Ceyhan Belediyesi Zabıtaları Balkan Türkleri Kültür Binasını Hukuksuz Bir Şekilde Boşaltıyor...

Ceyhan belediyesi encümenince ceyhan balkan türkleri yardımlaşma kültür ve kültür derneği'ne verilen kiralık yerin ikinci yılının kira bedelinin yatırılmasına ( 04 nisan 2014 tarihinde ) rağmen 08 nisan 2014 tarihinde -ceyhan belediye başkanlığı encümen kararını hiçe sayarak- "7 gün içerisindederhal boşaltılmasını rica eden" yazı iletildi.

Durum karşısında 11 nisan tarihinde ilgili mahkemelere başvurularak ceyhan belediyesine ilgili olay hakkında dava açılmış olmasına rağmen; ceyhan belediyesi zabıtaları 18 nisan 2014 saat 00:0 itibari ile ceyhan balkan türkleri yardımlaşma kültür ve kültür derneği binasını hukuksuz bir şekilde boşaltmaya başlamıştır...

Olay anında dernek lokali ve idare odası görüntüleri aşağıda yer alan mükremin duygun'a ait sayfada mevcut.. Ayrıca yaşanan sürece ait belgeleri ekte bilgilerinize sunmaktayım.


ceyhan balkan türkleri ve akdeniz balkan türkleri federasyonu başkanı sayın mükremin duygun yaşanan süreci şu şekilde anlattı.

4 nisan 2014 günü belediye encümenince bize verilen kiralık yerin ikinci yılının kira bedelini yatırdık... Tahsilat makbuzu nu aldık dosyamıza koyduk.

8 nisan 2014 günü ceyhan belediye başkanı encümen kararını hiçe sayarak "7 gün içerisinde derhal boşaltılmasını rica eden" yazısını aldık...

Bu yapılanın hukuksuz olduğunu anlattık ama karşıda dinleyen yok 11 nisan 2014 günü adanaya giderek adana ikinci idare mahkemesinde durumu belirten bir dilekçe yazarak ceyhan belediyesine dava açtık...

15 nisan günü sabah bir grup zabıta memuru gelerek "başkanın talimatıyla" boşaltmamızı istediler...
Elimizdeki belgeleri gösterdik durumun hukuka havale edildiğini belirttik...

Zabıta memurları evrakları görünce böyle bir talimatı yerine getiremeyeceklerini bunun hukuksuz bir işlem olduğunu belirtti... Ve gitti.

Aynı zabıta memurları öğlene doğru tekrar geldiler aynı ifadeyi kullanarak "ne yapalım başkanım, git mühürle diyorlar" dedi ve gitti...

Saat 11 civarı selahttin gülerin dernek yönetiminden bir ekiple görüşmek istediği haberi geldi.
Arkadaşlar grup halinde belediyeye selahittin beyin makamına gittiler.
Döndüklerinde verdikleri ifade de; selahattin bey bize başka yer teklifinde bulundu... "biz karar aldık ceyhan belediyesinin kiraya verdiği her yeri boşaltıyoruz." dediğini belirttiler. Boşaltmak için verdiğkleri sürenin dolduğunu ve derhal alemdarın talimatına uymamız gerektiğini söylemiş.

Aynı gün gecikmişte olsa her yıl ceyhan belediyesiyle birlikte yaptığımız fakat bu yıl belediyeden ses çıkmayınca; gecikmeli olarakta olsa "milli şehit" boğazlıyan kaymakamı kemal bey'i anma programını saat 17 - 18 arası "milli şehit kemal bey" anıtı önünde gelen misafirlerimizle birlikte yaptık.

Program bitti saat 18 civarı zabıta ekipleri tekrar geldi... Fakat her hangi bir işlem yapmadan geri gittiler.

16 nisan 2014 günü zabıta memurları tekrar geldiler... "başkanım bize mühürlemeden gelmeyin dediler."
bende "buyurun size verilen talimatı yerine getirin siz görevinizi yerine getirin" dedim.
Tabii bu arada bir çok konuşma oldu zabıta memurları mühürlemek istemediler... Bende amiri fevzi dinçer beyin ve adem kök beyin selahattin güler beyin talimatını yerine yerine getirmelerini istedim.
Zabıta memurlarını tuttukları tutanakları imzladım ve içerideki herkesi dışarıya çıkarttım. Zabıta elektriği kapattı... Ve dışarıya çıkarak dışarıdan kapıyı mühürledi.

Baktım kimse dur demiyor... Bende kendi elimdeki belgelere dayanarak mühürü açtım ve ceyhan adliyesine gittik tam adliye kapısından girerken alemdarın eski şöförü kerim saraç aradı... Bizim lokalin kendisine 5 ay önce söz verildiğini ve bu gün boşaltacağız diye sipariş verdiğini söyledi... Bende şu anda adliyedeyiz, bizim muhatabımızın kendisinin olmadığını, belediyeyle olduğunu söyledim.

Ceyhan adliyesine giderek sayın nöbetçi savcıya durumu anlattık. Hazırlamış olduğumuz dilekçeyi teslim ettik. Savcı bey dosya açtırmamızı söyledi. Dosyayı açtırdık tekrar savcı bey'in yanına geldik.

Savcı bey dilekçemizi okudu ifadelerimizi aldı... Ben kendi kendimi şkayet ettim mühürü kırdım diye... İşletmecimiz erol bey de evrakları savcı beye verdi... O ana kadar yaptıklarımızı anlattı...

Adliyeden çıktık tekrar derneğe geldik. Saat 4'e doğru zabıta memurları tekrar geldi. Beş on dakika sonrada kerim saraç yanında 5-6 kişiyle derneğe geldiler. Konuşmak istediğini söyledi. Bende idari odaya geçelim daha rahat konuşuruz dedim. Alemdarın eski şöförü kerim yine eski sekreteri mehmet ve ismini bilediğim biriyle, işletmeci erol ve kardeşiyle birlikte idari odaya geçtik.
Durumu anlattım belediye encümeninin 2016 yılına kadar bize kiraya verdiğini söyledim.

Kendisinde her hangi bir belgenin olup olmadığını sordum. Ne belgesi başkanım bana git orası senin dediler... Meğer sizin kira sözleşmeniz varmış. Keşke ilk önce sizinle görüşseydim. Ben bu gün taşınacağım diye malzeme siparişi verdim. Şimdi benim zararımı kim karşılayacak dedi. Sen kusura bakma başkanım... Ben beni yanıltanlara bunun hesabını surarım. Şimdi gidiyorum "o belediyeyi" başlarına yıkmazmıyım diyerek gitti.

Saat 16 civarları kerim ve arkadaşlarını yolcu ettikten sonra bende dernek yönetim kurulu üyesi ve lokal işletmecisi erol la bundan sonra birşey olmaz dedik. Bende adanaya gitmek için dernek binasından ayrıldım.

Henüz organizenin oraya varmıştımki erol bey telefonle beni zaradı, adem beyin ve fevzi beyin geldiğini derneği tekrar mühürlemek istediklerini söyledi.

Telefonu fevzi ve adem beye verdiler. Hayırdır diye sordum, yok bir şey sizi ziyarete gelmiştik dediler... Kendilerininde emir kulu olduklarını söylediler. Talimatı yerine getirmek için geldiklerini söylediler. Bende erol beyin elindeki evraklara bakmaların istedim.

Sonra yoluma devam ettim... Beş on dakika sonra erol beyi aradım ne oldu diye sordum... Herhangi bir işlem yapmadan gittiklerini söyledi.
Bende bu günde geçti yarın başka birşeyler deneyecekler dedim telefonu kapattım.

17 nisan sabahı tekrar derneğe geçtim saat 12.30 civarları telefonum çaldı açtım. Ben abidin kayar dedi. Buyrun abidin bey dedim.
"alemdar başkan sizinle görüşmek istiyor dedi, ancak şu anda kendisi burada yok yemeğe çıktı. Gelince ben sizi tekrar arayayım. Geldiğini haber vereyim. Gelirmizsiniz dedi. Bende tabii gelirim haber bekliyorum dedim.
Saat 17.00 ye kadar dernekte bekledim arayan soran olmadı, saat 17 civarında da dernekten ayrıldım.
Gece saat 00.38 de dernek yönetim kurulu üyem erol beyin telefonuna uyandım. "titrek bir sesle belediye zabıtalarının geldiğini lokali boşalttıklarını söyledi." bende telefonu kapat 155 i ara dedim. Ondan sonraki gelişmeleri lokalde kurulu olan kameralardan izledim.

Uğramış olduğumuz haksızlığı birilerine duyurmak için sosyal medyadan paylaşım yaptım.
Bunun mahkemeye intikal ettiğini yapılanın hakkımız tecavüz olduğunu olay yerine gelen polis arkadaşlara telefonda söyledim. Onlarda bana "şu anda size yapılan bir müdahele yok sadece eşyaları boşaltıyorlar. Erol bey de bizle birlikte izliyor dedi.

Bende nasıl müdahale yok dersiniz şu anda derneğin eşyaları ve idari oda işgal edilmiş durumda. Dedim
polis memuru şu anda yapacakları birşeyin olmadığını yarın mesai başladığında şikayetçi isek mesai başladığında savcılığa giderek şikayetçi olmamızı istedi.
Durumu tekrar anlattım "biz savcılığa gittik, bunu başımıza geleceğini biliyorduk. Savcı beyin haberi var sizi çağırmamızı savcı bey istedi dedim.
Polis memuru aynı şeyleri tekrarlayınca teşekkür ettim ve telefonu kapattım.
Bu gün bize yapılanlar hırsını yenememiş birinin teşvik ve zorlamasıyla yapıldığı gün gibi ortada.
Ancak biz hakkımız olanı korumak için elimizden geleni yaptık ve yüce türk adaletine güveniyoruz.
Balkan türklerine yapılan bu haksız uygulamayı tekrar şikayet ediyoruz. Haklı olsalardı gündüz gelir ve gerekeni yaparlardı. Ceyhan balkan türkleri derneği ve akdeniz balkan türkleri federasyon başkanı olarak yapılanları kınıyorum ve adalet istiyorum.