Çağlayan: ABD'nin kararı ABD'yi bağlar
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İran'a yapılan altın ihracatına ABD'nin yaklaşımı ile ilgili, konuştu. Çağlayan Amerika'nın kararı Amerika'yı bağlar. Ben Amerika'nın üyesi değilim, ben Avrupa Birliği'nin üyesi değilim. Avrupa'nın kararı da Avrupa'yı bağlar'' dedi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İran'a yapılan altın ihracatına ABD'nin yaklaşımı ile ilgili, ''Amerikan ambargosundan falan bahsediliyor. Amerika'nın kararı Amerika'yı bağlar. Ben Amerika'nın üyesi değilim, ben Avrupa Birliği'nin üyesi değilim. Avrupa'nın kararı da Avrupa'yı bağlar'' dedi.
TGRT'nin yayınına katılan Çağlayan, ABD'nin gelecek yıl İran'a yeni yaptırım kararı çıkartacak olmasının ihracatta düşüşe neden olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine, ABD'nin yaptırımının ABD'yi bağlayacağını söyledi.
Bakan Çağlayan, Türkiye'nin ihracatından rahatsız olan çevrelerin olduğunu belirterek, Türkiye ekonomisinin büyümesine karşılık eleştirecek bir şey bulamayanların ihracatın İran'a yapılıyor olmasına takıldığını dile getirdi.
Türkiye'nin yıllarca petrol ve doğalgaz nedeniyle dış ticaret açığı verdiğine dikkati çeken Çağlayan, şöyle konuştu:
''Salatalığı, domatesi, patlıcanı sattığım zaman ihracat mı? Otomobil sattığım zaman ihracat mı? Altını sattığım zaman niye ihracat değil, çünkü birilerini rahatsız ediyor. Çünkü, birilerinin Türkiye'nin ekonomik başarısının altında başka şeyler arama ve bu başarıyı gölgeleme arayışları var ama hepsinin hevesi kursağında kalıyor ve hepsi avuçlarını yalıyor. Biz 6,5 milyar dolar ithalat yapmıştık, ihracatımız sadece 1,5 milyar dolardı, rakamları yuvarlatıyorum. 4 milyar dolar ithalatımız olduğu zaman ithalat saydık da niye şimdi ihracat saymaktan gocunuyor bu insanlar?''
Yılın 9 aylık bölümünde Türkiye'nin toplam 10,7 milyar dolarlık altın ihracatı, 6,7 milyar dolarlık da altın ithalatı yaptığını bildiren Bakan Çağlayan, altın ihracatının tamamının sadece İran'a yapılmadığına dikkati çekti.
Yapılan altın ihracatının içinde sadece külçe altının olmadığını, kıymetli taşlar ile işlenmiş altının da bulunduğunu belirten çağlayan, şu bilgileri verdi:
''10,7 milyar dolarlık altın ihracatının 6,5 milyar doları İran'a yapılırken, 3,5 milyar doları Birleşik Arap Emirlikleri'ne yapıldı. Biz İsviçre'ye altın ihracatı yapan bir ülkeyiz. Ve arkadaşlar burada ortada konuşulması gereken husus şu, altın ihracatını Türkiye Cumhuriyeti Devleti yapmıyor, devletten devlete bir ihracat yok, bizim öyle bir sistemimiz yok zaten, işi özel sektör yapıyor. Efendim, işte bu doğalgaz alınıyor, şu alınıyor, bunun karşılığında yapılıyor. Ya kardeşim, ben bunu Plan Bütçe Komisyonunda da söyledim, yağ satarım, bal satarım, altın da satarım.
Şimdi Amerikan ambargosundan falan bahsediliyor, Amerika'nın kararı Amerika'yı bağlar, ben Amerika'nın üyesi değilim. Ben Avrupa Birliği'nin üyesi değilim. Avrupa'nın kararı da Avrupa'yı bağlar. Ve size soruyorum, İran'ın yaklaşık 80-90 milyar dolarlık ithalatının, hadi bu yıl ilk defa rekor olarak diyelim ki 10 milyar dolarını biz yaptık, geri kalan 80 milyar doları İran ithalatı nereden yapıyor?''
Teşvik Kanunu
5048 sayılı Teşvik Kanunu'nun süresinin 31 Aralık 2012 dolacağının hatırlatılarak nasıl bir yol izleneceğine ilişkin soruyu da yanıtlayan Çağlayan, 2004 yılında uygulanmaya başlanan Teşvik Kanunu'nun bir yatırım teşviki olmaktan öte bir işletme teşviki olduğunu söyledi.
Aradan geçen sürede uygulamanın 2 sefer uzatıldığını anlatan Çağlayan, kanunla ilgili sonuçları ilgili bakanlara aktardığını dile getirdi.
Teşvik sistemini ''Cumhuriyet tarihinin en önemli teşvik sistemi'' olarak tanımlayan Çağlayan, stratejik yatırımlara öncü olarak Socar'a, 6,6 milyar liralık stratejik yatırım teşvik belgesi verdiklerini belirterek, ''Şu anda Bakanlığımda 9 müracaat daha var. Yine rafineri, makine, makine derken türbin imalatı, Türkiye'de olmayan bir imalat'' dedi.
Terörün yatırımlara etkisi
Terör olaylarının yatırım ve yatırımcılara etkisi üzerine de görüşlerini paylaşan Çağlayan,yatırımcının duygusal değil, reel davranmak zorunda olduğunu ifade etti.
20 Haziran-30 Kasım 2012 tarihleri arasında 23,7 milyar liralık yatırım teşvik belgesi verdiklerini, 78 bin 800 kişilik istihdam yaratılacağını öngördüklerini belirten Çağlayan, Socar firmasına verilen teşvik belgesi de eklendiğinde 30 milyar liranın üzerinde yatırımı öngören teşvik belgesi verildiğini kaydetti.
Söz konusu yatırımın nerede yapılacağına ilişkin bir soru üzerine Çağlayan, ''PETKİM'de yapıyor. Türkiye 8,7 milyon ton motorin ithal eden bir ülke. Bu tesise yatırım yapıldığı zaman 7 milyon ton motorin kendi ülkemizde üretilecek. Ve biz dolayısıyla 1,7 milyon ton bugünkü yapı itibariyle ithal edeceğiz ve 7 milyar dolar ithalatı yapmamış olacağız'' diye konuştu.
Çağlayan, yatırımın ithalatta birkaç milyar dolarlık bir azalma sağlayacağına dikkati çekerek, cari açığın teşvik belgeleriyle iyi bir noktaya geleceğini söyledi.
''Bakan Yıldız'a yapılan siyasi edebin dışında''
Ankara-Bağdat ilişkilerinin çok kötü gittiği değerlendirmesi yapılarak, son olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın bulunduğu özel uçağa iniş izni verilmediğinin hatırlatılması üzerine Çağlayan, Yıldız'a yapılan hareketin siyasi edebin çok çok dışında olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin her zaman Irak'ın toprak bütünlüğünden yana olduğunu anlatan Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu konuda Hükümetimizin, ülkemizin Irak'la ilgili tutumu, düşüncelerinde hiçbir değişiklik olmamıştır, olmayacaktır. Ama Irak'ın kendisinde maalesef bugün bir siyasi istikrarsızlık vardır, bir siyasi problem vardır. Ve bugün maalesef Irak'ta mevcut Hükümet siyasi sistemi ayrıştıran bir yapıya dönüşmüştür. Ümidimiz, isteğimiz Irak;ın bir an önce siyasi istikrara kavuşmasıdır, çünkü Irak'ın gideceği çok yol vardır.''
Yerli otomobil üretimi
Yerli otomobil üretimi ile ilgili gelinen son nokta hakkında da bilgi veren Çağlayan, Türkiye'nin kendi otomobilini üretecek güçte olduğunu söyledi.
Bugün dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinde Türk mühendislerin çalıştığını belirten Çağlayan, bir mühendis olarak bununla iftihar ettiğini kaydetti.
Önemli olanın lisansı Türkiye'ye ait, Türk mühendisinin tasarladığı yüzde 85'i yerli bir otomobil yapmak olduğunu dile getiren Çağlayan, ''Türkiye'ye lisans vermiş olan otomotiv fabrikaları Türkiye'ye hamallık görevi vermişler. Motoru kendisi satıyor, aktarma organlarını kendisi satıyor. Ve geçen sene ben 6 milyar dolar sadece motor ve aktarma organlarına ithalat parası ödeyen bir ülkeyim'' diye konuştu.
Çağlayan, yerli otomobil için biraz daha sabredilmesi gerektiğini ifade ederek, hazır marka satın almaya sıcak bakmadığını dile getirdi.
Suriye'ye ihracat
Suriye'deki olayların ihracata etkisine de değinen Çağlayan, ihracatta 2002 yılına dönüldüğünü kaydederek, önemli olanını Suriye'de kan dökülmesinin önlenmesi ve hak ettiği bir yönetime ve siyasi istikrara kavuşması olduğunu söyledi.
Çağlayan, ''Suriye'den kaybettiklerimizi başka yerden Allah bize rızkımızı verdi'' diye konuştu.
İsrail'le ticari ilişkilerin de ''al-sat''lar şeklinde sürdüğünü anlatan Çağlayan, ''Bu konuda çok daha fazla olabilirdi. Ama her şey para demek değil. Şunu gösteriyoruz, hani bir dik duruş var ya, onurlu bir dik duruş ve şükürler olsun bunun karşılığında da ihracatımız geri gitmiyor'' dedi.
Kaynak: Ajanslar
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.