CHP: Darbeciler hesap vermeli ve demokrasi güçlendirilmeli

CHP PM ve TBMM Grubu'ndan yapılan ortak açıklamada, "TSK içindeki bir cuntanın parlamenter demokrasimize yönelik darbe girişimini lanetliyoruz. Önümüzdeki görev, darbecilerin hesap vermesi ve demokrasinin güçlendirilmesidir." denildi.

ANKARA (AA) - CHP Parti Meclisi (PM) ve TBMM Grubu, "Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir cuntanın parlamenter demokrasiye yönelik darbe girişimini" lanetledi.

CHP'den yapılan açıklamada, Parti Meclisi ve TBMM Grubu'nun 15-16 Temmuz darbe girişimi ve sonrasındaki süreci değerlendirmek üzere dün Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, parti genel merkezinde toplandığı hatırlatıldı.

Toplantıya ilişkin PM ve TBMM Grubu adına yapılan açıklamada, "Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir cuntanın parlamenter demokrasimize yönelik darbe girişimini lanetliyoruz." denildi.

Her türlü darbe ve kalkışmaya karşı halkın demokratik direnme hakkının kutsal olduğu vurgulanan açıklamada, parlamenter demokrasinin yarattığı tarihsel birikimin gücüyle, halkın darbeye karşı direnme hakkının bir örneğini verdiği belirtildi.

"Siyasi partilere önemli sorumluluklar düşüyor"

CHP'nin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da asker, sivil ayrımı yapmaksızın her türlü darbe girişimine ve vesayete şiddetle karşı olduğu değerlendirilen açıklamada, siyasi partilere önümüzdeki dönemde çok önemli sorumlulukların düştüğüne değinildi.

Benzeri olaylarla bir daha karşılaşılmaması için siyasi partilerin özeleştiri yapmasının bir zorunluluk olduğu ifade edilen açıklamada, "Darbenin başarısız kılınmasında, tüm baskılara rağmen özgür ve bağımsız kalma iradesini kaybetmeyen medyanın rolü de ayrıca takdir edilmelidir." değerlendirmesi yapıldı.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Önümüzdeki görev, darbecilerin hesap vermesi, toplumsal normalleşmenin sağlanması ve demokrasinin güçlendirilmesidir. Türkiye'nin saygınlığı açısından hesaplaşma süreci sadece ve sadece hukuk sınırları içinde yürütülmelidir. Darbeciler, tüm işbirlikçileri ile birlikte hukuk düzeni içinde yargı önünde hesap vermelidir. Hesap sorma sürecini ve soruşturmaları, anayasa ve hukuk sınırları dışına taşıyıp bir cadı avına dönüştürmek, anayasayı ihlal eden darbecilerle aynı konuma düşmek olur. Soruşturmalarda özellikle sorumlu olanla olmayanı ayırmak, sorumlulardan hukuk sınırları içinde hesap sormak, bundan sonraki normalleşme ve demokratikleşme sürecinin selameti açısından büyük önem taşımaktadır. Soruşturmalar, intikam ve tasfiye fırsatı gibi görülmemelidir. Öte yandan, hukuk devletinin gereği olarak er ve erbaşlara dönük linç girişimleri de aynı biçimde soruşturulmalıdır.