Çavuşoğlu'ndan Halkbank açıklaması..

Çavuşoğlu'ndan Halkbank açıklaması..
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Halkbank Genel Müdür Yardımcılarından Atilla'nın ABD'de tutuklanmasıyla ilgili olarak, "Biz süreci yakından takip ediyoruz." dedi.

ANKARA

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TRT Haber'de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın iş adamı Rıza Sarraf davası kapsamında ABD'de tutuklanmasıyla ilgili olarak Çavuşoğlu, konunun başkonsolosluk ve büyükelçilik tarafından yakından takip edildiğini belirtti.

Bu süreçte başkonsolosluğun, Türk vatandaşı ve üst düzey bir banka yöneticisinin içinde bulunduğu durum hakkında bilgi alması yönünde sıkıntı yaşadığını dile getiren Çavuşoğlu, "Erişim konusunda. Sadece açıklamayla yetindiler. Mahkemede herhangi bir karar alınmadı, 10 Nisan'a ertelendi. 10 Nisan'da mahkemede duruşma olacak. Biz de çok yakından takip ediyoruz. Öyle görünüyor ki; görevden alınan, FETÖ ile yakın olan Bharara'nın hazırladığı iddianameden yola çıkan... Önceden hazır olduğu görülüyor. Hemen mahkemeye de çıkardılar. Biz süreci yakından takip ediyoruz." dedi.

Tillerson ile görüşmede gündeme gelecek

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın Türkiye ziyareti sırasında da bu konunun gündeme geleceğini söyleyerek, "Elbette gündeme getireceğiz. Kendisine bu konunun ne olduğunu da soracağız. Endişelerimizi de, şu ana kadar yaşanan süreçte söylediğimiz erişimin engellenmesi konusunu da gündeme getireceğiz." diye konuştu.

Rakka operasyonu

Çavuşoğlu, Rakka operasyonuyla ilgili ABD Dışişleri Başkanı Tillerson ile yarınki görüşmelerinde Amerika'nın bu konudaki tutumunun biraz da netleşeceğini tahmin ettiğini kaydetti.

Türkiye'nin Fırat Kalkanı Harekatı ile çok önemli mesafe katettiğini, dünyaya etkili bir strateji ve kararlılıkla DEAŞ'ın kısa sürede Suriye ve hatta Irak'tan temizlenebileceğini ispatladıklarını dile getiren Çavuşoğlu, "Bu stratejiyi Rakka'da da devam ettirelim. YPG gibi bir terör örgütü ile bu operasyonu yapmanın sakıncalarını, her şeyden önce bir terör örgütü ile işbirliği yapmanın ne kadar yanlış olduğunu, o terör örgütün amacının Suriye'nin istikrarı veya toprak bütünlüğü olmadığı... Tam tersi Suriye'yi bölmek için DEAŞ'e karşı mücadele etmek istiyor." ifadelerini kullandı.

"Rakka konusunda YPG ve PYD'nin pozisyonu açısından, Rusya normalde son dönemlerde önemli ilişkiler geliştirdiğimiz komşu ülkelerden biri. Ama onların da pozisyonlarında da değişiklik olduğunu görüyoruz. Rakka'da sanki hem Rusya hem de ABD'ye karşımızdaymış gibi bir manzara çıktı?" sorusuna Çavuşoğlu, şu yanıtı verdi:

"Esasen bu, iki ülke arasında Suriye'deki rekabetin bir yansımasıdır. Rekabet öyle bir noktaya geliyor ki bir terör örgütünü 'ben mi kontrol edeceğim sen mi kontrol edeceksin' rekabeti başlıyor. Burada rejim eğer Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunmuyorsa YPG'ye karşı... Aynı şekilde rejim ile burada bazı ortak hareketler var. Hepsinin politikalarına bakıyorsunuz ilkesiz. Günübirlik kısa vadeli. Suriye'nin geleceğine uzun vadeli, siyasi çözümü ve istikrarına yönelik politikalar değil. Nasıl oluyor da Rusya ve Suriye birlikte YPG'yi destekleyebiliyor? YPG konusunda bu güçlerin kendi arasında bir rekabetinin yansıması esasında, yalnızca bizimle ilgili bir şey değil. Sebebi ne olursa olsun bu ülkelerin terör örgütleriyle yatıp kalkması kabul edilebilir bir şey değil. Bundan sonraki süreçte yollarına terör örgütleriyle devam edeceklerini söylüyorlarsa o da kendilerinin bileceği iş."

'Bölgesel yönetimin yaptığı oylamayı doğru bulmuyoruz'

Irak'ın Kerkük İl Meclisinin tek taraflı kararıyla resmi kurum ve kuruluşlara Irak bayrağının yanında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bayrağının da asılması konusunda ise Çavuşoğlu, Kerkük'te çok sayıda Türkmen'in yaşadığına, Araplar ve Kürtlerin de olduğuna dikkat çekti.

Kerkük'ün birçok etnik grubun yaşadığı bir kent olduğuna vurgu yapan Çavuşoğlu, "Biz burada bölgesel yönetimin bu yaptığı oylamayı doğru bulmuyoruz. Oylamadan önce de Neçirvan Barzani'ye Müsteşarımız Ümit bey telefon açarak bu konudaki düşüncelerimizi paylaştı. Kendisinin söylediği, 'artık oylama olur oylamadan evet çıksa da biz bu bayrağı asmayı düşünmüyoruz.' Her şeyden önce o bölgenin etnik yapısını değiştirmek doğru olmaz. Oldu bittiye getirmek hiç doğru olmaz. Tek taraflı adımların da bir faydası olmaz. Irak'ın şu günlerde DEAŞ ile mücadele ederken içinde bulunduğu durum ve şartlarda, böylesine bir adımın Irak'ın geleceğine de bir faydası olmaz, istikrarına ve güvenliğine faydası olmaz. Irak ve Suriye'nin sınır ve toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Bu atılan adımı desteklemiyoruz ve doğru bulmuyoruz. Sorumluluk içinde herkesin davranmasını istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

'Sen diktatör diyorsan ben de sana faşist diyorum'

Bazı Avrupa ülkeleriyle yaşanan gerginlik hakkında ise Çavuşoğlu, "İsviçre'de de PKK'dan hiçbir farkının olmadığını Sosyalist Parti gösterdi. İsviçre parlamentosunun üzerine 'Erdoğan'ın öldürün' afişi astı. Resmen bir siyasi parti, terörü ve şiddeti teşvik ediyor, destekliyor. Avrupa'daki partilerin içine düştüğü acziyet bu. Sen 'diktatör' diyorsan ben de sana 'faşist' diyorum. Sen diktatör dediğin zaman sorun olmuyor. Diktatör ne demek? Diktatör demek eşittir faşist. Bizim içimizde de kraldan çok kralcılar var. Avrupalıları ve faşistleri ne kadar seven varmış içimizde, onları haklı göstermek için gece gündüz çaba sarf ediyorlar. Basında da bu var. Avrupa'da yaşanan sorunun ve krizin sebebi Avrupa'dır. Avrupa'nın yaklaşımı ve onların anlayışıdır. Neden bizim referandumumuzda taraf tutuyorlar?" şeklinde konuştu. 

Avrupa'da yükselen ırkçılığa işaret eden Çavuşoğlu, "Kim durduracak bu trendi?" diyerek, basının toplumu bilgilendirme rolü olmasına rağmen Avrupa'da basının siyasetçilerden daha negatif olduğuna dikkati çekti. Çavuşoğlu, Avrupa'da siyaset-halk-basındaki Türk karşıtlığının bir zincir oluşturduğunu belirtti.

'Teröristlerin büyük bir bölümü Avrupa ülkelerinden'

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ABD ve Birleşik Krallık'a doğrudan uçuşlara getirilen elektronik cihaz yasağın ise mantıksız olduğunu dile getirdi. 

Elektronik cihazlar terör saldırısında kullanılabilecek hale getirilebiliyorsa cihazın kabinde olup olmamasının fark etmeyeceğini ve bu konudaki çözümün cihazların taramalarının yapılması olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, tüm yolcuları cezalandırmanın mantıksız olduğunu ifade etti. Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Başka açıdan bakalım, bugün teröristler sadece Suriye'de mi? Avrupa'daki eylemlerini görüyoruz. DEAŞ'a katılmak için giden veya Suriye'den dönerken yakaladığımız teröristlerin büyük bir bölümü Avrupa ülkelerinden, Avrupa vatandaşı. Peki bu Avrupa vatandaşları aynı cihazla Frankfurt'tan veya başka yerden bindi. Ya da Asya'dan Afrika'dan Amerika'ya ve İngiltere'ye gidecek kişiler, Avrupa'daki bir ülkeye transit bir yolcu olarak geldi. Ve oradan ikinci uçağı aldı, Amerika'ya gitti. Onu nasıl engelleyeceksin? 'Onun için bazı tedbirler alıyoruz.' E bunun için de alalım. Yani verilen cevapların hiçbirisi beni tatmin etmedi."

'Karadeniz'deki gelişmeler endişe verici'

Karadeniz'deki gelişmeleri değerlendirmesi istenen Bakan Çavuşoğlu, Karadeniz'de son yıllarda yaşanan gelişmelerin endişe verici olduğunu dile getirdi. 

Türkiye'nin, Karadeniz'in herhangi bir ülkenin gölü olmasını istemediğini belirten Çavuşoğlu, NATO'nun görevinin de Karadeniz etrafındaki ülkelerin güvenliğini sağlamak olduğunu bildirdi.

Çavuşoğlu, "Rusya ile NATO'nun ilişkilerinde NATO'nun benimsediği bir strateji var yani caydırıcılık ve diyalog. Bu ikisinin birlikte sürdürülmesi gerekiyor. Rusların da Karadeniz'de gerginliği artıracak adımlar atmaması gerekiyor." diyerek, Karadeniz'in huzur ve barış denizi olması gerektiğini dile getirdi. Herkesin uluslararası hukuka riayet etmesi gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu konudaki yapıcı rolünü sürdüreceğini ifade etti.

'CHP ve 'hayır' cephesi çok agresifleşti'

Halk oylaması çalışmalarının çok iyi gittiğini aktaran Çavuşoğlu, halka anayasa paketinin ne olduğunu anlattıklarının altını çizdi. Çavuşoğlu, ancak sahada ciddi bir kara propaganda olduğunu ve insanlara gerçek dışı söylemlerin yansıtıldığını gördüklerine dikkati çekti.

Çavuşoğlu, "CHP ve 'hayır' cephesi çok agresifleşti, anayasa paketinin hiç içeriğine girmiyorlar. Ben iddialı bir şey söylüyorum. 'Hayır' için kampanya yapan bir kişi, 18 maddeyi eline alsın, bir toplum içinde neden hayır verilmesi gerektiğini anlatsın, maddeleri de okusun. O topluluğun içindeki insanların en az yüzde 75'i tereddütsüz 'evet' verir." diye konuştu.

Çavuşoğlu, "PKK'ya göre, FETÖ'ye göre, Avrupalılara göre, onların kriterlerine göre iyi bir şey olsaydı bu, onlar bugün 'hayır' kampanyası yapmazdı." dedi.

Muhabir: Sultan Çoğalan,Ecenur Çolak

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.