Celalettin Ölmez: "Sen, Bizden Değilsin !"
"Sen, Bizden Değilsin !"
İlk defa Cemil Meriç ismine 1977 yıllında Pınar Dergisi sayfalarında rastlamıştım Pınar' ın tanıtım başyazısında "YERLİLİĞİN ve MİLLİ- LİĞİN BATILILAŞMAYA KARŞI SAVURDUĞU BÜYÜK NARA CEMİL MERİÇ ! " diye takdim ediliyordu.
Pınar' da Cemil Meriç yazıları başladı, ufkumuz açıldı. Doğu- Batı arasındaki farklılıkları, yaklaşımları, kendi değerlerimize bakış açımızı buradan öğrendik. Gerçekten Batı' ya karşı, Doğu' nun bir haykırışıdır Cemil Meriç.
Cemil Meriç 1970' lere kadar Hint ve Batı kültürünün etkisinde, Fransızcası mükemmel, çok okumaktan gözlerini kaybetmiş, geçirdiği beyin kanaması sonucu felç olan, okuma tutkusu talebeleri tarafından gerçekleştirilen bir aydın.
Oğlu Mahmut Ali Meriç, babasının “Elli yaşına kadar Batı düşünceleri çemberinde, 1960'larda Hind kültürü etkisinde, 1970’e doğru da Asya’nın Avrupa ile hesaplaşması ile kendini yenileyen bir entelektüel olduğunu” anlatır.
Mağradakiler, Işık Doğudan Gelir, Bu Ülke, Jurnal, Kültürden İrfana, Kırk Ambar, Umrandan Uygarlığa, Bir Dünyanın Eşiğinde...başlıca eserleri.
Necmettin Erişen, 1938 Adana doğumlu, Adana İmam Hatip ,Konya Yüksek İslam mezunu.
1968 ' lerin gençlik örgütü, Konya merkezli Afyon, İstanbul, Adana, Ankara illerinde hızla teşkilatlanan Mücadele Birliği genel başkanı. Anadolu'da " Milletim Uyan!" ateşini yakanlardan. Kapatılan Mücadele Birliği' nden sonra Erişen, teşkilattan ayrılınca hayatın zorluklarını yaşar. Öğretmenlik hayatından ölünceye kadar da gençlerin yetişmesine kendini adar.
Gerçek Emperyalizm ( Mücadele Birliği yayını) , Zorda Yürümek, Yalansız Dünya ,Bir Anlasanız Bizi eserleridir.
Yıl 1967. Cemil Meriç' le Necmettin Erişen' in yolları Konya'da kesişir. Necmettin Erişen, henüz Yüksek İslam 2. sınıfta, Cemil Meriç 'se sosyalist bir yazar.
Sohbet koyulaşır, Necmettin Erişen:
-“Bizim gibi inanmayanlar, bizim gibi düşünmeyenler, bizim gibi yaşamayanlar, bizi kurtarma hakkına sahip değildir. Komünistler ve kapitalistlerin bu millete verecekleri bir şey yoktur. Sizin kendi kültürünüz, kendi inancınız yok mu ? SİZ, BİZDEN DEĞİLSİNİZ !" der.
Cemil Meriç bunu Jurnal’lerde anlatıyor “O genç dağdan dağa sıçrayan bir küheylan gibiydi” diyor.
Mağradakiler adlı eserindeyse o gençten şöyle bahsediyor Cemil Meriç:
“Konya yolculuklarında ilk defa olarak başkası ile temas ettim. Başkası, yani kendi insanım. Kaderin karşıma çıkardığı genç üniversiteli “Sen bizden değilsin” dedi. “Sen bizden değilsin!”… Evet, ben onlardan değildim. Ama onlar kimdi? Uçurumun kenarında uyanıyordum. Demek boşuna çile çekmiş, boşuna yorulmuştum. Bu hüküm hakikatin ta kendisi idi. Tanzimat'tan bu yana Türk aydınının alın yazısı iki kelimede düğümleniyordu; aldanmak ve aldatmak. Bu kan et çemberinden nasıl kurtulacağız? Gerçeği görmek hatayı sonuna kadar yaşamakla mümkün. Yığın Avrupalılaşırken, aydınlar Türkleşmeli. Ve çalışmaya başladım. Spinoza kırk dört yaşında ölmüş, Nietzsche kırk dört yaşında delirmiş. Ben yolumu kırk dört yaşında buldum.”
Haziran ayında kaybettiğimiz bu iki büyüğümüz Cemil Meriç' i ve onu bizlere kazandıran Necmettin Erişen' i rahmetle anıyorum. Umuyorum ki gelecek nesiller, bu aydınlarımızı örnek alırlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.