Çelik, ?Sandıktan çıkan iradeyi gasp etmek istediler?

Çelik,  ?Sandıktan çıkan iradeyi gasp etmek istediler?
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı  Ömer Çelik,  ?Sandıktan çıkan iradeyi gasp etmek istediler?  dedi.AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ...



AK Parti Genel Başkan Yardımcısı  Ömer Çelik,  ?Sandıktan çıkan iradeyi gasp etmek istediler?  dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı  Ömer Çelik, İmamoğlu İlçesinde seçim bürosunun açılışını  gerçekleştirdi. Miting havasında geçen seçim bürosu açılışında Çelik?i Adana Milletvekili adayları ve partililerin yanı sıra İmamoğlu haklıda yalnız bırakmadı. Çelik Burada yaptığı konuşmada, AK Parti İktidarının yapmış olduğu icraatları halka anlattı.

Çelik, 8.5 yıllık iktidarları döneminde ilçeye önemli yatırımlar gerçekleştirdiklerini, bunun devam da edeceğini belirtti. Bir ay sonra 50 yataklı devlet hastanesinin ek binasının yapımına başlayacağını anlatan Çelik, ilçeye tarım endüstri meslek lisesinin açılması için çalışma başlatıldığını söyledi.

Geçmişte sadece İmamoğlu için yapılan yatırımların bile orta ölçekli Anadolu iline yapılmadığını  anlatan Çelik, ''İmamoğlu geçmişte bir ile yapılan yatırımdan daha fazlasını alıyor. İmamoğlu daha fazlasını hak ediyor. İşsizliğin çözümü konusunda elimzden geleni yapıyoruz. Fakat, artık devlet eliyle işsizliği sona erdirilmesi dönemi, bizim köyden, şuraya elli kiş al, öbür köyden 50 kişi aç kalsın dönemi bitti? diyen Çelik, ?Ya da kim veriyorsa 5 fazlasını veriyorum dönemi bitti. Çünkü, sana 5 fazlasını verirse, emekliden çalıyor. emekliye veriyorsa çiftçiden çalıyor demektir. Vatandaşı kandırma dönemi bitti. Şimdi sizin bir hükümetiniz var. bu hükümet yapabileceklerini, yapamayacaklarını söylüyor. Samimi şekilde paylaşıyor. Nasreddin hoca fıkrasındaki gibi sen de haklısın sen de haklısın demiyor. Neyse doğru onu söylüyor? dedi.

Çelik, 50 yıllık hayal olan Yedigöze barajının açılışını gerçekleştirdiklerini belirterek, 2002'de ilk milletvekili olduğu zaman barajın yapımının zor olduğunu söylediklerini hatırlatarak, bugün bu başarıyı sağladıklarını belirtti. Çelik,devletin milletten üstün olmadığını, devletin milletin sahibi olmadığını, milletin devletten üstün olduğunu vurguladı.

Geçmişte, halktan oy isteyenlerin daha sonra kulaklarını bir takım çetelere, oligarşik adamlara, ''bir takım ergenekonlara'' diktiklerini ifade eden Çelik, ''Şimdi ne oldu, sizin içinizden çıkan kadrolar işbaşında. kulaklarını nereye dikiyorlar sadece size'' diye konuştu.

Kastamonu'daki polis konvoyuna yapılan saldırıya da değinen Çelik, şunları kaydetti:

''Bir polis memurumuz şehit oldu. Bizim inancımıza göre şehitler ölmez. şehitler diridiler, rabbinin katlarında rızıklanırlar. Mekanı cennet olsun. Tam seçim arefesinde bu olaylar boşuna gerçekleşmiyor. Türkiye seçime gidiyor, Türkiye milli iradenin yeniden hakim olması için bir sandığa gidiyor, bunu engellemek için duvar örmeye çalışacaklar, provakasyonlar yapacaklar. bu engelleri yaşı büyükler bilir, millet ne zaman hakim olsa, millet ne zaman bu ülkenin efendisi olsa, birileri çıktılar, sandığı engellemek istediler. Sandıktan çıkan iradeyi gasp etmek istediler. Darbelerle, çetelerle yaptılar bunu. Biz bir başbakanı şehit verdik. Adnan Menderesi şehit verdik. Başbakanımız başta olmak üzere biz yarın sabaha sağ çıkıp çıkmayacağımızı bilmeksizin, üzerimize giydiğimiz elbiseyi kefen sayarak, şunu söylüyoruz. hiç kimseye bu milletin iradesini gasp ettirmeyiz. bedeli ne olursa olsun.

Herkes şunu bilecek, bir takım kurumlarda çalışanlar, bir takım yerlerde vesayet oluşturamazlar. milletin iradesi üstünde irade yoktur. yetki milletindir. herkes bu görevini millet adına yapar. milletten büyük efendi yoktur. millete karşı kim efendilik ilan ederse, o milletin bu milletin meşruiyeti içinde yeri yoktur. o gayrımeşrudur.''

Çelik, milletin engellemlere karşı mücadelesini sandıkta verdiğini, demokrasi mücadelesi verildiğini, bazılarının bunu Ergenekon ve darbelerle engellemye çalıştıklarını söyledi.

Ama vtanadşın her engeli, her mayını aştığını, bugün Türkiye'deki büyümenin, gelişmenin sahibinin halk olduğunu ifade eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü, ''2002'de başbakanımız için muhtar bile olamaz diyorlardı. siz ne yaptınız dünya lideri yaptınız. Geçenlerde sayın Devlet Bahçeli diyorki, Türkiye'nin bu kadar sorunu varken, beyrutta, bosnada, baküde ne işin var diyor. Sayın bahçeli şunu bilmiyor. 100 yıl önce bu saydığı yerleri bizim dedelerimiz yönetiyordu buralar bize yabancı yerler değil.

bizim  için beyrut, huzurlu değilse, bakünün huzuru yoksa, diyarbakırda, adanada, istanbulda da huzur olmaz. biz büyük medeniyetin çocuklarıyız, büyük bir devletin mirasçılarıyız. türkiye yeniden o büyüklüğüne kavuşuyor. o eski büyüklüğüne yürüyen türkiye'yi engellemek için içerde dışarda provakasyonlar yapıyorlar. ama birşeyi hesaba katmıyorlar. oda sizin çelik iradeniz.''

Çelik, Türkiye'nin ekonomisiyle de büyüdüğünü, 2002'de dünyanın 27. ekonomisiyken, bugün 16. sıraya yükseldiğini, G20 ülkeleri içine girdiğini belirtti.

Avrupa ülkelerinde tek tek finansal krizler olurken, Türkiye oecd ve ab ülkeleri içinde büyümede birinci sırada yer aldığını anlatan Çelik, dünya krizinin ortasında Türkiye'nin yüzde 8.9 büyüdüğünü söyledi.

Geçmişte, 2001'de fazilerin yüzde 7 bin olduğunu anımsatan Çelik, ''Yani siz bir gecede 7 bin kere, 70 bin kere soyuldunuz. cebinizdeki paralar çalındı. iş başındaki beceriksiz hükümetler yaptı. bugün faizler tek haneli rakamlara düştü. daha da düşüreceğiz'' diye konuştu.

Çelik, demokrasi ve ekonomiyi çiftçilten örnek vererek anlatıp, şunları söyledi:

''siz çiftçi kardeşlerim, bir çiftçi toprağına sağlıklı tohum ekmezse, kahveden çıkmazsa, hiç tarlaya gitmezse, her hangi bir şekilde ürün alması mümkün mü. şimdi bakın demokrasi bir devlet sisteminin toprağa ektiği tohumdur. demokrasiniz ne kadar güçlüyse toprağınızda zengindir. Tohum büyür, gün gelir harman olur ürün alırsınız. o aldığınız ürün sizin ekonomizdir. onu dışarı satmanız da sizin dış politakınızdır. demokrasiniz, ekonomoniz, güçlü olmadıktan sonra bu çocuklara iyi eğitim veremezsiniz. imamoğluna bu okulları yaptıramazsınız. geçmişte türkiye'nin potansiyeli aynıydı, bizim petrolümüz yok. aynı kaynaklara sahibiz. bunlar nasıl başarıldı. sizin alın teriniz, emeğiniz, iyi bir parti tarafından hakkıyla değerlendirildi. geçmiştekiler sizin emeğinizi heba ediyordu. aradaki fark budur.''

Çelik, gelecek 4 yılın, hükümetin ve partisinin ustalık dönemi olduğunu, bu süreçte Türkiye'nin, Adana'nın 40 yıl rahat edeceğini bildirdi.

İmamoğlu'nda atılan bir oyun, Gazze'ye de destek olacağını, dünyanın her hangi bir yerindeki mağdurlara da destek olacağını ifade eden Çelik, ''Beyrutu, bağdatı gezin, Türkiye derseniz, o Recep Tayyip Erdoğan diyecektir. O mazlumların, çocukların yürüyüşlerine bakın. kendi bayraklarının yanında Türk bayrağı taşıyorlar. Bizim bayrağımız hem bizim milli bayrağız, hem de mazlumların sembolüdür bayrağıdır. Türkiye bu büyüklüğe erişmiştir'' dedi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.