Çağlayan: Görülmemiş bir başarı süreci
Türkiye'nin artık ekonomisi ile büyümek zorunda olduğunu ifade eden Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''Şükürler olsun ki bu ülke cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir başarının sürecinden geçiyor'' dedi.
Diyarbakır Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezi'nde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in de katıldığı yeni Teşvik Yasası'nın tanıtım toplantısında konuşan Bakan Çağlayan, davetlilere Kürtçe hoş geldiniz diyerek başladı. Çağlayan, Diyarbakır'da bulunmasından dolayı duyduğu memnuniyeti klasik bir kelimeyle değil gerçekten burayı kendi doğum yeri gibi kabul ederek mutlu olduğunu kaydetti.
8 yılda ihracatı 25 kat artan bir il olan Diyarbakır'ın önünde gidecek çok önemli mesafeleri, kazanımları olacağını belirten Çağlayan, ''İlk teşvik toplantılarında biraz pozitif ayrımcılık yaptık. Türkiye'nin en fakir ili olan Muş'tan başladık. Daha sonra ihracatçı birliklerimizin destekleriyle Şanlıurfa'da, daha sonra Van'da ve Çanakkale'de yaptıktan sonra Diyarbakır'a geldik'' dedi.
Çanakkale'de bu toplantıyı yapmalarının çok önemli bir sebebi olduğunu vurgulayan Çağlayan, ''Bu ülkenin bağımsızlığını ve bu cumhuriyeti kuranların canlarını seve seve uğruna vermiş olduğu, bu topraklar için ölenlerin Kürt, Türk, Laz, Arap, Çerkez, Alevi ve Sünni olmaksızın bu ülke için hep birlikte savaştığı ve şahadet mertebesine eriştiği Çanakkale'de yaptık. Çanakkale'deki mezarlarda şehitlerin adı yazılmıyor. Bir mezarın içinde Diyarbakır'dan, Muş'tan, Hatay'dan, Niğde'den, Nevşehir'den, Edirne'den gelmiş olan insanların aynı ülke ve şahadet için canlarının seve seve verdikleri mezarların taşında sadece onların geldikleri iller ve bir de ruhlarına fatiha yazıyor. Türkiye, Kürt, Türk, Laz, Çerkez ve Arabıyla, Alevi ve Sünnisiyle bir bütündür ve tek bir devlettir. Böyle olmaya da devam edecektir. Bunu bozmaya çalışanlara da fırsat verilmeyecektir'' dedi.
-''Ülke cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir başarı sürecinden geçiyor''-
Bakan Çağlayan, yeni teşvik sisteminde 6'ıncı bölge için pozitif ayrımcılık yaptıklarını, bu bölgenin geri bırakılmışlığını, geri kalmışlığını bilen ve yaşayan bir insan olduğunu ve son 10 yıldır Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne yapılan yatırımın cumhuriyet tarihindeki toplam yatırımlardan daha fazla olduğunu kaydetti. Yatırım miktarının 35 katrilyon lira olduğunu anlatan Çağlayan, şöyle dedi:
''Bu yatırım helali hoş olsun. Daha da fazla yapılacaktır, terörün engellemesine rağmen daha da fazla yatırım yapılacaktır. İş makinesini yakmasına rağmen, iş yerlerini kundaklamasına rağmen ve şuraya yatırım gelmesin, medeniyet gelmesin, huzur gelmesin ve ekonomisi gelişmesin düşüncesine rağmen biz inadına burada olacağız. İnadına yatırım, üretim, birlik ve beraberlik gelecektir. Ülkenin birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Bir hadiste 'birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır' deniliyor. Biz birlikte olduğumuz müddetçe bu işlerimizi çözeceğiz. Bu ülke hepimizindir. Şükürler olsun ki bu ülke cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir başarı sürecinden geçiyor. Ben 20 yıllık sanayiciyim. Ekonomiyi birçoğunuzun öğrendiği gibi defterden, kitaptan, televizyon programlarından ve üniversitede öğrenmedim. Ben işin içinden bizzat gelen bir adamım, sizler gibiyim. Türkiye ekonomisi tüm dünyanın içinde olduğu küresel krizden adeta tüm dünyaya meydan okuduğu bir dönemden geçiyoruz. Krize kafa tuttuğumuz bir dönemden geçiyoruz. İşte bakın Türkiye ihracatı 10 yıl önce sadece 36 milyar dolardı ve bu ihracatın yüzde 58-60'a yakını Avrupa'ya yapılırdı. Geçen yıl Avrupa'nın toplam ihracatta yüzdelik payı yüzde 48'lerdeydi. Bu yıl Avrupa ekonomisindeki bunalım ve sıkıntıdan dolayı, talebin daralması ve Avrupa ekonomisinin küçülmesinden dolayı Avrupa ihracatının bizim ihracatımızdaki payı yüzde 33'lere kadar düşmüştür.''
Kuzey Afrika ve Ortadoğu'nun ihracattaki payının yüzde 25 olduğuna değinen Çağlayan, ''Burada siyasi ve ekonomik problemler yaşanıyor. Türkiye ihracatının yüzde 75'inden fazlasını yapmış olduğu Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde ekonomi daraldı ve ekonomi küçülmesine rağmen, Avrupa tarihinin en büyük işsizliğini görmüş olduğu bu ortamda Türkiye ihracatını artırıyor. Evet bugün Türkiye 2012'nin ilk 9 ayında adeta dünyadaki tüm ülkelere hem de yükselen pazarlara kafa tutacak bir şekilde ihracatını yüzde 12 arttırmıştır. Ben bu ihracatta payı olan değerli ihracatçımı, üreticimi ve emekçimi teşekkürle minnetle selamlıyorum, sağ olun, var olun, Allah sizlerden razı olsun. Her şeye rağmen bunları sizler gerçekleştiriyorsunuz biz hükümet olarak adeta buldozer gibi sizin yolunuzu açıyoruz'' diye konuştu.
-''Adeta IMF'ye cep harçlığı veriyoruz''-
Ekonomi Bakanı Çağlayan, sanayi odası başkanı iken o dönemde hükümete, ''gölge etmeyin başka ihsan istemeyiz, yeterki önümüzü yolumuzu açın'' dediklerini çünkü o zaman devletin, ekonominin içinde haksız rekabet yarattığını kaydetti.
Son 9,5 yılda Türkiye'nin dünyada konuşulan bir mucize gerçekleştirdiğini vurgulayan Bakan Çağlayan, şunları söyledi:
''Kendi aramızda görüşürdük, odalar birliğinde biraraya geldiğimizde biz başkanlar olarak görüşürdük. Amerika, Japonya ve Güney Kore'nin başarı hikayesini konuşurduk. 1945'te 2. Dünya Savaşı'ndan çıkmış harap Almanya'nın nasıl dünyanın en büyük ekonomisi olduğunu ballandıra ballandıra anlatırdık. Kendimizden anlatılacak bir başarı hikayemiz yoktu. Ama şimdi Allah'a şükürler olsun ki Türkiye siyasi istikrarla, ekonomik istikrarla, müteşebbisi, yatırımcısı, üreticisi, sanayicisi ve ihracatçısıyla tüm dünyada anlatılacak bin başarı hikayesine sahip olmuştur. Şimdi herkes Türkiye'nin bu ekonomik krizdeki başarısını anlatıyor. Bizi Amerika'ya IMF'den 1 milyar dolar borç koparabilmek için figüran olarak götürürlerdi. Biz figürandık. Niye? Siyasiler bizlerle kendilerini, 'Bakın biz özel sektörümüzle beraberiz' diye göstereceklerdi. Ben bir yıl önceden değil 10 yıl önceden 2001'den bahsediyorum. Türkiye IMF'den 1 milyar dolar borç alamasaydı, memurunun maaşını ödeyemeyecekti. Şimdi bakın Türkiye'ye, dünyanın en büyük ikinci krizinden geçtiğimiz bir ortamda ihracat yaptığımız pazarların yüzde 75'inde sorun yaşandığı bir ortamda bırakın IMF'den destek almayı, adeta IMF'ye cep harçlığı olarak 5 milyar dolar da biz veriyoruz, al bunları borçlarını dağıt diye. Türkiye böyle bir ekonomik yapıya geldi. Artık Türkiye'nin önünü kimse kesemez. Türkiye ekonomik bağımsızlığını, ekonomik gelişmişliğini elde ettiği müddetçe kendi gündemini kendi belirleyeceği bir ülke olmuştur. Bölgesinde ve dünyada saygın yere sahip olmuş olan ülke olmuştur.''
AK Parti'nin dün yapılan kongresine değinen Bakan Çağlayan, eskiden kongre deyince akıllara havalarda sandalyelerin uçuştuğu, aynı partiden olan insanların birbirine yumruk attığı görüntülerin geldiğini belirterek, ''Dün Türkiye'nin en büyük partisi, kongresini adeta bir bayram havası içerisinde yaptı. 20'den fazla ülkenin cumhurbaşkanları, başbakanları ve bakanları Türkiye'ye geldiler AK Parti'nin kongresine katıldılar'' dedi.
''10 yıl önce pasaportlara ve size uygulanan muameleyle bugün şanlı şerefli ay yıldızlı pasaportlarınızın olduğu pasaportlarınıza ve size uygulanan muamele aynı mıdır?'' diye soran Çağlayan, ''Çok rahat bir şekilde geçiyorsunuz gümrüklerden. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın rahatlığını yaşıyorsunuz. Niye? Türkiye'nin marka değeri arttı. Türkiye'nin marka değeri artmasaydı, bugün TÜSİAD üyelerinin işletmelerinin değeri de artmazdı. 270 milyon dolara satılamayan bir banka ne oldu da 3 yıl sonra 2,7 milyar dolara satıldı? Soruyorum ne yaptı o banka, nereden para kazandı. Geldiğimiz nokta budur, geldiğimiz nokta yeter mi? yetmez'' şeklinde konuştu.
-''Artık Türkiye ninniden kurtarmıştır kendini''-
Çağlayan, daha gidecek çok yolları ve şimdi 2023 stratejileri olduğunu, 2023 stratejisindeki ihracat hedefinin ilk defa Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki bir sivil toplum kuruluşunun tespit ettiğini, hükümetin bunu kabul ettiğini ve kanuni bir evraka bağladığını bildirdi.
Türkiye'nin batısında ne varsa doğusunda da onun olması idealerinin 2023'e kadar gerçekleşeceğini anlatan Çağlayan, şöyle devam etti:
''Memleketim Muş'ta liseyi bitirenlerin üniversiteye girme şansı kesinlikle yoktu. Çünkü okul yoktu, eğitim, kalite, öğretmen, defter ve kitap yoktu. Ama bugün şükürler olsun İstanbul'da ne varsa Diyarbakır'da, Muş'ta, Adıyaman'da, Şırnak'ta, Van'da, Hatay'da, Bitlis'te, Bingöl'de, Hakkari'de o var. Sağlıkta da, eğitimde de, altyapıda da ve daha da olacak Allah'ın izniyle. Çünkü benim Diyarbakırlım bunu hak ediyor. Bunlar için de Türkiye ekonomisinin büyümesi gerekiyor, gelişmesi gerekiyor. Türkiye'nin sürekli gaza basması gerekiyor. AK Parti döneminde bu son 2003-2011 arasında son 8 yılında ortalama yüzde 5,3 büyüdük. Cumhuriyet tarihinde böyle bir büyüme oranı yok. Türkiye diğer taraftan da borcunu azalttı. Kişi başına milli geliri arttırdı, enflasyonu düşürdü. Bunların eskiden iktisat profesörleri bir arada olmayacağını söylerdi. Ama bugün Türkiye bir taraftan işsizliği çözdü, bir taraftan ekonomisi büyüyor, bir taraftan dış borcu azalıyor, bir taraftan bütçe açıkları kontrol altında tutuluyor ve diğer taraftan da ekonomisi sürekli gelişen ihracatı artan bir Türkiye oluyor. Artık Türkiye geçmişte olduğu gibi uyusun da büyüsün ninni türküsünden kurtarmıştır kendini. Türkiye artık ekonomiyle büyümek mecburiyetindedir. Çünkü ekonomisinin büyümesinin kontrolü ihracattır ve işte rakamlarımız açıklandı. Eylül ayı ihracatımız 11,4 milyar dolar bu daha TİM'in açıklamış olduğu rakam. Ama asıl ihracatta ve TİM'in rakamları ihracatçı birliklerin kaydına girmeyen bir çok ürün ay sonunda tüm kayıtlarıyla beraber açıklanacak. Bugün 111,5 milyar dolar seviyesine gelmiş olan Türkiye'nin ilk 9 aydaki ihracatı bakın bu ay sonunda rakamları açıklandığında ben inanıyorum ki Allah'ın izniyle 114 milyar dolara yaklaşacaktır. Türkiye'nin son 12 aylık ihracatı 146,9 milyar dolar. Biz 148,5 milyar dolar hedefini koyduğumuz zaman kalite bugünkü kalite değildi. Avrupa ekonomisinin bu kadar sürünmeye devam edeceğini daha hesaba katılmamıştı. Allah'a şükürler olsun tüm olumsuzluğa rağmen şu an için geldiğimiz son 12 aylık rakam 146,9 milyar dolardır. 2 milyar dolar da kayda girmeyen rakamlar gelse demek ki biz 2012 hedefimizi Allah'ın izniyle yakalamış olacağız. Hayırlı ve uğurlu olsun. İhracatçı kardeşlerime gerçekten çok teşekkür ederim. Bu bir rekor, bu önemli bir rekor.''
Kaynak: Ajanslar
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.