Buldan 'savaş' dedi, Bozdağ düzeltti...

24 askerin şehit olduğu saldırı, Meclis Genel Kurulu'nun da gündemindeydi. CHP, MHP ve BDP grup başkanvekilleri, Hakkari'deki hain saldırıyı değerlendirdi, sert eleştirilere Bekir Bozdağ cevap verdi.

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, yarın TBMM Genel Kurulunda, ''terör'' gündemiyle genel görüşme yapılacağını bildirdi.

TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Güldal Mumcu başkanlığında toplandı.

Ünal, Hakkari'deki hain saldırıya ilişkin yerinden söz alarak, tüm milletin bugün derin bir üzüntü içerisinde olduğunu söyledi.

''Acının yüreklerde onulmaz yaralar açtığı günlerden geçiyoruz'' diyen Ünal, terör belasının üstesinden gelineceğine dair umudun milletin kalbine aşılanması gerektiğini ifade etti. Ünal, ''Bunun her milletvekilinin sorumluluğu olduğunu belirten Ünal, ''Türkiye, demokratikleşme yolundan asla ve asla dönmeyecektir. Milletimize verdiğimiz sözü planlama, strateji, taktik olarak yerine getiriyoruz. Terör belasıyla uğraşan tüm devletlerin yaşadığı süreçlerden hepimiz geçiyoruz'' diye konuştu.

BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan'ın, ''Bu bir savaştır'' sözlerine de yanıt veren Ünal, ''Bu bir savaş değildir. Bu bir savaş ise 'hangi taraftasın' diye sorarlar'' dedi.

Türkiye'nin çok büyük bir devlet olduğunu ve terör belasını bertaraf edeceğini belirten Ünal, ''Biz yarın terör gündemiyle genel görüşme yapacağız'' dedi.

TBMM'nin bugünkü genel kurul toplantısında partilerin Grup Başkanvekilleri konuştu, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, hükümet adına eleştirilere cevap verdi.

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, TBMM Genel Kurulunda yerinden söz alarak, Hakkari'deki hain saldırıda şehit olanlara Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı dileğinde bulundu.

Muharrem İnce, dün de Güroymak'ta meydana gelen saldırıda 5 polisin şehit olduğunu anımsatarak, artık toplantı yapmanın, konuşmanın zamanı olmadığını söyledi.

AK Parti'nin 10 yıldır ülkeyi yönettiğine dikkati çeken İnce, ''Bu hükümetin terörle mücadelede tüm planlarının hazır olması gerekiyordu. Oturup, bu durum üzerinde ne yapacağınızı düşünüyorsanız, durum kötü demektir. Bu ülkenin istihbaratı nerede? Her saldırıdan sonra ortaya atılan planlar, profesyonel ordular, koordinatörler nerede? Artık milletimiz bunları duymak istemiyor'' diye konuştu.

Meclisin yarın kapalı bir oturum yapması önerisinde bulunan İnce, terör konusundaki her çalışmada hükümete yardımda bulunmaya hazır olduklarını ifade etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün yaptığı açıklamada muhalefeti suçlamaya çalıştığını öne süren İnce, ''Teessüf ediyoruz, onu Allah'a havale ediyoruz. Zaman kuru demeç verme zamanı değildir. Herkesin karar vermesi gerekiyor. Ya terörden bağrı yanan milletimizin ya da teröristlerin milletvekili olacaklar'' dedi.

-''Mazeret üretmek...''

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da Türk milletinin yaşatılan bu acılar karşısında boyun eğmeyeceğinin bilinmesi gerektiğini söyledi.

Teröristlerin, döktükleri kanda eninde sonunda boğulacağını belirten Vural, ''Açılım ısrarı ve inadının, İmralı canisine verilen umut ve tavizlerin, müzakere ve mütareke arayışlarının belirleyici olup olmadığını soruyoruz. Bu hesabı yapması gerekenler olmalıdır. 'Ezber bozuyorum, tabuları yıkıyorum'... yanlış politikalar. Bu süreç hezimet, hüsran ve terör olarak karşımıza çıkmıştır'' dedi.

Vural, şöyle devam etti:

''Bu felakete çanak tutan, destek veren, teşvik eden, meşrulaştırmaya, sindirmeye çalışan, kılavuzluk yapan gafillerin akan kandan doğrudan doğruya sorumlu oldukları açık ve meydandadır. Terör hamisi, işbirlikçi, siyasetteki bölücü odakların, PKK ile koalisyon yaparak, milletimize zehir içirme gayreti içinde olduklarını hepimiz biliyoruz. Allah bu millete kastedenleri helak etsin.''

Vural'ın, bu sözlerine, AK Parti sıralarından ''amin'' karşılığı verildi.

''Demokratik açılım'' çalışmalarının mazeret ileri sürülmeksizin sonlandırılması gerektiğini savunan Vural, ''Askerimizin ve polisimizin bu hale gelmesine neden olan, yıkım koordinatörü Başbakan Yardımcısı istifa ettirilmelidir. Hükümete verilen yetki çerçevesinde Kandil'e bölünmez bütünlüğümüzün simgesi olana ay yıldızlı bayrağı dikmenin vakti geldi. Bıçağın kemiğe dayandığı bir nokta olarak bahsediliyor. Bu bir sonuçtur. Bundan mazeret üretmek yerine bu sebepleri ortadan kaldıracak tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz'' şeklinde konuştu.

-''Anne yüreğiyle sesleniyorum''-

BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ise sözlerine ''yaşamını yitiren herkese Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa diliyorum'' diyerek başladı.

''Bu acılı tablo bir kez daha göstermektedir ki Türkiye'nin barıştan başka bir seçeneği yoktur'' ifadesini kullanan Buldan, acıları daha fazla artırmadan durdurmanın tek yolunun ''diyalog'' olduğunu savundu.

Hükümeti ve Meclisi el ele vererek, sorunun köklü çözümü için birlikte çalışmaya davet eden Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu bir savaş. Bu savaşta her iki taraftan da insanlar yaşamını yitiriyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Hem Kürt hem Türk anneleri ağlıyor. Her iki tarafın annelerinin yüreği yanıyor. Ben bir anne yüreğiyle sesleniyorum; 'artık yeter' diyorum. Bu iş tehditle, kınamakla çözülmüyor. Dün 5 polis yaşamını yitirmiştir. Bu çatı altında her biriniz olayı kınadınız. Bugün ne oldu? Yine aynı şey tekrarlanıyor. Yine ölüm, acı, gözyaşı... Kınamakla hiçbir şeyin değişmediğini görüyoruz. Savaş için değil barış için hepimizin savaşması gerektiğini ifade ediyorum.''

Bozdağ: Terör bir hükümetin meselesi, bir siyasi partinin meselesi değil, hepimizin ortak meselesidir

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''Terör bir hükümetin meselesi, bir siyasi partinin meselesi değil, hepimizin ortak meselesidir'' dedi.

TBMM Genel Kurulunda, Hükümet adına Bekir Bozdağ söz aldı. Bozdağ, konuşmasını yapmak üzere kürsüye yöneldiği sırada CHP ve MHP Grup Başkanvekilleri, kendilerine yerlerinden söz verildiğini, bu nedenle Bozdağ'ın da konuşmasını yerinden yapması gerektiğini söyleyerek itiraz etti. Bunun üzerine TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, Bozdağ'a yerinden söz verdi.

Bozdağ, Hakkari'deki hain saldırıda şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, ailelerine baş sağlığı, yaralı askerlere de acil şifa dileğinde bulundu. Bozdağ, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin terörle mücadelesinin, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlılıkla devam edeceğini, hiçbir terör eyleminin bu mücadelenin sürdürülmesine engel olamayacağını vurguladı.

Hakkari'deki hain saldırının ardından bölgede, uluslararası hukukun öngördüğü sıcak takip dahil her türlü operasyonun, bütün güvenlik birimlerinin imkanları kullanılarak sürdürüldüğünü belirten Bozdağ, saldırının duyulmasından itibaren bütün kurumların konuyu yakından takip etmeye başladığını bildirdi.

Bozdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kazakistan ziyaretini iptal ettiğini, Erdoğan'ın başkanlığında toplantılar yapıldığını, konunun değerlendirildiğini ve gerekli adımların atıldığını belirtti. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve kuvvet komutanlarının da bölgede olduğunu anlatan Bozdağ, kara, hava operasyonları, ne yapılması gerekiyorsa tereddütsüz olarak yapıldığını kaydetti.

-''Savaş değil terör''-

BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan'ın ''bu bir savaştır'' şeklindeki ifadesini eleştiren Bozdağ, bunun bir savaş değil, terör olduğunu söyledi. Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bu bir terördür, ortaya konulan eylemler de terör eylemidir. Türkiye'nin mücadelesi de terörle mücadeledir. Türkiye PKK terör örgütü gibi nice eli kanlı terör örgütleriyle sadece Cumhuriyet döneminde değil daha öncesinde de mücadeleler yapmış ve her defasında bu mücadelelerde galip gelmiştir. Terör konusunda da aynı başarının elde edileceğinden, PKK terörünün yok edileceğinden benim de şüphem yok, hükümetin de milletin de hiçbir şüphesi yok. Ama bunun belli zamanı aldığı da muhakkaktır.

Terör bir hükümetin meselesi değildir. Eğer öyle olsaydı 30 yıla yakın bir zamandır devam eden terör, bir başka hükümetin gelmesiyle başka bir boyut alır ve bitebilirdi. Terör bir siyasi partinin meselesi de değil. Öyle olsaydı, o zaman başka partilerle iş başka bir yola gidebilirdi. Terör bütün milletin, partilerin, devletin, hepimizin ortak meselesidir. Bu nedenle terörün karşısında siyasi partilerimizin, sivil toplum örgütlerimizin, bu ülkede yaşayan herkesin ayrılık içinde değil, birlik içinde olması esastır. Terörle mücadelede mesafe alan ülkeleri görüyoruz. İktidarı ile muhalefeti ile partilerin terör karşısında nasıl yek vücut olduklarını görüyoruz. Ama bakın benim kürsüden konuşmama izin verilmedi. Ben isterdim ki Hükümetin kürsüden konuşmasına izin verilseydi, oradan derdimizi anlatırdık.

Türkiye terörle mücadelesinde başarılı olacaktır ama bunun ilk adımı parlamentonun çatısı altında olmalıdır. Bütün siyasi partiler terör konusunu siyasi rekabet konusu olmaktan çıkarıp ittifak konusuna dönüştürdüğü zaman, önemli mesafe almış oluruz. Ben bunu da başaracağımıza inanıyorum. Bugün eksikler olsa dahi zaman içinde bunu da başaracağız.''

-''Birlikte hareket etmeliyiz''-

Terör örgütünün yalnızca görünen bir örgüt olmadığını belirten Bozdağ, bu örgütün arkasında uluslararası güçlerin olduğunu, bunları hükümetin de devletin de herkesin iyi bildiğini söyledi. Bu nedenle terörle mücadeleyi sadece üç beş teröristle mücadele olarak değerlendirmenin hatalı olacağını vurgulayan Bozdağ, ''Türkiye hem teröristlerle, hem onların arkasındaki güçlerle, hem de onları içeriden ve dışarıdan destekleyenlerle çok kapsamlı mücadelesini canı pahasına devam ettirmektedir'' dedi. Hakkari'deki 24 askerin de hayatını bu mücadelede vatan için feda ettiğini ve şehit olduğunu, dün 5 güvenlik görevlisinin de aynı amaç uğruna hayatlarını kaybettiğini belirten Bozdağ, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın ''Mücadele etmeyenler helak olsun'' ifadesini anımsatarak, ''Bizim güvenlik görevlilerimiz şehit olurken, bütün birimlerimiz ayaktayken, Cumhurbaşkanı ile Başbakanı ile Hükümeti ile ayaktayken, sadece bizim değil bizden önceki hükümetler de mücadelenin azami gerekeni için ne lazımsa yaparken, 'mücadele etmeyenler helak olsun' diye beddua etmek, bu çatının altında bulunan hiç ama hiç kimseye yakışmaz. Biz dua etmemiz lazım güvenlik güçlerimiz için. Ama maalesef bedduayı da bu çatının altında duyduk, ondan dolayı da üzüntümü ifade etmek isterim'' diye konuştu.

Terörle mücadelede birlikte hareket etmenin önemine değinen Bozdağ, şöyle devam etti:

''Çanakkalede Kürt'le Türk, Çerkez'le Laz, Abaza ile Gürcü'nün yan yana mücadele ettiğini görüyoruz. PKK terörü ile mücadelede yine hep omuz omuza olmak zorundayız. Bölgede yaşayan Kürt asıllı vatandaşlarımızın, bütün vatandaşlarımızın omuz omuza olması lazım. Birlikte olursak, anne karnında dünyaya gelmeyi bekleyen çocuğu öldürecek vahşilere karşı, bir kutlama için bir araya gelmiş kadınlarımıza hayatı dar edenlere karşı, düğünde olanlara 'gelinle damat da ölmeli' diyenlere karşı Türkü ile Kürdü ile omuz omuza verdiğimiz zaman bu terör belasının daha kısa sürede üstesinden gelmeyi başaracağız. Ama sempati duyarak ama destek vererek, 'Vay efendim siz şunları yapmazsanız bu kan daha çok akar' diye tehditler savurarak değil, terörün karşısında insanlıktan yana, adam gibi durarak biz bu işi yaparız. Terörle aramıza mesafe koyarak biz bu işi yaparız. Terörden talimat alarak, onların sözcülüğünü yaparak biz bu işi yapamayız.

Terör örgütünün ana hedeflerinden biri bu ülkede Türk-Kürt kavgası, kardeş çatışması çıkarmak, milletimizin her bir ferdini birbirine düşürmektir. Bunun karşısında bizim millet olarak yapmamız gereken, bugüne kadar yaptığımız sağduyulu davranışı bundan sonra da devam ettirmek.''

Bekir Bozdağ, yarın Genel Kurulda hükümetin bu konuyla ilgili genel görüşme talep edeceğini, siyasi partilerin daha detaylı görüşme imkanı bulacağını sözlerine ekledi.

Yerinden söz alan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, genel görüşmede, hükümet adına Başbakan Erdoğan'ın bilgi vermesini istediklerini söyledi.