Bölge halkından terör örgütü PKK'ya destek yok
Doğu ve Güneydoğu'daki terör eylemlerinde PKK, halktan beklediği desteği alamazken, bazı aydın ve yazarlar ile sivil toplum kuruluşları temsilcileri mevcut durum hakkında değerlendirmelerde bulundu.
ANKARA (AA) - Doğu ve Güneydoğu'daki terör eylemlerinde PKK, halktan beklediği desteği alamazken, bazı aydın ve yazarlar ile sivil toplum kuruluşları temsilcileri, terör örgütünün halktan destek alıyormuş izlenimi veren bir "simülasyon" yarattığı görüşünü paylaştı.
Azadi Hareketi Genel Yürütme Kurulu üyesi yazar Yavuz Delal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşadığı şartlarla ilgili halkın birtakım kanaatleri barındırmasının mümkün olabileceğini ancak bunların hepsinin de geçici olduğunu söyledi.
Bölgede normal yaşama geçişin hızlandırılması gerektiğini belirten Delal, "Silahlı güç odakları, silahlı militanlar bir biçimde oradaki varlıklarını artık anlamsız bulmalı, ya isteyerek ya da bir başka biçimde oradan çıkmaları gerektiğini anlamalılar. Ondan sonra bu halk, normal yaşamına tekrar dönmeli" diye konuştu.
Çaresiz insanların, bölgedeki trajedinin içinde bulunmak istemeyeceğini söyleyen Delal, evlerini terk edenlerin de bu ortamdan kaçtığını anlattı.
Bedel ödeyen halkın, bunu neden yaptığını da bilmediğini aktaran Delal, örgütün, "Halk bize destek veriyor" yalanını yaydığını ifade etti. Delal, bölgedeki eylemlerin uzun sürmesinin, "bölge halkının terör örgütüne destek verdiği" algısına dönüşmesinin de yanlış olduğunu vurguladı.
-"Halkın şu andaki ortamdan memnun olması mümkün değil"
Halkın çözüm sürecinden memnun olduğunu anlatan Delal, "Dolayısıyla halkın, şu anki mevcut ortamdan memnun olmaları mümkün değil. Eğer bugünkü ortamdan memnun olduklarını söyleme imkanına sahip olabilmemiz için aynı halkın, Çözüm sürecinden de şikayetçi olması gerekirdi. Çözüm süreci dediğimiz evreden asla şikayet etmemiş bir halk, nasıl böyle bir ortamdan memnun olsun? Böyle bir ortamı getirip önüne koyan odaklara nasıl destek versin? Bu mümkün değil" değerlendirmesinde bulundu.
Halkın çözüm sürecinden memnun olduğunu anlatan Delal, "Dolayısıyla halkın, şu anki mevcut ortamdan memnun olmaları mümkün değil. Eğer bugünkü ortamdan memnun olduklarını söyleme imkanına sahip olabilmemiz için aynı halkın, Çözüm sürecinden de şikayetçi olması gerekirdi. Çözüm süreci dediğimiz evreden asla şikayet etmemiş bir halk, nasıl böyle bir ortamdan memnun olsun? Böyle bir ortamı getirip önüne koyan odaklara nasıl destek versin? Bu mümkün değil" değerlendirmesinde bulundu.
-"Silahını çektiği anda simülasyon çöker"
Bölge halkının terör örgütünün silahı karşısında "destek veriyormuş" gibi göründüğüne işaret eden Delal, bunun PKK'nın silahı bırakmasının ardından görülebileceğini ifade etti. Delal, şunları söyledi:
"Halk, sözlerdeki çelişkileri görmekle birlikte orada eğer silah varsa, çaresiz olarak silahın, merminin, namlunun altında ne yapabilir? Destek veriyormuş gibi, yani örgüt nasıl özgürlük hareketi olduğu ile ilgili bir simülasyonu ortaya koyuyorsa, destek verdiğini söylediği halk da aslında bir destek simülasyonu sergiliyordur. Yani sen özgürlük hareketi olduğunu söylüyorsun, aslında böyle değil, bu bir simülasyon, bu simülasyonu da elindeki silahla gerçekleştiriyorsun, biz de çaresiz sana destek verdiğimizi, yani destek veren varsa, bizim de sana verdiğimiz destek bir simülasyondur. Sen silahını çektiğin andan itibaren o simülasyon, o yalan çöker. Halkın destek verdiği yalanı çöker."
-"Örgüte karşı göç etmek, aslında bir dirençtir"
Araştırmacı-yazar Müfid Yüksel de örgüte üst aklın yön verdiğini, halk için değil, kendileri için bazı şeyler istediklerini belirtti.
Örgüt tarafından insanlara, kendilerine boyun eğilmesi konusunda baskı yapıldığını anlatan Yüksel, bölgede yaşananlara ilişkin de, "Biz öz yönetim kuruyoruz, halkımızın bağımsızlığı için çalışıyoruz. Burası ordunun işgali altında ve biz kurtarmaya çalışıyoruz" şeklinde algı operasyonları yapıldığını aktardı.
Terör örgütü PKK'nın bölgede izlediği politikanın da geri teptiğini dile getiren Yüksel, şu değerlendirmede bulundu:
"Halk, bunlara destek vermiyor ve göç etmek zorunda kalıyor. Halk, bunlara karşı direnç gösteriyor. Onlarla birlikte sokağa çıkmıyor ve göç ediyor. Aslında onlara karşı göç etmek dirençtir. Onlarla birlikte hareket etmiyor. Bu son derece önemlidir. Halkı şiddet yoluyla kendilerine çevirmeye çalışıyorlar. Silvan'da canlı kalkan olarak kullandıkları 7-8 kişiyi öldürdüler. Bizzat YDG-H'liler öldürdü. Halkın kendilerine desteği yok ancak silah ve örgütlenme gücüyle propaganda yapıyorlar. Karşılarında bölgede Kürtler adına hareket edecek ciddi bir yapılanma olmadığı için kendilerince daha rahat hareket edebiliyorlar. Açıkça söylüyorum, karşılarında alternatif yok, yoksa bu kadar rahat hareket edemezler."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.