Çağlayan'dan vizeye 'Gangnam' benzetmesi

Çağlayan'dan vizeye 'Gangnam' benzetmesi
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''Brezilyalı, Kanadalı, Koreli'ye, Japon'a vize yok. Dünya haritasında değişme mi oldu? Sorduğumuzda bize 'Schengen' diyorlar....


Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''Brezilyalı, Kanadalı, Koreli'ye, Japon'a vize yok. Dünya haritasında değişme mi oldu? Sorduğumuzda bize 'Schengen' diyorlar. Hani 'Gangnam Style' var ya bu da 'Schengen Style...'' dedi.

Çağlayan, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen 25. Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı'nın (UNICERA) açılışında Eximbank'ın şu anda çalışma sistemini doğru bulmadığını anlattı.

Eximbank'ın son derece önemli çalışmalar yaptığını, bankanın makina sektöründen başlamak üzere yurt dışına yapacağı satış ve ihracatta 10 yıl vadeli krediler vermesi konusunda yetkilendirildiğini anımsatan Çağlayan, ''Ama Eximbank'ın temelde yapısının değişmesi gerekiyor. Bankacılık hizmeti alacak değil, ihracatçıya verilecek krediyi sigorta edecek olan bir yapıya dönüşmesi gerekiyor. Ümit ediyorum ki bu çalışmalarla beraber sizlerin finansmana erişim imkanları daha da yükselecek'' dedi.

Faizlerle ilgili de faizi belirleyen kurum ve kuruluşun sadece faizin üst ve alt bandı değil, politika faizinde yapacağı değişikliklerin de yansıyacağını belirten Çağlayan, şunları söyledi:

''Faizlerin düşmesi noktasında yaptığım çağrı tüketimi artırmak için değil... İşin arz boyutuyla ilgileniyorum. Bankacılık sektörünün geldiği noktayı hepimiz biliyoruz. Devlet artık eskisi gibi yağlı müşteri değil. Sadece Merkez Bankası değil, sizlerin huzurunda BDDK'ya bir çağrı yapıyorum; BDDK'nın mutlak suretle bankalardaki yüksek faize mutlaka bir düzenleme getirip, subap ayarı çekmesi gerekiyor. Bu olacak ki daha ucuz finansman imkanlarına kavuşasınız.''

Yerli üreticinin haksız bir rekabete uğraması durumunda tedbir almaması halinde suç işlemiş olacağını ve bu konuda çok hassas olduklarını ifade eden Bakan Çağlayan, ''Sayın Merkel, Türkiye'ye yaptığı ziyarette Türkiye'nin Avrupa Birliği konusunda bizi rahatsız edecek görüşler ifade etti. Bir kişi daha vardı; Sarkozy idi. Fransız halkı onu balık tutmaya gönderdi. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girişini Sayın Merkel göremeyecek bunu çok iyi biliyorum. Alman halkı da Merkel'i balık tutmaya mı gönderir bilemiyorum. Türkiye'nin AB'ye girişi karşısında duranlar tarihi hata yapıyor. Türkiye'nin içinde bulunduğu bir AB yüzde 20 daha fazla büyüyor. Türkiye AB'den yük almaya gelen bir ülke haline gelmiştir.''

''Schengen Style''

Bakan Çağlayan, AB'nin iş adamlarına vize engelinin, ticarette haksız rekabet unsuru olduğuna işaret ederek, bunun insan hakları ihlali olduğunu söyledi.

Çağlayan, ''Brezilyalı, Kanadalı, Koreli'ye, Japon'a vize yok. Dünya haritasında değişme mi oldu? Bu soruya cevap veremiyorlar. Sorduğumuzda bize 'Schengen' diyorlar. Hani 'Gangnam Style' var ya bu da 'Schengen Style'. Vize haksızlıktan çıkmış, zulüm boyutuna gelmiştir. Böyle bir fuara Avrupalılar elini kolunu sallayarak girecek, benim sanayicim ihracatçım Avrupa'da bir fuara giderken büyükelçinin, başkonsolosun iznine tabi olacak. Bu ahlaki değil. Bu ticarette aksi rekabet unsurudur, bir bariyerdir'' diye konuştu.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''İhracat yaptığımız pazarların 4'te 3'ünün dumura uğramasına rağmen ihracatımızı 152,6 milyar dolara götürdük. 2013'te ihracatımızda 160 milyar dolar seviyesini inşallah yakalayacağız'' dedi.Çağlayan, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen 25. Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı'nın (UNICERA) açılış töreninde yaptığı konuşmada, seramik sektörünün yanında olmasının tabii bir görevi olduğunu belirterek, ''Sektörün net ihracatçı bir sektör olması beni bu sektöre daha fazla eğilmem noktasında görevli bir hale getiriyor'' dedi.

Tasarım, marka ve üretimde dünya ile adeta kafa tutacak pozisyonda olmasının sektörün geldiği noktayı gösterdiğini ifade eden Çağlayan, şunları kaydetti:

''Sektörün en iyi tarafı rekabeti en yoğun yaşayan, rekabet liginde sınıfta kalmamak için neler yapması gerektiğini görüp zamanında tedbir almasıdır. Eğer gerekli modernizasyon, tasarım, Ar-Ge, inovasyon çalışmaları yapılmasaydı Türkiye'nin bu sektörde ihracatının, ithalatının 2 katı olduğunu söyleyemezdik.

Avrupa'da önümüzde dünya devi olan İtalya ve İspanyayı da geçeceğiz. Önemli başarıların olduğu ve 172 ülkeye ihracat yapıldığı bir ortamda sektörün katmadeğer, yüksek teknoloji ve tasarım konusunda kat etmesi gereken mesafe var.''

''İhracat pazarlarının 4'te 3'ünün dumura uğramasına rağmen...''

Çağlayan, bakanlık görevine gelir gelmez ihracatın kilogram fiyatlarını çıkarttıklarını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Sektör son derece önemli ama geldiğimiz seviyede sektörün şu anki ihracatı 58 cent olarak gerçekleşti. Türkiye ortalaması 1 dolar 58 cent idi. Seramik sektörünün ihracat fiyatının 58 cent olması bu sektörde daha gitmemiz gereken mesafe olduğunu gösteriyor. Sektöre bakıldığında İtalya'da bu fiyat 97 cent, İspanya'da 61 cent, Almanya 1 dolar 18 cente ihracat ortalama kilogram fiyatı yapıyor. Ar-Ge'ye fazlasıyla destek veriyoruz.

Yakın bir süreçte de Ür-Ge'yi de en önemli destek kalemlerimizin içine alacağız. İhracat yaptığımız pazarların resmen 4'te 3'ünün dumura uğramasına rağmen ihracatımızı 152,6 milyar dolara götürdük. 2013'te ihracatımızda 160 milyar dolar seviyesini inşallah yakalayacağız.''

Çağlayan, ticarette, ''yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır'' denildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:

''Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik gelişmeyi yerinde görebilmek için buraya geliyorlar. Almanya tarafının başkanlığını Sayın Merkel, Türkiye tarafının başkanlığını benim yaptığım CEO Toplantısı'nda 16 Türk, 16 Alman yatırımcı firma toplantı yaptık. O toplantıya katılanların toplam cirosu 352 milyar avroydu, toplam çalışan sayısı 1 milyondu.

Bizim 16 firmamızın cirosu 40 milyar avroydu, istihdamı 300 bindi. Bunlar Türkiye'ye gezi için gelmiyor. Türkiye'de daha fazla yatırım yapmak, Türk iş adamlarıyla 3. dünya ülkelerinde birlikte iş birliği yapmak için geliyorlar. Türkiye'de yatırım yapmış Alman CEO'larıyla da bir araya geldik. Hiçbiri yatırımlarından dolayı mutsuz olduğunu söylemedi. Bundan dolayı Türkiye'ye son 10 yılda 124 milyar dolara yakın yabancı yatırım geldi.''

Enerji maliyetlerini azaltma çalışmaları

Bakan Çağlayan, enerji konusundaki maliyetleri azaltmak için yapılan çalışmaları anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye'nin genel problemi enerjide göbeğinin dışarıya bağlı olmasıdır. 60,1 milyar dolar enerji ithalatı yapıldığını söylüyorum. Bu petrol ve doğalgaz fiyatlarının artışına göre artarak devam ediyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar büyük hovardalık yoktur. Doğalgazı olmadığı halde elektrik üretiminde doğalgazı fazla yoğunlukta olan başka ikinci ülke gösteremezsiniz.

Bizim ülkemiz geçmişte maalesef enerji stratejisi olmadığı için bu sıkıntıları yaşıyor. Yenilenebilir enerji kaynakları için kanun dahi çıkarttık. Teşvik sistemimizi böyle planladık. Türkiye'de nükleer yatırımlarının enerjide devreye girmesiyle beraber 2 nükleer santralde 85 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi üretilecek. Enerji fiyatlarının düşmesi Türkiye'nin enerji girdisindeki rakamların düşmesine, çeşitlendirilmesine bağlı. Önemli olan yerli kaynaklarımızı kullanalım. Bizim faturamızı kabartan enerji fiyatlarını yükselten yurt dışından yapılan ithalattır. Başkalarının dediği gibi 'iktidara gelirsek mazotu 1 liraya veririz' demedik, prim vermeyin, zaten vermediniz. Dışarıdan mal ettiğimizin daha altında fiyatla satıyorsak bilin ki yine bunu siz ödeyeceksiniz, başkası ödemeyecek.''

Konuşmaların ardından Bakan Çağlayan, Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği Başkanı Ali Yalçın Tung'un katılımıyla kurdele kesimi gerçekleştirildi.

Çağlayan, fuardaki stantları da ziyaret etti.

Kaynak: AA, Haber 7

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.