D. Mehmet Doğan: Merhaba ey şehri ramazan! Elveda ey çirkin siyaset!
Daha başındayız, ileriki günlerde göreceğiz…
Ramazanın ruhuna nüfuz edersek, ibadetlerimizi hakkıyla yaparsak, İslâm kardeşliği hukukuna riayet edersek…her şey değişebilir.
Ramazan öncesi siyaset meydanında tozdan dumandan ferman okunmuyor. Bilhassa aynı siyasi gelenekten neşet edenler arasındaki sert ve insaf, iz’an sınırlarını aşan ifadeler aklı mantığı devre dışı bırakmakla kalmıyor, kardeşlik hissiyatını da rencide ediyor.
Ramazan oruç ayıdır, ibadet ayıdır, düşünme ayıdır ve düşünmek de ibadettendir.
Müslüman düşünür. Ramazanın maneviyat ikliminde düşünmenin feyzi, bereketi ölçülemez. Elbette siyaset yaparken de düşünür. Kendi siyasi teşekkülünü iyi göstermek için yakın veya başka siyasi teşekkülleri ölçüyü aşar şekilde eleştirmek doğru bir şey midir? Din, itidali tavsiye eder, ancak seninle savaşanla savaşmayı meşru görür. Ortada savaş filan yok, bir buçuk aylık gel geç bir siyaset mücadelesi var.
Seçim yapıldığında arkada telef olmuş zihinler bırakmayalım.
Hiçbir siyasi parti ile uzaktan yakından alâkam yok. Beklentim yok, talebim yok.
Aslında bir talebim var: Oy uğruna değerlerimizi, ahlâkımızı, iffetimizi, ismetimizi, izzetimizi ayaklar altına almamak.
Mümin bunlarla yücelir.
İşin başı kendini bilmek. Kendini bilmeyen, rabbini bilmez!
Bilmek istersen seni
Can içre ara canı
Geç canından bul anı
Sen seni bil sen seni
Öyle bir siyaset yap ki, mücadele ettiğin sana hak versin. İçinde bir tereddüt belirsin. Aksine bir gidiş var: Bu saldırılar, karşıdakini yanlışın dahi doğru olduğunu düşünecek bir noktaya sürüklüyor.
Siyaset orucumuzu bozmasın! İbadetimizi sakatlamasın! Kalbimizi karartmasın.
Ramazan tövbe ayıdır!
Allah tövbelerimizi kabul etsin!
Merhaba ey şehri ramazan! Elveda ey çirkin siyaset!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.