Çelik: "CHP gereğini yapmalıdır"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik CHP'li Süheyl Batum'un TSK'yla ilgili sözlerine sert tepki gösterdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, CHP'li Süheyl Batum'un "Koca bir askeri yıktılar, meğer kağıttan kaplanmış, biz bunu asker zannedermişiz..." sözlerine tepki göstererek, "Orada TSK'yı siyasete müdahale etmeye, eskisi gibi bir takım post modern darbe süreçlerinin içerisine girmeye davet eden bir söylem var. Üstelik bu şahıs televizyonlara hukukçu sıfatıyla çıkıyor. Bu şahsın söyledikleri doğruysa CHP bir siyasi parti olarak kendi kendisini lağvetmiş demektir. Bu şahsın söyledikleri do
Çelik, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı'na gelişinde gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Çelik, KKTC'de Türkiye aleyhine düzenlenen mitinge ilişkin bir soru üzerine, bunların 'Türkiye Cumhuriyetine ve hükümete dönük marjinal tepkiler' olduğunu söyledi. Bu mitingi düzenleyenlerin kimler olduğunu, hangi siyasi oluşumların olduğunu da bildiklerini belirten Çelik, şöyle konuştu:
"Nitelik itibariyle iki tür siyasi oluşum var. Doğrudan adres göstermeyeceğim. Birincisi KKTC'nin temel siyasi süreçlerinin belirlenmesinde şimdiye kadar iktidarda olsun muhalefette olsun ana partilerin dışında bir takım marjinal gruplar var. Bir de giderek oradaki statükodan beslenen, statükonun devamından yana olan geçmişte belli bir işlev görmüş ama giderek küçülen, zayıflayan, siyasi işlevi kalmayan partiler var.
Şimdi o eylemlerde 'Türkiye bizim işimize karışmasın' gibi bir takım hükümete karşı, Sayın Başbakanımıza karşı asla kabul edilemeyecek tavırlara giriyorlar. Bunları yapanlar KKTC'nin ne olduğundan KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti ilişkisinin ne olduğundan haberleri yok. Bu tip gösterilerin Rum tarafında yapılmasına alışığız.
Rum tarafında bu tip sloganların bu tip siyasallaşmaların ortaya konulmasına alışkınız. Çünkü bu Rum tarafının çıkarlarına çok uygun bir söylem ve siyaset yapma biçimi. İlk defa belki de bu kadar çirkin bir şekilde Türk tarafında ortaya konuluyor. Esasında eylemi yapanlar
bir takım marjinal grupların bir araya gelmesi ya da giderek marjinalleşen bir takım siyasi grupların ortaya koyduğu eylemler.
Buna karşı tabi duyarlılığımız şudur: Burada KKTC yönetiminden hassasiyet ve duyarlılık bekliyoruz. Hiçbir yönetim KKTC'de Türkiye Cumhuriyeti'ne, Sayın Başbakanımıza karşı böyle bir eyleme göz yumacak bir tavır içerisinde olamaz. Göz yumuyor bir tavır içinde olursa, buna karşı tedbir alınmazsa bu himaye etmek anlamına gelir; ki bu da Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasındaki varoluşsal ilişkiyi anlamamaktan kaynaklıdır."
Başbakan Erdoğan'ın bu konudaki açıklamalarının ilişkilere zarar verip vermeyeceğinin sorulması üzerine ise Çelik, "Hayır tam tersine baştan beri söylediğim gibi Kıbrıs ile Türkiye arasındaki ilişkilere hiçbir zarar vermez. Tam tersine KKTC ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ne olduğunu ne olması gerektiğini ve bundan sonra nasıl olacağını daha da güçlendiren bir söylemdir. Onun ötesinde bunları ciddiye alıp da KKTC'de bu tip bir takım marjinal sözde oluşumları, oranın bir takım siyasi akımları ile birlikte değerlendirmek doğru olmaz" dedi.
'ARTİST ÇOCUK' YANITI
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin kendisine yönelik 'artist çocuk' ifadesinin hatırlatılması üzerine de Çelik, "Ben teferruat şahsiyetlerle uğraşmam. O şahsın benle muhatap olması için daha çok zaman geçmesi gerekir" dedi.
Çelik, CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum'un TSK ile ilgili açıklaması ve Genelkurmay'dan 'TSK'nin siyasete alet edilmemesi' yönünde gelen açıklamanın hatırlatılması üzerine, iki açıklamanın yan yana konulamayacağını söyledi. Çelik, şunları söyledi:
"Ben çağdaş demokrasilerde ne olması gerektiğini söylüyorum. 28 Şubat türü oluşumlarla asker siyasete müdahale etmemelidir. Çağdaş demokrasilerde olan, hukukun gereği olan bir şeydir. Bunun dışındaki şeyler hem çağdaş demokrasilerde olmaz, hem hukuken suçtur. Fakat Süheyl Batum'un açıklaması Türk siyasi tarihine geçecek ibretlik açıklamalardan bir tanesidir. Ordunun onun açısından saygınlığı ancak darbe yapabilen bir ordu olduğu zaman gözünde saygın oluyor.
CHP yönetiminden birisinin, güya bu bir siyasi parti, Ergenekon terör örgütüne gösterdiği hassasiyeti TSK'ya karşı üslubunda göstermemesidir. Orada TSK'yı siyasete müdahale etmeye, eskisi gibi bir takım post modern darbe süreçlerinin içerisine girmeye davet eden bir söylem var. Üstelik bu şahıs televizyonlara hukukçu sıfatı ile çıkıyor.
Bu şahsın söyledikleri doğruysa CHP bir siyasi parti olarak kendi kendisini lağvetmiş demektir. Bu şahsın söyledikleri doğru değilse o zaman CHP gereğini yapmalıdır. Çünkü bir siyasi parti içerisinde olup da Silahlı Kuvvetleri siyasete müdahaleye davet etmek başlı başına ibretlik bir açıklamadır. Orası bir siyasi partiyse gereğini yapsın. Yok siyasi parti değilse kendisini siyasi parti olmaktan lağvettiği sonucuna varırız."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.