Çocukta Bilgisayar Bağımlılığı?

Çocukta Bilgisayar Bağımlılığı?
Çocukların psiko-sosyal gelişimlerinin, pek çok etkenden etkilendiğini söyleyebiliriz. Teknolojinin gelişmesi, bilgisayar, internet, msn kullanımının yaygınlaşması...


Çocukların psiko-sosyal gelişimlerinin, pek çok etkenden etkilendiğini söyleyebiliriz. Teknolojinin gelişmesi, bilgisayar, internet, msn kullanımının yaygınlaşması doğru kullanılırsa, çocuğun psiko-sosyal gelişimini olumlu etkilerken, yanlış ve yoğun kullanımı da pek çok sakıncaları beraberinde getirmektedir.

Bilgisayar oyunları, internet kullanımı; çocuğun araştırma yapması, kendi potansiyelini keşfetmesi ve zenginleştirmesi, ses-ışık-hareket uyaranlarına verdiği cevaplar, sorun çözümü, hedefe ulaşmak için farklı yollar deneyimleme gibi tecrübeler edinmesinde zenginleştirici olabilmektedir. Msn'de yazışması ise sosyal ilişki kurması ve sürdürme açısından faydalı olabileceği gibi, eğer çocuğun diğer kişilerle tek kurduğu iletişim yolu bu ise, yani sadece sanal ortamda bunu yapabiliyorsa, bu durumda da sosyal ilişki zorluğu söz konusu olabilmektedir.

Pek çok sosyal fobi vakalarında çocukların iletişim için bu yolu tercih ettiklerini görüyoruz. Çocuk, toplum içinde, grup içinde rahat davranamayıp, kendini saklar, iletişim becerilerini geliştirmez, chatleşir, msn'de yazışır, kendisine sanal bir dünya kurar ve bunu bağımlılık haline getirirse; sadece yeme, zorunlu ihtiyaçlarını gidermek için bilgisayarın başından kalkar hale gelebilir.  Bu şekilde kensini sanal dünyada var eder, varlığını hisseder.

Davranış bozukluğu, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, bipolarite gibi durumlarda da çocuk dürtülerini kontrolde zorlanır ve bağımlılık potansiyeli yükselebilir. Bu çocuklarda internet, bilgisayar, msn bağımlılığına daha fazla rastlanabilmektedir.  Böyle bir durumda psikiyatrik ve psikolojik desteğin mutlaka alınması gerekir. Çocuk dürtülerini kontrol etmeyi öğrenmeli, sağlıklı bir sosyal gelişim için yeterli sosyal ilişkiler yaşamaya da zamanı olmalı, sosyal beceri çalışmaları da diğer çalışmalara paralel götürülmelidir.

Zamanının büyük kısmını bilgisayar başında geçiren çocuk, sosyalleşemez, aile ve çevre ile yeterli ve sağlıklı bir iletişim kuramaz, dolayısıyla dil gelişimi, sosyal gelişimi, motor gelişimi, kısacası tüm alanlarda gelişimi yavaşlar ya da gerileme gösterir. Zihinsel fonksiyonları da yavaşlayabilir. Örneğin öğrenmesi yavaşlar, hayat kalitesi düşer, birtakım psikiyatrik, psikolojik sorunlarla karşılaşabilir.

Yani birtakım psikiyatrik sorunlar bağımlılığa neden olabileceği gibi, sanal iletişime ayrılan fazla zaman da psikiyatrik, psikolojik sorunlara yol açabilir.

Modellik de önemli bir konudur.  Eğer anne, baba, aile bireylerinin bilgisayara ve msn'ye ilgisi fazla ise, çocukların kişilik gelişimlerinde anne-babayı taklit ederek, modelleyerek öğrendiklerini göz önüne aldığımızda, çocuğun bir msn, internet bağımlısı olmasının nedeni kolaylıkla açıklanabilir. Ailede disiplin zayıf ise, böyle bir modellik söz konusuysa, çocuğun duygusal ihmali varsa, evde çocuk bilgisayar başında zaman geçirirken aile rahat nefes alıyorsa, bu çocuklar daha fazla risk altındadır.

Çocuğumuza vereceğimiz en değerli şey zamanımız ve gerçek sevgimizdir. Çocuğunuzun tüm ihtiyaçlarını hemen yerine getirmek, hatta istemeden onu hediyelere boğmak, ona, her şeye sahip olduğu bir dünya sunmaya çalışmak da çocuğun doyumsuz olmasına, dürtü kontrolünü öğrenememesine neden olur.Çocuğun bu dönemde bol oyun oynamaya ihtiyacı var, hem anne baba ile hem yaşıtlarıyla. Ebeveynler çocuklarıyla oyun oynamalıdır. Bu hem çocuğun sosyalleşmesi hem duygusal boşalımı hem öğrenmesi açısından çok destekleyicidir. Anne-babanın çocuklarını tanımaları ve çocuklarına ulaşabilmeleri için de bir fırsattır.

Çocuk, her şeye yeterli ve dengeli zaman ayırıyorsa, sorun yok demektir. Çocuk zaman yönetimini, aile kontrolünde öğrenmesi gerekir. Aile hem disiplini uygulayıcı hem çocuğun isteklerine duyarlı, ama kararlı bir tutum sergilerse, çocuğun kişilik gelişimi sağlıklı oluşacaktır.

Not: Bu yazı, Diyanet Avrupa Aylık Dergi Kasım 2010 sayısında yayınlanmıştır.

Psk. Aynur Sayım
Uzman Çocuk Psikoloğu

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.