Çavuşoğlu: Darbe girişimcisi hainleri bize vermeliler

Çavuşoğlu: Darbe girişimcisi hainleri bize vermeliler
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Adil Öksüz'ün Almanya'da olduğu iddiasına ilişkin, "Almanya olsun, diğer ülkeler olsun darbe girişimcisi hainleri bize vermelidir." dedi.

Çavuşoğlu: Darbe girişimcisi hainleri bize vermeliler

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Adil Öksüz'ün Almanya'da olduğu iddiasına ilişkin, "Almanya olsun, diğer ülkeler olsun darbe girişimcisi hainleri bize vermelidir." dedi.

ANKARA

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, gündeme ilişkin Habertürk'e değerlendirmelerde bulundu. 

FETÖ'nün darbeci sözde "hava kuvvetleri imamıAdil Öksüz'ün Almanya’da görüldüğü iddialarının sorulması üzerine Çavuşoğlu, bunun Anadolu Ajansına yapılan bir ihbar olduğunu hatırlatarak resmi olarak Almanya’daki yetkililerin ilgilendiği ya da doğrudan evine gittiği bir durum bulunmadığını söyledi. 

Çavuşoğlu, Türkiye’nin Adil Öksüz dahil tüm FETÖ mensuplarının peşinde olduğunu vurgulayarak "Bu sebepten dolayı bize gelen duyumlar ve bazı bilgilerden sonra Almanya ile de bu konuda resmi temasta bulunduk. Almanya, Adil Öksüz ve diğerleriyle ilgili arama kararı çıkarttığını söyledi." diye konuştu. 

Öksüz'ün şu ana kadar resmi olarak Almanya yetkilileri tarafından bulunmadığını belirten Çavuşoğlu, zaman zaman ABD’de olduğu yönünde de değişik dedikoduların çıktığını hatırlattı.

Bakan Çavuşoğlu, tüm kurumlar nezdinde temasların sürdürüldüğünü söyleyerek “Yakalandıktan sonra tabii ki Almanya ile anlaşmamız var. Ayrıca bu bir darbecidir. Almanya da bunu çok iyi biliyor. Dolayısıyla eğer yakalanırsa iade sürecini başlatacağız.” dedi. 

Çavuşoğlu, “Almanya eğer Adil Öksüz'ü vermezse FETÖ’yü vermeyen ABD konumuna düşer. Şu anda ABD’de de bir hareketlenme var ama Almanya olsun diğer ülkeler olsun bu darbecileri, darbe girişiminde bulunan bu hainleri bize vermelidir. Bu kişiler yargıya teslim edilmelidir.” ifadelerini kullandı.

"Yunanistan'a baskı var"

Çavuşoğlu, Yunanistan’ın darbecileri vereceğini söylediğini hatırlatarak “Yunanistan’ın vermek istediğini biliyorum ama Yunanistan’a Avrupa Birliği dahil Batı’dan bu konuda çok ciddi baskı geldi 'bunları Türkiye’ye vermeyin' diye.” değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Çavuşoğlu, “Yunanistan bunları bize vermezse yarın benzer konularda da bizim tutumumuz farklı olur.” dedi.

Türkiye’nin Yunanistan ile daha önce adli konular dahil birçok konuda ortak çalışma yürüttüğünü belirterek “Nedense darbeyle ilgili konuda darbeden en çok çekmiş ülke olarak Yunanistan atmak istediği adımları atamadı.” diye konuştu.

"(Kandil) Bizim ulusal güvenliğimiz için çok ciddi tehdittir"

Kandil'e yönelik operasyona değinen Çavuşoğlu, şunları kaydetti: 

"Bizim ulusal güvenliğimiz için çok ciddi tehdittir. Bizim bu tehdidi öyle ya da böyle bertaraf etmemiz gerekiyor. Biz sürekli her düzeyde Irak'taki PKK mevcudiyeti size de bize de tehdittir diyoruz. Dolayısıyla bunu bertaraf etmemiz gerekiyor. Birlikte hareket edelim. DEAŞ'tan temizlediniz biz size destek verdik. Şimdi ise PKK'dan temizleme zamanı. Siz bunu tek başınıza da yapmayabilirsiniz belki, kırsal bölgelerde, kuzey Irak'ta bunlara destek veren bazı siyasi partiler, gruplar var. Neticede beraber yapalım." 

ABD ile oluşturulan çalışma gruplarının sadece Münbiç ya da Suriye konusunda olmadığına dikkati çeken Çavuşoğlu, toplamda 3 çalışma grubundan ikisinin işlevinin konsolosluk ve hukuki konuları değerlendirmek olduğunu, 3'üncü çalışma grubunun ise PKK'ya yönelik iş birliğine ilişkin olduğunu anımsattı ve en geç temmuzda Ankara'da bu konularla ilgili bir toplantı yapılacağı bilgisini paylaştı. 

"İran ile görüşüyoruz"

Bu işin saha ayağı olduğu kadar diplomasi boyutunun da bulunduğuna işaret eden Çavuşoğlu, şöyle devam etti: 

"İran ile de görüşmeler yapıyoruz. İran için de PKK/PJAK bir tehdittir. Hatta Kandil, İran sınırına çok yakın. Bu sınırdan geçişler de önemli. İran ile kendi sınırlarımıza duvarı ördük. Sadece PKK ya da başka tehdit için değil, kaçak göçü, kaçakçılığın önüne geçmek için… İran ile de iş birliğimizi arttırıyoruz. Sürekli ilgili bakanlıklar sınırda toplantılar yapıyor, karşılıklı ziyaretler oluyor. Ama PKK-PJAK-YPG fark etmez bunların hepsi aynı örgüttür. Dolayısıyla herkesin iş birliği yapması lazım." 

Münbiç'ten çekilme konusu 

Çekilmenin henüz başlamadığını, bunun Türkiye, ABD ve iki ülkenin birlikte yürüteceği hazırlık safhaları olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, şunları kaydetti: 

"Bu iş 1'inci gün ile 11'inci gün arası. 11'inci günden sonra da 30'uncu güne kadar da yine iki ülke arasındaki hazırlık çalışmaları. Ondan sonra çekilme süreci başlıyor. Temmuzdan itibaren yine askerlerimizin, ilgili kurumlarımızın birlikte karar vereceği günden itibaren çekilme başlayacak. Ondan sonra atılacak adımlarla ilgili yine iş birliği olacak. Burada Türkiye ve ABD yine devriye görevini de yapacak ki, boşluk oluşmasın. Esasen PKK'nın olmadığı yerde halk nezdinde boşluk değil, tam tersi huzur olur ama PKK/PYD'nin yerine bu sefer ortalıkta dağıtılan DEAŞ olur başka teröristler olur veya kendi içinde boşluklar olmasın bazen gruplar arası çatışma olabilir. Dolayısıyla Münbiç'in istikrarını bizim birlikte tesis etmemiz lazım. ABD ve Türkiye içinde burada kimler görev alacak, güvenlik birimlerinde kimler yer alacak, bunlar nasıl eğitilecek, bu konuda da birlikte çalışacağız."

"Kurz'un kafası başka yerlere gidiyor" 

Avusturya ile yaşanan gerilime ilişkin bir soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu, Başbakan Sebastian Kurz ile dışişleri bakanı olduğu dönemde görüştüklerini ve hatta ona sahip çıktıklarını ancak Kurz'un ırkçı ve popülist yaklaşımlarından dolayı bir kopma olduğunu anlattı. 

"Çünkü merkez sağdaki partiler sağlam durmazsa Avrupa'da artan bu her türlü aşırılık Avrupa'nın geleceğini tehlikeye atar. Öyle görünüyor zaten." diye konuşan Çavuşoğlu, Kurz'un merkez sağ partide olmasına rağmen aşırı sağ parti çizgisinde bulunduğunun altını çizdi. 

Avusturya Dışişleri Bakanı Karin Kneissl'ın son derece hoşgörülü, Türkiye'nin önemini bilen, dengeli, mantıklı, vizyoner sahibi bir siyasetçi olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, Avrupa'da böyle siyasetçiler görmek istediklerini dile getirdi.

Çavuşoğlu, Kurz'un açıklamalarından sonra mevkidaşı Kneissl ile telefonda da görüştüklerini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Şimdi bir vakıf kuruyoruz. Yurt dışından para gelmesini istemiyorsanız bu vakıftan maaşlarını alsınlar. Esasen Diyanet ile çalışmak istiyorlar çünkü Türklerden radikalleşen bir tane bile yok. Bunun sebebinin de bizim eğitim sistemimizden kaynaklandığını biliyorlar fakat böyle bir yasa kabul ettiler. İmamların ortak eğitimi konusunda da prensip olarak biz Karin ile anlaştık. Viyana Devlet Üniversitesi bünyesi altında bir fakülte kurmayı düşünüyoruz. Önceden bunları zaten konuştuk. Bu süre içinde de Türkiye'de Almanca dersleri dahil Avusturya'da doğup büyüyen ve imam olmak isteyen kardeşlerimizi eğitebiliriz Türkiye'de. Bunun için ortak çalışabiliriz. Bizim derdimiz Almanya veya Avusturya düşmanlığı değil, orada yaşayan Türk ve Müslümanlara İslam'ın doğru kaynaktan, doğru şekilde öğretilmesidir. Bu esasen Avusturya için çok önemlidir."

Bakan Çavuşoğlu, bu konuda iş birliği yapmanın önemine değinerek, "Ama şimdi Kurz'un kafası başka yerlere gidiyor. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nu tekrar kurma hayalinde olan bir kişiden de başka bir şey bekleyemezsiniz." ifadelerini kullandı.

Muhabir: Zuhal Demirci, Barış Seçkin, Meltem Bulur

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.