Çocuğun sulama kanalında ölümüyle ilgili yargılanan sanığın "akıl oyunu" çürütüldü

- Boğulan çocuğun annesi Songül Kılıç:
- "Sanığın akıl sağlığının yerinde olduğuna dair iki rapor mahkemeye ulaştı. Zaten sanığın akıl sağlığının yerinde olduğunu ve bunu kasten yaptığını biliyordum"

ADANA (AA) - SATUK TOPALOĞLU - Adana'da 9 yaşındaki çocuğun sulama kanalında boğulmasıyla ilgili "tasarlayarak öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan sanığın, "Akıl sağlığım yerinde değil" yönündeki savunması üzerine iki hastaneden alınan raporlarda "akıl sağlığının yerinde ve cezai ehliyetinin tam olduğu" belirtildi.

Berat Coşan Göl'ün (9), merkez Yüreğir ilçesi Yenidoğan Mahallesi'ndeki sulama kanalında 22 Haziran 2021'de boğulmasına ilişkin tutuklanan A.S'nin (20), ilk ifadesinde ve Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmada çocuğun "ellerini tutunduğu yerden ayırdığını" itirafının ardından ifadesini değiştirmesi, "Akıl sağlığım yerinde değil" savunması yapması üzerine sanık Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edildi.

Mahkeme heyeti, hastaneden sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının belirlenmesi için rapor talep etti.

Hastanenin geçen yıl 12 Ağustos'ta, "Sanığın suç tarihinde ve halen davranışlarını yönlendirme yeteneğini kısmen veya ileri derecede etkileyecek akıl hastalığı yoktur. Cezai ehliyeti tamdır." yönünde oy birliğiyle düzenlediği rapor, dava dosyasına eklendi.

Sanık ve avukatının rapora itirazı ve tekrar rapor alınması yönündeki talebi üzerine mahkeme, 15 Nisan'da sanığı bulunduğu cezaevinden İstanbul'daki Adli Tıp Kurumu Adli Tıp 4. İhtisas Kuruluna gönderdi.

Adli Tıp 4. İhtisas Kurulunca hazırlanan 23 Temmuz 2022 tarihli raporda da şu ifadelere ver verildi:

"A.S'nin kurumumuzca yapılan muayenesi sonucunda elde edilen bilgi ve bulguların yorumlanmasından cezai sorumluluğunu müessir ve kişide şuur ve hareket serbestisini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliği saptanmadığı, adli dosya tetkikinde sanığın mezkur suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak boyutta akli arızanın içinde olduğuna delalet edecek herhangi bir tıbbi bulgu ve belgeye de rastlanmadığı, bu duruma göre A.S'nin bulunduğu suça karşı cezai sorumluluğunun tam olduğu saptanmıştır."

Dava dosyasına eklenen raporda, sanığın cezai ehliyetinin tam olduğuna yönelik kararın "oy birliği" ile alındığı bilgisine de ver verildi.

- "Hukuk mücadelem sonuna kadar devam edecek"

Berat Coşan Göl'ün annesi Songül Kılıç, AA muhabirine, davanın tüm duruşmalarını dikkatle takip ettiğini söyledi.

Sanık A.S'den şikayetçi olduğunu belirten anne Kılıç, şöyle konuştu:

"Oğlum Berat Coşan Göl'ün davası halen devam ediyor. Sanığın akıl sağlığının yerinde olduğuna dair iki rapor mahkemeye ulaştı. Zaten sanığın akıl sağlığının yerinde olduğunu ve bunu kasten yaptığını biliyordum. Benim hukuk mücadelem sonuna kadar devam edecek. Ben onun en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum."

Tutuklu sanık A.S'nin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılaması sürüyor.

- Suçunu itiraf etmişti

Merkez Yüreğir ilçesinde 22 Haziran'da ailesinin kaybolduğunu bildirdiği 9 yaşındaki Berat Coşan Göl için polis ekiplerince sulama kanalında arama çalışması başlatılmıştı. İl Emniyet Müdürlüğü Sualtı Grup Amirliği ekipleri, kaybolan Berat Coşan Göl'ün cesedini Yenidoğan Mahallesi'ndeki sulama kanalında bulmuştu.

Çocuğun ölümüyle ilgili, Berat Coşan Göl'ün "ellerini tutunduğu yerden ayırdığını" itiraf eden tutuklu komşusu A.S. hakkında "tasarlayarak öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

A.S, iddianamede yer alan ifadesinde, "Berat Coşan Göl ile olay günü kanal kenarına gittik. Berat yüzmek için suya girdi, ben girmedim. Berat kanala girdikten sonra elleriyle betona tutunuyordu. Sonrasında bana küfrederek suya neden girmediğimi sordu. Ben de Berat'ın yanına yaklaşarak ellerini tutunmuş olduğu betondan ayırdım. Bunun üzerine suya düştü. 'Beni kurtarın' diye bağırıp çırpınmaya başladıktan bir süre sonra suya battı." ifadelerini kullanmıştı.