BM Güvenlik Konseyi'nın Kıbrıs kararına Türkiye'den tepki
BM Güvenlik Konseyi'nın Kıbrıs kararına Türkiye'den tepki
Türkiye, BM Güvenlik Konseyinin "Kıbrıs'ta konuşlu Birleşmiş Milletler Barış Gücü Misyonunun görev yönergesinin 6 aylık bir süre için yenilenmesi" kararında KKTC'nin rızasının alınmamasının önemli bir eksiklik olduğunu bildirdi.
Türkiye, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin Kıbrıs'ta konuşlu Birleşmiş Milletler Barış Gücü Misyonunun (BMBG) görev yönergesinin 6 aylık bir süre için yenilenmesine ilişkin kararı alırken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) rızasının alınmamasının önemli bir eksiklik olduğunu bildirdi.
Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Kıbrıs'ta konuşlu BMBG'nin görev yönergesinin 6 aylık bir süre için yenilenmesine ilişkin söz konusu kararın dün kabul edildiği hatırlatılarak, "KKTC Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklama Türkiye tarafından tamamıyla desteklenmektedir. BMBG'nin görev yönergesinin süresi uzatılırken, BM'nin yerleşik uygulamalarına aykırı bir biçimde, KKTC'nin rızasının alınmaması en önemli eksikliktir." ifadelerine yer verildi.
Kararda, Kıbrıs meselesinin çözümüyle ilgili yazımların farklı çözüm seçeneklerini tartışmayı kısıtlayıcı biçimde kaleme alınmış olmasının, Genel Sekreter'in önceki yıllarda yeni fikirlere duyulan ihtiyaç vurgusu ile bir tezat teşkil ettiğine işaret eden açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Daha önce birçok vesileyle ifade edildiği üzere, Kıbrıs meselesinin gerçek sebebi, Kıbrıs Rum tarafının, gücü ve zenginliği Ada'nın ortak sahibi olan Kıbrıs Türkleriyle paylaşma yönündeki isteksizliğidir. Bu durum değişmedikçe ve siyasi eşitliğe dayanan ortak bir zemin ve çözüm vizyonu bulunmadan, iki taraf arasında sonuç verici ve gerçek bir müzakere süreci başlatılması hiçbir zaman mümkün olmayacaktır."
Açıklamada ayrıca, Ada'nın ortak sahibi ve siyasi eşiti olarak, Kıbrıs Türklerinin hiçbir zaman azınlık statüsünü kabul etmeyecekleri de belirtildi.
Doğu Akdeniz'de gerginliğin azaltılması çağrısında bulunulan kararda, KKTC'nin 13 Temmuz tarihli iş birliği önerisine atıfta bulunulmamasının da talihsizlik ve adaletsizlik olduğuna yer verilen açıklamada, "KKTC makamları Kıbrıs Rum tarafına 2011, 2012 yıllarında ve son olarak 13 Temmuz 2019 tarihinde yapıcı önerilerde bulunmuşlardır. Kıbrıs Türk tarafının, tamamı Türkiye tarafından da desteklenen bu önerileri, Türk tarafının kararlı bir biçimde çaba gösterdiğini ortaya koyarken, bu çabalar Kıbrıs Rum tarafından karşılık görmemektedir." yorumunda bulunuldu.
"Türkiye Kıbrıs Türk halkına desteğini sürdürecektir"
Kıbrıs Rum Yönetiminin, Kıbrıs Türk halkına uyguladığı haksız izolasyonun artık görmezden gelinemeyeceği, kararda bu duruma da yer verilmemesinin kabul edilemez olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Halen uygulanmakta olan bu izolasyon, iki halk ve iki taraf arasındaki derin güven bunalımını körüklemekte, ayrıca Ada'da önemli alanlarda iş birliğini engellemektedir. Bu anlayışla, garantör ülkelerden biri olarak Türkiye, Kıbrıs Türk halkını her alanda desteklemeyi ve Doğu Akdeniz'deki hak ve çıkarlarını korumayı sürdürecektir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.