Büyümede 2016 beklentisi yüzde 4,5
Başbakan Yardımcısı Şimşek, 2015 için yüzde 3 olarak öngörülen büyümenin yeni Orta Vadeli Program'da (OVP) yüzde 4'e yükseltildiğini, 2015 için büyüme beklentisinin yüzde 4,5 olduğunu bildirdi.
ANKARA (AA) - Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 2015 için yüzde 3 olarak öngörülen büyümenin yeni Orta Vadeli Program'da yüzde 4'e yükseltildiğini, 2016 için büyüme beklentisinin yüzde 4,5, 2017 ve 2018 için de yüzde 5 olarak belirlendiğini bildirdi.
Şimşek, Maliye Bakanı Naci Ağbal ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın yanı sıra kamu kuruluşlarının üst düzey yöneticilerinin katılımıyla Kalkınma Bakanlığı Konferans Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında Yeni Orta Vadeli Programı (2016-2018) açıkladı.
Şimşek, 2015 için yüzde 3 olarak öngörülen büyümenin yeni Orta Vadeli Program'da (OVP) yüzde 4'e yükseltildiğini, 2016 için büyüme beklentisinin yüzde 4,5, 2017 ve 2018 için de yüzde 5 olarak belirlendiğini belirtti.
2015 için yüzde 10,5 olarak öngörülen işsizlik oranının yeni OVP’de yüzde 10,2'ye çekildiğini, program dönemi sonunda ise işsizlik oranının yüzde 9,6'ya düşmesinin beklendiğini açıklayan Başbakan Yardımcısı Şimşek, 2015 için öngörülen enflasyon oranının ise yeni OVP’de yüzde 8,8'e yükseltildiğini bildirdi.
Yeni OVP'de 2016 için enflasyon beklentisi yüzde 7,5, 2017 için yüzde 6, 2018 için de yüzde 5 olarak belirlendi.
"Gelişmekte olan ülkelerde risk iştahı azalıyor"
Başbakan Yardımcısı Şimşek, işsizlik oranlarının ABD’de kriz öncesi dönemin de altına doğru indiğini ancak Avro Bölgesinde işgücü piyasasındaki katılıklar nedeniyle toparlanmanın göreceli olarak zayıf seyretmesi neticesinde henüz kriz öncesi seviyelere inemediğini söyledi.
Gelecek dönemde Avrupa’daki toparlanmayla birlikte işsizlik oranında bir iyileşme görülebileceğine işaret eden Şimşek, enflasyon trendinin küresel olarak düşük seyrettiğini vurguladı.
ABD ve Avro Bölgesi'nde enflasyonun düşük seyrettiğini anlatan Şimşek, gelişmekte olan ülkelerdeki yavaşlamanın çok önemli bir husus olduğunu, çünkü bununla beraber risk iştahının azaldığını bildirdi. Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Küresel dış ticaret hacminde bir yavaşlama söz konusu. Bu da bütün ülkeleri olduğu gibi Türkiye’yi de etkiliyor. Düşük emtia fiyatları bizim için bir avantajdır fakat emtia ihraç eden ülkelerdeki talep düşüklüğü bizi dolaylı olarak etkiliyor. Gelişmiş ülke para politikaları arasında bir ayrışma söz konusu. Amerika’da faiz artışı sürecinin başındayız, fakat Japonya’da ve Avrupa’da henüz parasal genişleme devam ediyor ve burada faiz artışından bahsetmek için çok erken. Aslında senkronize bir faiz artışının olmaması tabii ki olumlu bir gelişme. Gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarında ciddi bir yavaşlama var. Bu da gelişmekte olan bütün ülkeleri etkiliyor. Jeopolitik gerginlikler ve siyasi belirsizlikler, Türkiye’de bir siyasi belirsizlik yok ama bölgemizdeki gerginlikler tabii ki etkili olmaktadır. Diğer gelişmekte olan belirsizler tabii ki önem arz etmektedir.”
"Dünya ticaret hacminde bir miktar toparlanma öngörülüyor"
Gelişmekte olan ülkelerin, özellikle Çin ve Hindistan hariç, büyüme oranlarının kriz öncesi dönemlerin oldukça altında seyrettiğine dikkati çeken Şimşek, gelecek dönemde çok kısmi bir iyileşme öngörüldüğünü belirtti.
Dünya ticaret hacminin benzer şekilde küresel kriz sonrasında öncesine oranla yavaşladığını bildiren Şimşek, “Küresel kriz öncesi yüzde 7,5 civarında büyüyen dünya ticaret hacmi, küresel kriz sonrası dönemde yüzde 2,9 oranında büyüdü. Önümüzdeki dönemde bir miktar toparlanma öngörülmektedir ve 2016-2018 döneminde küresel ticaret hacminin yüzde 4,4 düzeyine çıkması beklenmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.