Çağlayan Adliyesi'nin adı değişecek
Başbakan Davutoğlu, İstanbul Çağlayan Adalet Sarayı'nın adının Mehmet Selim Kiraz Adalet Sarayı olarak değiştirileceğini söyledi.
İSTANBUL (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, İstanbul Adliyesi'ndeki terör saldırısında şehit olan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın Eyüp Sultan Camisi'nde öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından yürüyerek, Eyüp Hükümet Konağı'na geldi.
Burada gazetecilere açıklama yapan Davutoğlu, Kiraz'a Allah'tan rahmet dileyerek, ailesine taziyelerini ifade etti.
Başbakan Davutoğlu, Mehmet Selim Kiraz'ın eşi Yasemin Kiraz, babası Hakkı Kiraz, çocukları Hakkı ve Pelin Kiraz, annesi Saadet Kiraz'ın bu tür durumlarda nasıl bir tavır sergilenmesi gerektiği konusunda topluma ve insanlığa ders verdiklerini belirterek, şunları söyledi:
"Ben hepsine teşekkür ediyor, minnet duygularımı ifade etmek istiyorum. Cenaze namazında yan yana durduğumuzda bir baba yüreğinin nasıl attığını hissettim, oğluyla kucaklaştığımızda bir evladın babasının arkasında, ailesinden aldığı kültürle nasıl metin bir şekilde durduğuna şahit oldum. Aynen Özgecan'ın babası gibi Hakkı Bey de öylesine güzel mesajlar verdi ki aslında bu mesajları alıp bütün siyasilerin, bütün medyanın, sivil toplum kuruluşlarının odalarına, duvarlarına temel ahlaki ilkeler olarak asmak lazım. Bir kez daha bu asil aileye, her bir ferdine teşekkür ediyorum, takdirlerimi minnetlerimi ifade ediyorum. O minnet duygusunun bir ifadesi olarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına ve bütün milletimizin vefa borcu olarak İstanbul Çağlayan Adalet Sarayı'nın adı bundan sonra Mehmet Selim KirazAdalet Sarayı olarak değiştirilecektir. Çünkü Mehmet Selim Kiraz, şehadetiyle, bütün o zorlu saatlerde sürdürdüğü vakur tavrıyla aslında adaletin vakarını, onurunu korumuştur, toplumumuzun onurunu korumuştur. Bundan sonra da adı bir adalet şehidi olarak, adalet uğruna canını feda eden şehit olarak hem kalbimizde hem de bütün adalet saraylarında bir simge isim olarak anılacaktır. Çağlayan Adliyesi'ne de bundan sonra Mehmet Selim Kiraz Adalet Sarayı adı verilecektir."
-"Aldıkları talimatın gereğini yapmışlardır"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, şehit savcı Kiraz'ın sağ salim ailesine kavuşması için dün tam bir kriz yönetimi uygulandığını, bütün çabanın sergilendiğini, her türlü yöntemin kullanıldığını dile getirdi.
Bu süre zarfında görevlerini ifa eden emniyet mensuplarına bir kez daha teşekkür eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu terör mücadelesinde bugün de vakarla görevini yapan bütün güvenlik birimlerimize aynı vakarı ve kararlılığı her an göstermeleri konusunda duyduğumuz güveni de ifade etmek istiyorum. Aldıkları talimatın gereğini yapmışlardır. İlk an haber gelir gelmez onlara verdiğimiz talimat açıktı: 'Her türlü yöntemi kullanınız ve mutlaka savcımızı salimen kurtaracak şekilde çalışmaları yürütünüz. Ama herhangi bir şekilde savcımızın hayatının tehlikeye düştüğünü hissettiğiniz anda da en etkin şekilde müdahale etmekten kaçınmayın, bu konuda da hiçbir şekilde müsamaha ve tereddüt göstermeyin'. Bu bir kararlılık ifadesidir. İçeriden silah sesi geldiği anda da birkaç dakika içinde odanın duvarları da patlatılmak suretiyle, çünkü bir takım barikatlar kurulmuş arkasında, savcımız çok ağır da olsa yaralı bir şekilde hastaneye intikal ettirilmiş ancak maalesef kurtarılamamıştır."
Saldırı sırasında teröristlerin yurtdışı bazı görüşmeler yaptığını belirten Davutoğlu, "Yurtdışından bazı odaklarla temas halindeydiler. Bunları takip ediyoruz. Dün geceden itibaren. Bu olayla ilgili kim olursa olsun, nerede olursa olsun, hangi ine girmiş olursa olsun, onlara karşı her türlü tedbiri ve operasyonu yapma talimatı verdik. Hiç kimse böyle alçakça yapılan saldırının karşılıksız kalacağını düşünmesin. Karşımızda bir şer ittifakı olduğunun farkındayız. Türkiye'nin seçime giderken bir kaos ortamına sokulmak istendiğinin farkındayız" diye konuştu.
Bugün de Kartal AK Parti Binası'na girildiğini hatırlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Terör eylemlerinin hedefi eğer AK Parti ise açıkçası bunun sebebi, Türk demokrasisinin son savunma kalesinin AK Parti olmasındandır. İlk defa olmuyor. 2013'te tam çözüm süreci ivme kazanmış, Türkiye'de pozitif bir atmosfer varken, çok büyük ekonomik hamleler yapılırken, üçüncü köprü, üçüncü havalimanı yapılırken Reyhanlı saldırısı oldu. Reyhanlı saldırısının arkasında da dış bağlantılı acilciler grubu vardı. Arkasından 2 hafta geçmeden Gezi provokasyonları başlatıldı. Birden Türkiye'nin psikolojisi değiştirilmeye çalışıldı. Yine aynı şey. Tekrar ediyorum. Halkımıza ve sorumluluk sahibi herkese bu ülkenin geleceğinde aidiyet bilinciyle davranan herkese hitap ederek söylüyorum. 2013 senaryosu tekrar uygulanmak isteniyor. Yani çözüm süreci ivme kazanmışken provoke edilip, arkasından özellikle mezhep ve etnik ayrımlara dayalı fay hatları harekete geçirilmeye çalışılıyor. Etnik bir problem çözülürse mezhebi problem çıkaralım gibi. Reyhanlı'da bunu yaptılar. Gezi'de bu provokasyonu yaptılar. Şimdi de adalet sarayına saldırarak. Eğer birileri yurtiçine ve yurtdışına bağlantısı olan birileri, bazı istihbarat örgütleri Türkiye'de bir mesele çözülmeye çalışılırken diğer bir meseleyi kaşıyalım diye oyuna kalkışırsa karşılarında kararlı, dimdik duran bir Türkiye Cumhuriyeti bulurlar. Biz bu oyuna hiç bir şekilde bu ülkeyi kurban etmeyiz."
- "Şer ittifakı"
Başbakan Davutoğlu, dünkü tavrı sergileyen basın mensuplarının oluşturduğu cephenin, öbür tarafta siyasilerin oluşturduğu cephenin, birbirine ihtilaflı bir çok siyasilerin özgürlüklerin korunması ve İç Güvenlik Reformu'na karşı omuz omuza verdiklerinin görüldüğünü belirtti.
Böyle bir şer ittifakı içinde bugünkü terör saldırısından sonra Gezi benzeri provokasyonlara yönelmek isteyenleri şimdiden uyardığını ifade eden Davutoğlu, Türkiye'de demokratik özgürlüklerin korunacağını, seçim güvenliği içinde herkesin özgürce seçim kampanyası yapabileceğini, meydanlara çıkabileceğini kaydetti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Geçen hafta çıkan İç Güvenlik Yasası dolayısıyla yasal zemine kazanılmış bir şekilde bir kişi dahi yüzünü örterek, şiddete, molotofkokteylline yönelir, bu toplumun, ülkenin geleceğini tehdit eden tavır sergilerse çok açık söylüyorum, şimdiden uyarıyorum, hiç bir şekilde müsamaha gösterilmeyecek. Kim olursa olsun ve ne niyetle çıkarsa çıksın. Sokağa izinsiz şekilde çıkarak, ülke güvenliğini tehdide müsamaha gösterilmeyecektir. Bir dakika dahi müsamaha gösterilmeyecektir. Dün bu terörist, katil, alçakların yaptığı şeyden sonra İstanbul sokaklarında bazı yerlerde yapılmaya çalışılan provokasyonlara karşı gerekli her türlü tedbirin alınması talimatını verdik. Özgürlükler korunacak. Türkiye sükunetle ve suhuletle seçime, 7 Haziran'a gidecek. Hep beraber bunu bir demokrasi şöleni olarak gerçekleştireceğiz. Dünyaya güzel bir örnek teşkil edeceğiz. Etrafta ateş çemberi içinde insanlar bırakın seçim sandığına gitmeyi evlerine dahi gidemez haldeyken, biz seçim sandığına milletimizle gideceğiz. Milletimiz ne takdir ederse o olacak. Ama dün yaşadığımız gibi benzeri acılar ve bu acılar üzerinde oynanabilecek bazı tuzaklara karşı da milletimizi uyanık olmaya, bu uyanıklılık ve kararlılık içinde hükümetimize, devletimize ve ortak bilincimize güvenmeye davet ediyorum.
Davutoğlu, savcı Kiraz'ın ailesine taziyelerini sunarak, şehide Allah'tan rahmet diledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.