sene itibariyle Portekizce konuşan ülkeler topluluğuna da gözlemci üye oldu. Bu konuda Portekiz’in verdiği destek dolayısıyla teşekkürü bir borç biliyorum. Türkiye, Portekiz’le birlikte bütün bu bölgelerde çalışmaya hazırdır. Eminim ortak işletmeler şeklinde de birçok projenin önü açılacaktır. AB bağlamında Portekiz’in bize verdiği desteğe müteşekkiriz. Her zaman Portekiz, Türkiye’nin önemini Avrupa kıtası içinde anlayan bir tutumla bize hep destek verdi, bugün de biz kendilerinden Brüksel’de Türkiye’nin sözcüsü olmaları konusunda beklentilerimizi ifade ettik. Bunu da en iyi şekilde yapacaklarından eminiz çünkü Portekiz bizi en iyi anlayacak ülkelerden biridir. Özellikle AB’de Portekiz’in desteğine ihtiyacımız var. Yine bölgesel konular itibariyle Suriye ve Irak’ta terörün getirdiği problemler ve teröre karşı verilecek mücadeleyi kapsamlı şekilde ele aldık. AB içinde de bir taraftan bu tür aşırı akımlara, diğer taraftan da yabancı düşmanlığına yönelik eğilimlere karşı da Türkiye ile Portekiz birlikte davranacaktır. Ben bugün Lizbon’da ziyaret ettiğim cami dolayısıyla da Portekiz hükümetini ve toplumunu tebrik etmek istiyorum. Çok kültürlü bir hayatın nasıl olması gerektiği konusunda çok güzel bir örnek sergiliyorlar. Avrupa kıtası çok kültürlü, çok dinli, çok dilli bir kıta olarak barış içinde, huzur içinde çoğulcu bir kültürel ortamı barındırmak durumunda. Bu konuda da benzer yaklaşımlara sahibiz.”
“ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA HEM TÜRKİYE’DE HEM PORTEKİZ’DE SEÇİM VAR”
İki ülkenin, uluslararası forumlarda birbirlerini desteklemek konusunda da prensipte ortak bir tutumun bulunduğunu aktaran Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Biz Portekiz’i uluslararası her zaman dost ve müttefik bir ülke olarak destekledik, aynı desteği de Portekiz’den gördük. Önümüzdeki aylarda hem Türkiye’de hem Portekiz’de seçim var. Bizde Haziran ayında Portekiz’de de Ekim ayında. Ben değerli dostuma seçimlerde başarılar diliyorum ve bu birlikteliğimizin önümüzdeki dönemde artarak devam edeceğini ümit ediyorum. İkinci hükümetler arası zirvenin Türkiye’de yapılacak olması dolayısıyla en kısa zamanda da kendilerini Türkiye’ye bekliyorum. Kendilerinin bize gösterdiği güzel misafirperverliğine de, bir iade-i ziyaret bağlamında mukabelede bulunmak bana, heyetime ve Türk halkına onur verecektir. Bu vesileyle dost ve müttefik Portekiz halkına da selamlarımı, iyi dileklerimi buradan iletmek istiyorum.”
“TÜRKİYE’NİN AB YÖNÜNDEKİ STRATEJİK KARARI AÇIKTIR”
Gazetecilerin bir sorusu üzerine “Türkiye’nin AB yönündeki stratejik kararı açıktır” cevabını veren Başbakan Davutoğlu, üyelik konusundaki iradenin en güçlü şekilde devam ettiğini söyledi. Davutoğlu, geçmişte psikolojik ve siyasi birçok engelle karşılaşıldığını, Türkiye’nin önüne başka ülkelere koyulmayan şartlar koyulduğunu gösterildiğini ifade ederek şöyle konuştu:
“Ama biz hiçbir zaman AB üyeliğinden vazgeçmedik. Hiçbir zaman AB’nin geleceğinde Türkiye’nin oynayabileceği önemli rolden vazgeçmedik. Bizim AB içindeki dostlarımız da, Portekiz de içinde olmak üzere, Türkiye’nin AB’ye yapacağı katkı konusunda iradelerini hiç eksik etmediler. Avrupa sadece Türkiye’ye dönük olarak olumsuz bakan ülkelerden ibaret bir kıta değil, aksine Türkiye’nin üyeliği konusunda son derece ön alıcı tavır alan, Portekiz başta olmak üzere, ülkeler de Avrupa kıtasını temsil ediyorlar. Dolayısıyla biz Portekiz’e minnettarız, Türkiye’nin üyeliğini destekleyen ülkelere minnettarız. Bütün Avrupa ülkeleriyle çok iyi ilişkiler geliştirmek istiyoruz. Önümüzdeki dönemde Türkiye sanki müzakerelerin bütün fasılları açılmış gibi yoluna, reformlarına kararlı şekilde devam edecek. Ne zaman AB hazırsa biz o anda 27 müzakere faslını hemen açmaya, 14’ünü de hemen kapamaya hazırız. Bugün ulaştığımız nokta itibariyle geri kalanları da en kısa zamanda bitiririz ama şuanda bunu yapabilecek durumdayız. Bunu AB yöneticileri de gayet iyi biliyor. Brüksel’e geçen ay yaptığım ziyarette de yeni görev almış olan yetkililerle görüşmeler yaptık. Olumlu bir atmosfer var. Biz elimizden geleni yaparız Avrupa’nın kaderi, Türkiye’nin kaderinden ayrı düşünülemez. Ama Türkiye kendi kaderini Avrupa’da Türkiye karşıtlarının eline de bırakmaz. Kendi yolunda kararlı şekilde yürür. Avrupa’nın geleceğini de, Türkiye’nin geleceğini de Türkiye’nin Avrupa’daki dostlarıyla birlikte şekillendiririz.”
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.