'Çocukların idrar tutması, ileride ürolojik hastalıklara neden oluyor'
ŞANLIURFA - Yasin Dikme
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk Ürolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selami Sözübir, çocukların teknolojik bağımlılık nedeniyle konsantrasyonlarını belli bir noktaya verdiğini belirterek, bu nedenle idrarını tutan çocukların ileriki dönemlerde ürolojik problemlerle karşı karşıya kaldığını söyledi.
Prof. Dr. Sözübir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de çocuk ürolojisinin özelikle son yıllarda hızlı bir gelişme gösterdiğini anlattı.
Türkiye'de yıllık doğum oranın bir milyona yakın olduğunu, bu nedenle çocuk ürolojinin daha da önem kazandığını belirten Sözübir, Türkiye'nin çocuk cerrahisi ve ürolojisi bakımından Avrupa'nın ileri gelen ülkelerinden biri olduğunu kaydetti.
"Gelişmiş ülkelerin seviyesine getirmek gerek"
Sözübir, çocukluk döneminde atlanan ürolojik bir rahatsızlığın ileride böbrek yetmezliği gibi ağır sonuçlar doğurabileceğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Çocuk ürolojisi tüm ürogenital sistemi kapsayan bir branş. Çocuk üroloji rahatsızlıkları karşımıza genellikle 3 durumda çıkıyor. Birincisi tekrarlanan idrar yolu enfeksiyonları, ikincisi anomaliler, üçüncüsü anne karında ultrason sırasında görülen böbrek problemleri. Bunların hepsinin dışında ne yazık ki kronik böbrek yetmezliği. Bu şu anlama geliyor, zamanında atlanmış bir çocuk ürolojisi vakası, bize böbrekleri çöktükten sonra bir üre hastası olarak, diyalize bağlı olarak gelebiliyor. Bizim de uğraşmamız gereken, bu hastalık grubunu sıfıra indirmemiz. Tabii bu mümkün değil ama en azında gelişmiş ülkelerin seviyesine getirmek gerek. Şu an Türkiye'de diyaliz ünitelerindeki hastaların yaklaşık yüzde 17'si çocukluk döneminde atlanmış bir çocuk ürolojisi sorunuyla kronik böbrek yetmezliğine düşmüş hastalar. Dünya Sağlık Örgütü, bunu bir ülkenin sağlıkta gelişmişlik kriteri olarak görüyor. Dolayısıyla çocuk ürolojisinde iyi bir noktadayız ama hala yapmamız gereken çok çalışma var."
Doğuştan ürolojik anomalileri olan çocukların, ateşli bir hastalık geçirdiklerinde uzman hekimlere başvurulması gerektiğini dile getiren Sözübir, çocuğun kulağında akıntı görülmesi halinde bile idrar tetkiki yapılması gerektiğini anlattı.
Prof. Dr. Sözübir, televizyon, telefon, bilgisayar ve internet bağımlığının çocuklarda birtakım rahatsızlara neden olduğunu belirterek, çocuklarda özellikle idrar tutma ve belli bir yaştan sonra idrar kaçırma vakası yaşanması halinde mutlaka sağlık merkezine başvurması gerektiğini bildirdi.
"İdrar kaçırma haftada 1-2 vakaya çıktı"
"Bugün ne yazık ki bilgisayar, telefon ve televizyon bağımlılığı gibi konsantrasyonlarını belli bir noktaya verdikleri için idrarlarını tutmaları, tuvalete gitmemeleri önemli bir problem" diyen Sözübir, "Yeditepe Üniversitesi Hastanesine başladığımda ayda 1-2 idrar kaçırma vakası görürken, şimdi bu sayı haftada 1-2'ye çıktı. Bunların çoğunun altında yatan neden çocukların belli bir noktaya konsantre olmasıdır. Yani teknoloji bağımlığının toplumumuzda bilinçsize yaygınlaşmasıdır." ifadelerini kullandı.
Sözübr, bu konuda anne ve babaların örnek alındığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Yani anne ve baba teknoloji bağımlısıysa, çocuğun teknoloji bağımlısı olmaması mümkün değildir. Dolayısıyla çocuğun tuvaleti geldiği zaman çişini tutuyor. Bir tutuyor, iki tutuyor, üç tutuyor. Mesane dediğimiz organ belli bir depolama yaptıktan sonra beyne birtakım uyarılar gönderiyor. Sık sık idrar tutulması halinde beyine gelen uyarılar artık normalleşiyor. Bu ileriki dönemlerde ürolojik hastalıklara neden oluyor. Bu konuda dikkat etmeliyiz. İşeme alışkınlıkları ve idrar tutmama çocuklarımıza doğru örneklerle anlatılabilir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.