BOLLUK İLKESİ

BOLLUK İLKESİ
Dünya çok güzeldir. Dünya aynı zamanda yaşamak için uygun,  oldukça mükemmel ve fevkalade elverişlidir. Yaşamak güzel bir olgu ve tatlı bir duygudur....


Dünya çok güzeldir. Dünya aynı zamanda yaşamak için uygun,  oldukça mükemmel ve fevkalade elverişlidir. Yaşamak güzel bir olgu ve tatlı bir duygudur. Yaşamı anlamlı kılan, cazip ve değerli hale getiren çeşitli unsurlar ve etkenler var. Bunların bir kısmı içsel, bir kısmı da dışsaldır. İçsel olanların büyük bir bölümünü kişinin kendisi belirlerken, dışsal olanların bir bölümü kişinin dışında oluşan unsurlardır. İçinde dünyaya gelinen ve yaşanan ülke, bu ülke insanlarının inançları, yaşama bakışları, insan hak ve özgürlüklerinin yaşama geçirilip geçirilmemiş olması ile ülke yönetiminde adaletin belirleyici unsur haline gelip gelmediği gibi olgular dışsal unsurların bazılarıdır. Buna karşın bireyin Tanrı, evren, insan ve yaşamla ilgili inançları ile görüşleri; insanların neden oldukları eylemlere karşı takındığı tavır ve bireyin duyguları, düşünceleri, korkuları, sevgileri de içsel dinamiklerden başlıcalarıdır.

 

Bu noktada insanın mutlu olması, yaşamdan haz alması ve coşkulu yaşayıp yaşamı ıskalamaması öne çıkmaktadır. Mesela ?BOLLUK İLKESİ?ne göre yaşayan bir kişinin yaşamın tadını çıkarma olanağı, bu ilkeye saygı duymayan birine göre oldukça fazladır.

?Bolluk ilkesinin işleyişi şöyle: ?Başkalarına ne kadar çok verirsen karşılığında sen de o kadar çok alırsın.? Şayet yaşamında bolluk ve zenginlik istiyorsan sen daha verici olacaksın. Bolluk, dünyada dolaşan bir enerji ve bu enerjiden ne kadar çok açığa çıkarırsan sana da o kadar çok geri dönecektir. Bolluk ilkesi iş dünyasında da çok etkili. Zengin olmak için keşke daha fazla para kazansaydım demekten vazgeçip kendine, nasıl daha fazla insana hizmet edebilirim diye sormalısın. Hizmet ettiğin insanların hayatlarına değer katmaya odaklanıp kendini buna verdiğinde para da nehir gibi akmaya başlayacaktır. Hiç unutma, para, kainatın bize yaptığımız hizmetler ve kattığımız değerlere karşılık yaptığı ödemelerden başka bir şey değildir. Ne kadar çok değer katarsan o kadar çok para kazanırsın.?

(?)

?Olay, işiniz için kendinizi feda edip gerçekten sevdiğiniz insanlara verecek hiçbir şeyinizin kalmaması değil. Kuralları değiştir, hayır, kuralları yık ve yalnızca çalışmak için yaşamak değil, yaşamak için çalışmak gerektiğinin farkına var.? (1)

?..

 

?İnsan sürekli verdiğinde, kişiliğinin sadece sahip olduğu şeyler üzerinde kurulu olmadığını gösterir ve hisseder. Dünyaya verdiklerimin, dünyadan aldıklarımdan daha fazla olduğunu biliyorum ve bu benim için büyük bir doyum kaynağı. Rahatlama, oyun oynama, her günün belli saatlerini keyif alarak geçirme becerisi de bu bakış açısını kazandırır.?

(?)

?Zaman, telafinin ana unsurudur ve zamanın ne getireceğini kimse söyleyemez.?

?Verdiklerinizi değil, aldıklarınızı kısıtlayın.  Zamandan ve zenginliklerden verebilmenin elbette bir sınırı vardır. İlk görevinizin önce kendinize, sonra başkalarına yardım etmek olduğunu söylemiştim. Bu kural doğru uygulandığında harikalar yaratır.? ?Altın Kural,  servetin ve hayatın tüm güzelliklerinden zevk almakla yakından ilgilidir.İş?inizle yaptığınızda olduğu gibi hizmet ettiğiniz zaman sonunda layığınız ödenecektir, çünkü Altın Kuralı kandıramazsınız.

?Dünyanın zenginlikleri onları bir araya getirmeniz için sizi bekliyor.(?) Kendi tarzınızda zengin olduğunuzda, zengin olduğunuzu bileceksiniz. Bir dilencinin bile dünyanın güzelliğinden, bulut kümelerinden, gökkuşağının görüntüsünden veya parıldayan bir yıldızdan haz alabildiğini unutmayın.?

?Servet, refah potansiyelini görebilene gelir.?

?Vermenin gerçek güzelliği, ihtiyaç duyulanı vermektir.?

?Zihnim kendi sorunlarımla doluydu. Ama  insanın kendi problemlerine çözüm bulamadığı zaman yapabileceği en iyi şeyin, daha büyük sorunu olan bir başkasına yardım etmesi olduğunu öğrenmiştim.?

?Arkadaşımın hastalığının iyileşmesine yardım ederek kendi hastalığımı iyileştirdim.? (2)

?..

 

?İstediğimiz şeyi elde ederiz, özellikle de artık istememeye başladığımız zaman. Bu paradoks söylem gerçekten de yadırganmayacak gibi değil;  çünkü bir şeyi arzu etmekle istemek arasında ilginç farka dikkatimizi çekiyor.

Bir örnek:

Birisine ?Ben bunu talep ediyorum? dendiğinde bunun aslında doğru bir yol olmadığını ve isteğinin esas bu yüzden gerçekleşmeyeceğini bilmelisin.

?Bana yardım eder misin lütfen! Bana bu iyiliği yapar mısın acaba?? demek, birisini senin için bir şey yapmaya yöneltmenin en doğru şeklidir.

?Yüreğinin titreşimleri duyulabilirse, kelimelerinden bir parça dostluk sezilirse karşındakine ?evet? ya da ?hayır? deme şansı tanımış olursun. Ama eğer onu zorlarsan özgür karar verme hakkını kısıtlamış olursun, kendi kendini kapana kısılmış hisseder ve ?hayır? der.?

?İstemekten yayılan enerji özgür değildir. Bencillik içerir ve iki tarafı birden kendine tutsak eder. Yürekten gelmez ve seni, karşındakinin kutsal varlığına saygı duymak ayrıcalığından yoksun bırakır.

Bu nedenle HİÇBİR ŞEY TALEP ETMEMELİSİN. Doğan ?talep etmeye? ayarlı olsa bile, daha çok ?istemeye? çalışmalısın. Bol bol istemelisin;  çünkü ?istemek? yürekten gelir ve sevginin mümkün olabilmesinin önemli bir şartıdır. İstemekten söz ettiğinde kalbin de buna katılır, işte bundan dolayı seçimini sevgiden yana yap; zira neyi seversen o sana gelir.?

?Pozitif felsefe şöyle der: ?Büyük düşün, sonucu büyük olsun. Mucizeye inan, hayatında mucize çok olsun.?

Hint bilge Yogananda şöyle der:  ?Bilinç taşta uyur, bitkide düş görür, hayvanda uyanır ve insanda uyanık olduğunu bilir.? (3)

?..

?İhtiyacın sonu yoktur.? (4)

ÖZSÖZ:  ?Eğer mümkünse gece yatağınıza yattığınızda ?Bugün bir insanın olduğundan birazcık daha bilge, biraz daha mutlu ya da biraz daha iyi olmasını sağladım,? demeden uyumamayı asla bozulmayacak bir kural haline getirin.?  (Charles Kingsley)


27.06.2013

CUMA ALİ YÜREKLİ

_____________________

(1) Robin Sharma, Aile Bilgeliği. Goa Basım Yayın.

(2) Napoleon Hill, Huzurlu ve Zengin Olmak.Altın kitaplar Yy.

(3) Erhard F. Freitag - Gudrun Freitag,  Hayatın Hakkını Ver/Başarıya Ulaşmanın Ruhsal Yolları. OMEGA Yy.

(4)  Dr.Murphy.

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.