Bu eş zamanlı saldırılar nereden yönetiliyor?

Bu eş zamanlı saldırılar nereden yönetiliyor?
 Yiğit Bulut'tan Kılıçdaroğlu'na tepki: Bu eş zamanlı saldırılar nereden yönetiliyor?24 TV yayına telefonla bağlanan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı...

 

Yiğit Bulut'tan Kılıçdaroğlu'na tepki: Bu eş zamanlı saldırılar nereden yönetiliyor?

24 TV yayına telefonla bağlanan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut CHP kurultayında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a haddi aşan çirkin sözlerle saldıran Kemal Kılıçdaroğlu'na sert tepki gösterdi.

İlgili Videolar
Yiğit Bulut"tan Kılıçdaroğlu"na sert tepki

CHP’nin 35. Olağan Kurultayı’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’ye küfür  ve hakaret içeren cümlelerle saldıran Kemal Kılıçdaroğlu’na bir tepki de Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut’tan geldi. Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a haddi aşarak çirkin bir üslupla 'diktatör bozuntusu’ ifadesine tepki gösteren Yiğit Bulut, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti  fiziki bir saldırı altında. Terör örgütünün askerimize, polisimize, halkımıza nasıl saldırdığını görüyoruz. Bu saldırı devam ederken bir vatandaş olarak bunu üzülerek söylüyorum, ana muhalefet lideri Türkiye Cumhuriyeti Devleti kimliğini temsil eden, halkın kendi oylarıyla en tepeye getirdiği ismi, Sayın Cumhurbaşkanımız'ı yıpratmaya yönelik bu eş zamanlı saldırının nereden yönetildiği sorusunu sorduruyor’ İfadelerini kullandı.

24 TV yayınında konuşan Yiğit Bulut  şunları söyledi;

'BU EŞ ZAMANLI SALDIRILAR NEREDEN YÖNETİLİYOR?

Konuyla ilgili bugün de Star Gazetesi'nde bir yazı kaleme aldım “Lider’e saldırmanın dayanılmaz hafifliği” diye. Bu konuyu orada detaylı bir şekilde anlatmaya çalıştım. Bu üslubu detaylı şekilde tartışmamız lazım. Bu siyaset değil. Cumhurbaşkanlığı makamında oturan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yapılan bu saldırı tamamen başka motifler içeren bir saldırı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti fiziki bir saldırı altında. Terör örgütünün askerimize, polisimize, halkımıza nasıl saldırdığını görüyoruz. Bu saldırı devam ederken bir vatandaş olarak bunu üzülerek söylüyorum, ana muhalefet lideri Türkiye Cumhuriyeti Devleti kimliğini temsil eden, halkın kendi oylarıyla en tepeye getirdiği ismi, Sayın Cumhurbaşkanımız'ı yıpratmaya yönelik bu eş zamanlı saldırının nereden yönetildiği sorusunu sorduruyor. 

TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ORGANİK UZANTISI OLAN BAŞKA BİR PARTİYİ DESTEKLEDİLER

Seçimlerden hemen önce aynı parti, terörün organik uzantısı olan başka bir partinin mensuplarını kamuoyu önünde sempatik kılmaya çalışmış, onlara destek vermiş, hatta o partinin Genel Başkan Yardımcısı bizzat o partiye oy verdiğini açıklamıştı. CHP Genel Başkanlığı koltuğu, bu ülkede Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün oturduğu bir koltuktur. Yine Cumhurbaşkanlığı makamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün oturduğu bir koltuktur. Bütün bunları yan yana koyduğunuz zaman bir parti çıkıp ben bu ülkede kurucuyum diyorsa, kendi ifadeleriyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün oturduğu makama saldırıyorsa, burada çok ciddi soru işareti olduğunu görüyorum. Ben vatandaş olarak kaliteli muhalefet istiyorum.

BU PESPAYE SALDIRI BENİ CİDDİ ANLAMDA DÜŞÜNDÜRÜYOR

Eğer ana muhalefet lideri, kalite üretmek yerine lider seçildiği kurultayın politikasını, o ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanına hakaret üzerine kurarsa, artık ben vatandaş olarak muhalefetten ne bekleyebilirim? Bir kalite, bir fikir üretmek, paylaşmak yerine tam tersine yüzde 52 oy ile seçilmiş bir cumhurbaşkanına pespaye bir şekilde, en yakışıksız ifadelerle yapılan bu saldırı beni bir vatandaş olarak ciddi anlamda düşündürüyor.

Şimdi ben soruyorum ana muhalefet hangi politikayı üretecek? Ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanına ağız dolusu küfürlerle saldırmak…  Bu mudur politika? Ülkeyi ileri taşıyacak, ortaya konabilecek fikir,  sorgulanabilecek politika bu mudur?

DEVLETE, MİLLETE DAHA BÜYÜK BİR SALDIRI NASIL OLABİLİR Kİ?

Sayın Cumhurbaşkanı, seçilmiş siyaset havuzunun bir parçası değildir. Cumhurbaşkanı halktan en yüksek oyu alarak o makama gelmiştir. Partiler birbirlerine istediğini söyleyebilirler, eleştirebilirler. Cumhurbaşkanlığı makamı devleti temsil eder. Bunun partiyle de bir alakası yoktur. Bütün siyasi kimliklerin ötesinde bu ülkenin ve devletin çatısını temsil eden bir makamdır. Hangi partiden olursa olsun bütün vatandaşların bu çirkin saldırıya tepki vermesini istiyorum. Devlete ve millete daha büyük bir saldırı nasıl olabilir ki? Alırlar silahı başımıza dayar vururlar. Bundan daha büyüğü herhalde bu olur. Cumhurbaşkanlığı makamına saldırı artık inanılmaz bir noktaya gelmiştir. Terörün organik uzantılarını sempatik göstermeye çalışan medyanın tamamı malesef o partinin organik olarak bağlantıLI olduğu bir banka tarafından fonlanmıştır geçtiğimiz 60 yılda. Devlete ve millete saldırı bu noktaya gelirse, Sayın Cumhurbaşkanı'na saldırı bu üslupla devam ederse,  dosyaları açıp, her şeyi bu milletin gözlerinin önüne sermemiz gerekiyor. Söyleyecek çok şeyimiz var, terbiyemizden ötürü susuyoruz. Cumhurbaşkanlığı makamı devleti, milleti temsil eder. Bu saldırıya bu ülkenin vatandaşları tarafından en sert şekilde tepki gösterilmelidir.(Star)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.