Bu kuruluşların 2013 yılı bütçeleri kabul edildi
TBMM Genel Kurulu'nda; Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Sayıştay, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Başbakanlık, MİT Müsteşarlığı ve MGK Genel Sekreterliği'nin 2013 yılı bütçeleri kabul edildi.
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, milletvekillerinin sorularını yanıtlarken, Meclis personeline ayrımcılık yapıldığı iddiasının doğru olmadığını belirterek, karar alma sürecine etkin olarak dahil edildiklerini söyledi.
Yakut, ''Meclis Tutanaklarına hiçbir şekilde müdahale edilmesi söz konusu değildir. Ses kayıtları ile tutanaklar karşılaştırıldığında bu konuda hassas olunduğu görülür. TBMM içinde çalışan başka personelin stenograf olarak görevlendirilmesi mümkün değildir'' dedi.
Sayıştay'ın 2012 yılında TBMM'ye gönderilmeyen raporlarının yasa uyarınca ilk kez gönderilmesi gerekenler olduğuna işaret eden Yakut, ''Bu raporlar daha önce hiç gönderilmemiştir. Sayıştay, 2012 yılı görevlerini en iyi şekilde yerine getirmiş, gönderilmesi gereken raporlar hukuki gerekçeler ve teknik imkansızlıklar nedeniyle gönderilmemiştir. Sayıştay'ın hazırladığı raporlar, ilgili daire ve kurul tarafından uygun görülmemiştir, yeni raporlar da 13 Eylül'e yetişmemiştir'' diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da soruları yanıtlarken, Deniz Feneri davasıyla ilgili ifadelerin ''CHP'nin acziyetini gösterdiğini'' söyledi.
''Onuruna düşkün olmayanlar başkalarının onuruyla oynarlar'' diyen Atalay, Deniz Feneri davasının hiçbir yerinde adının geçmediğini belirterek ''CHP ve CHP Genel Başkanı'nın iftirasıdır. İspatlarlarsa her şeye hazırım. CHP Genel Başkanı eline verilen altı boş dosyalarla ekranlara çıkmayı çok sever. Benim alnım ak, başım dik. Biz hayatı böyle yaşadık. Öyle sizin iftiralarınız bulaşmaz. Gerçek olmayanlar kalmaz. Müfteriye geri döner. O davanın hiçbir yerinde olmadım. Hakkımdaki iddialarla ilgili ben de CHP Genel Başkanı için dava açtım'' dedi.
28 Şubat sürecinde irtica suçlamasıyla görevden alındığını belirten Atalay, hayatın her safhasından memnun olduğunu ifade etti.
''Bir gün sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz''
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, sataşma gerekçesiyle söz alarak, Atalay'ın polemik yaptığını, bunda da başarılı olamadığını belirterek, sözlerinin birbiriyle çeliştiğini savundu. Atalay'ın Deniz Feneri davasında ciddi ithamla karşılaştığını, hakkında gensoru verildiğini ifade eden Hamzaçebi, gizli kalması gereken bir bilgiyi hakkında soruşturma açılan kişilerle paylaştığını söyledi.
Hamzaçebi, ''Sizin için çok üzücü bir sıfat kullanıldı. Bundan yeteri kadar üzülmediniz. Bir Cumhuriyet bakanı soruşturma bilgilerini sızdırmaz. Sizler bir gün sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz Türkiye'de. Gelin Başbakan'ınki dahil tüm dokunulmazlık dosyalarını kaldıralım. Aksi takdirde bunlar da haram yemek, günah olacaktır'' dedi.
Kılıçdaroğlu'nun onuruyla siyaset yapan, düzgün bir siyaset adamı olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Onun onurunu değerlendirecek en son kişi Bakan'dır. Asrın en büyük yolsuzluğu olan Deniz Feneri'ne konu olan yolsuzlukta Alman makamları karar verdi. Kendi ülkelerindeki sanıkları mahkum ettiler. Bunun asıl elebaşılarının Türkiye'de olduğunu söylediler. Türkiye'de yargı nedense kaplumbağa hızıyla hareket etti. 3 yılda soruşturma tamamlanamadı, iddianame düzenlenemedi. Savcılar görevden alındı, yargılanıp beraat ettiler. Öbür soruşturmada suçun vasfı değiştirildi. organize suçtan bireysel suça dönüştürüldü. Hangi güç bunu başarıyor? Arkasında hükümetiniz, Hükümet'in koruması, kollaması var'' diye konuştu.
Atalay, Hamzaçebi'nin bu sözlerine, ''Hükümetin kolladığı yalandır. Hükümetimiz nerede yolsuzluk varsa onun üzerine gitmiştir'' karşılığını verdi.
Kaynak: Ajanslar
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.