İrfan Küçükköy

İrfan Küçükköy

Çağdaş Aydın’ın Milli Görevi -1-

Çağdaş Aydın’ın Milli Görevi -1-

Zamanımızda Ülkemizin ve Müslüman toplumların ilim, kültür, sanat ve teknoloji alanlarında meharetini deha seviyesinde ortaya koyacak elemanlara ihtiyacı vardır. Bir alanda değil, bir alanın bir kolunda değil, her alanda, her alanın her kolunda işinin kompedanı elemanlara, uzmanlara, eskilerin tabiriyle üstadlara, ustalara ihtiyacı vardır.Üstad derken, ilimle iştigal etmiş, yaşı ilerlemiş kişileri kast etmiyorum. Sahalarında otorite olan kişilere, usta ve üstad elemanlara, vasıflı elemanlara, rehber elemanlara, ihtiyaç vardır. Bu saydığımız vasıflara sahip elemanlarımız olmadığı için, Dünya çapında kendini ispatlamış elemanlarımız olmamasından dolayı, nadiren yetiştirdiğimiz değerli elemanları, beyin göçü halinde gelişmiş Batı ülkelerine ve ABD’ye kaptırdığımız için büyük adım atamıyoruz..

Yetiştirdiğimiz elemanları, ülkemizden kaçırmamızın sebebi, onları ekonomik olarak tatmin edememenin yanıda, ilim aşklarına tam tekabül edememiş olmamızdır. Bu notum da çok önemlidir. Uzun süre ABD’de, Şikago Üniversitesinde görev yapan büyük tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık hocamıza, Türkiye’ye dönüp dönmeyeceğini sordum. (1985) Merhum hocamızdan şu cevabı aldım. “Dönmem mümkün değil. Çünkü Türkiye’de araştırmaya girişmem demek, ilmi çalışmalarda gerilemem demektir. Benim ABD’de görev yaptığım Üniversite’nin kütüphanesinde dört milyon kitap var. Dünyanın bütün ülkelerinin arşivlerinin mikrofilm halinde suretleri var. Bu kütüphanede bulamasam, masamın üstüne ihtiyacım olan kitabın ismini ve sayfasını yazıyorum, en geç bir hafta içinde fotokopisi masamın üstünde oluyor. Şu içinde bulunduğum arşivin bütün defterlerinin mikrofilmleri bizim üniversitemizde var. 1954 yılında mikrofilimleri alınmış ve ABD’de ilgili üniversitelere dağıtılmış. Bazı teknik zorluklar var ama mutlaka ulaşmak mümkün” demişti. Görev yapmakta olduğum Şer’î Sicilleri Arşivi’ndeki on bin dört yüz defterin mikrofilmleri çıkararılmış. Hatta bir nüshası da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Türk İktisat Tarihi Enstitüsü Kütüphanesine bırakılmış. (Ben bu Enstitüde Yüksek Lisans yaptım. Maalesef metruk haldeydi. Değerli hocam Prof. Dr. Halil İnalcık şunu da ilave etti. “Sadece çalışma kolaylığı değil, kitap, mikro film bolluğu da önemlidir. Başka imkanlar da var, dedi.

Toplumların sosyal yükselişleri ile ilim, kültür vr sanat yükselişleri arasında doğru orantı vardır. Sayıca artan üniversitelerimiz, liselerin yüksekokulları, yüksek liseler değillerdir, olmamalıdır. Yüksek eğitimin hedefi branş eğitimidir, bu yüksek okulların her biri, branş eğitim kurumlarıdır. Dünya standartlarına ulaştırılmaları şarttır.. Üniversiteler bünyesinde akademik çalışmalara yönelik enstitülerin geliştirilmesi şarttır. Uygulamalı alanlardaki eğitimlerde stajların akademik seviyeye ulaştırılması gerekir.

Tabiiki her fakülte mezununun eğitimi alanında veya aynı eğitim destekli yan alanda iş bulması gerekir. İster resmi olsun, ister sanayi ve teknik kurumlarda olsun bu sağlanmalıdır. Fakülte eğitimi alan kişilerin açıkta, işsiz olması siyasi sorumluluğa sebeptir. Bir tek eğitim alan kişi, eğitimi alanında, iş bulamıyorsa yöneticiler bunun ızdırabını çekmeli ve çare aramalı ve bulmalıdır. Bunun mazereti olamaz. Yetişmiş elemanın alanında iş bulamamasının mazereti olamaz. Demek ki eğitim programlanmasında eksiklik var, yanlışlık var. Açlığın mazereti olamaz.

Uluslar arası ün sahibi elemanlarımız neden yok. Sporda beklediğimizi, bilim ve teknolojide niçin beklemeyelim. Sultan Kanunî devrinin yüksekliği olmasaydı, mimarîde Sinan, Şiirde Hayalî, Zâtî, Lâmî, Fuzûlî, Bâkî, İlimde Ebussuud Efendi, Kemal Paşa yüksek seviyede olmasaydı, Kanunî Devri yüksek olabilir miydi? Bayrak zirveye dikilirse görülür. Bu bayraklar, bayrak şahsiyetler. Zirve toplumun zirvesine dikildikleri için hâlâ görülüyor.

**********************

DEVAMI VAR, Sayfa 50

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Küçükköy Arşivi