Bizim güvencemiz altında

Bizim güvencemiz altında
Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan "Azınlıklar hangi dinden, inançtan olursa olsun, Ermeni, Rum, Yezidi, Süryani kim olursa olsun bizim güvencemiz altındadır"...


Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan "Azınlıklar hangi dinden, inançtan olursa olsun, Ermeni, Rum, Yezidi, Süryani kim olursa olsun bizim güvencemiz altındadır" dedi.

KONYA (AA) -  Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Konya Kent Meydanı'nda cumhurbaşkanlığı seçimi öncesindeki son mitingini düzenledi.

"Allah'a hamdolsun. Bizi bu günlere eriştiren Rabbime sonsuz hamdolsun" diyerek sözlerine başlayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ya Rab, sen bu aziz milleti koru. Ya Rab, tarihin sahnesine çıktığı andan itibaren mazlumların umudu olan bu kahraman milleti koru. 1071'de Malazgirt'ten başlayarak, bu günlere kadar gururuyla, şerefiyle, kahramanlığı ile yürüyen, senin ismini yüceltmek için, barış için, kardeşlik için, adalet için mücadele veren bu aziz milleti muhafaza et.

Ya Rab, şurada sana emin diyen bu aziz millet, Kılıçarslan gibi bir cengaveri yetiştirmiş millettir. Bu aziz millet senin mücahidin Alparslan'ı, Selahaddini Eyyubi'yi, Aladdini Keykubat'ı yetiştirmiş bir millettir. Ya Rab, burada sana yakaran aziz millet, Mevlana'yı yetiştirmiş, Konevi'ye, Şemsi Tebrizi'ye, İbni Arabi'ye, Tahir Büyükkörükçü'ye sahip çıkmış, onların izinden yürümüş bir millettir."

Milletin 'Fatih'lerin ve 'fethin' nesli olduğunu ve bağrından Gazi Mustafa Kemal'i, Adnan Menderes'i, Turgut Özal'ı ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı çıkardığına vurgu yapan Erdoğan, "Allahım, sen Gazze'yi bu aziz milletin duasıyla aziz et. Sen Suriye'yi bu aziz milletin duasıyla ferahlat. Sen Irak'ı, bu aziz milletin duasıyla muhafaza et. Mısır'ı, Libya'yı adil yönetimlerle koru. Bu aziz milletin yüreğini yakan Somali'ye, Myanmar'a, Patani'ye tüm dünya mazlumlarına sen merhamet et. Bizi Rasulünün izinden ayırma ya Rab" duasında bulundu.

Bize Kılıçarslan cesareti ver

Erdoğan, Allah'tan Kılıçarslan'ın cesaretini, Nurettin Zengi'nin inancını, Mevlana'nın ilmini, Konevi'nin hikmetini vermesi temennisinde bulunarak, "Allah'ım bizi kıyamet gününde onlara mahcub etme. Bize takatimizin yetmeyeceği yükü yükleme. Öyle buyuruyorsun. İnşallah bizi o hükmüne muhatab olanlardan eyle. Bizi sen doğru yoldan ayırma. Kardeşliğimizi, dirliğimizi, birliğimizi bozmak isteyenlere fırsat verme ya Rab. Amin, amin, amin" dedi.

Ali Ulvi Kurucu'nun "Sen" şiirinin "Ey ömrünü bir gayeye vakfeyleyen insan,/Göğsündeki imanına mazi bile hayran/Tebrik ediyor, bak seni, mabedler ezanlar/ Ey hak yolunun yolcusu: Kurban sana canlar/Oldukça o yüksek idealler sana hakim/Sarsılmayan imanına zincir vuracak kim?/Alkışlıyor iclalini göklerde melekler,/Atide nesiller, senin irşadını bekler/ Dünyalara hükmettiğimiz günleri yad et/ Mabedleri, kürsileri, minberleri şad et/Ey şanlı emel kaynağı, Nur çehreli yıldız/ Ruhumdan kopan fırtınalar senden alır hız" dizelerini okuyan Erdoğan, Konya'yı yürekten, hasretle, muhabbetle selamladığını söyledi.

Erdoğan, Konya'nın Selçuklu'nun başkenti, Mevlana'nın, yiğitliğin, mücadelenin, sadakatin, ahde vefanın şehri olduğunun altını çizerek, Konya'nın kadim mücadelelerinin ilham kaynağı, en yakın şahidi, sevdası, kutup yıldızı, rehberi, yol arkadaşı, kader arkadaşı ve kutlu başlangıçların şehri olduğunu belirtti.

Kitabın bir sayfasını kapatıp yenisini açarken Konya'nın buna şahitlik etmesini istediklerini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Senin buna bir kez daha şahitlik etmeni istedik Konya. Yeni bir yola çıkarken, yeni bir yolculuğa başlarken seni bir kez daha yol arkadaşı olarak görmek istedik Konya. Biliyorum ki, şu tabloyla sen bizimlesin Konya. Sen dualarınla bizimlesin Konya. Sen elinle, dilinle, kalbinle bizimlesin. Sen göğsündeki imanla, damarındaki kanla, elinde kalemle bizimlesin. Bunu yürekten biliyorum. Ama istiyorum ki bunu dünyada duysun. Buna hazır mıyız? Bizimle misin Konya? Tarihine, ilminle, hikmetinle bizimle misin Konya. Dilinde dualarla bizimle misin Konya. Kutlu bir başlangıcın arefesinde yanımda mısın Konya? Yeni Türkiye'ye 'evet' mi Konya? Yeniden büyük Türkiye'ye 'evet' mi Konya? Milletin adayına 'evet' mi Konya? Kim o aday?"

Erdoğan, Konyalılardan Allah'ın razı olması ve nefes aldığı müddetçe Konyalılara yol arkadaşı olmaktan ayırmaması dileğinde bulunarak, mitingin manzarasını İstanbul, Ankara, Diyarbakır ve 80 vilayetin televizyondan gıpta, hayranlık ve belki de sevinç gözyaşları ile izlediğini söyledi. Konya'nın duruşu ve haykırışının, Bağdat'tan, Musul'dan, Basra'dan, Kerkük'ten ve Erbil'den duyulduğunu kaydeden Erdoğan, "Sizin şu dualarınıza Bakü'den, Lefkoşa'dan, Saraybosna'dan, Üsküp'ten 'amin' denildi. İnanıyorum ki, sesiniz Gaziantep'ten, Kilis'ten ve Hatay'dan duyuldu. Oralardaki Suriyeli muhacir kardeşlerimizin yüreklerine su serpti" diye konuştu.

Erdoğan,  "Gazze bombalanır ama Konya ayaktaysa gam yok, Şam yağmalanır ama Konya ayaktaysa gam, keder yok. Bağdat, Basra, Erbil, Musul, Kerkük talan edilir ama Konya buradaysa tasa yok" diye konuştu.

"Kaderin üstünde bir kader vardır/ Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır/ Hesapların üzerinde Allah'ın hesabı vardır/ Tuzakların üzerinde Allah'ın da tuzağı vardır" dizelerini okuyan Erdoğan, "Siz burada böyle dimdik durduğunuz sürece inşallah mazlumların yüreğindeki umut ışığı sönmeyecek" ifadesini kullandı.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sizin imanınız, sizin aklınız, birliğiniz, kardeşliğiniz mazlumların feneri olacak. Sevgili gençler, onun için dimdik durmaya devam edeceksiniz. Yıkılmayacağız, dik duracağız, diklenmeyeceğiz. Boyun eğmeyeceksiniz. Geri adım atmayacaksınız, bir büyük mücadeleyi Türkiye'de fetihe ulaştırdınız. Dünya mazlumlarının elinden sadece ve ama sadece bilesiniz ki sizler tutacaksınız. Sizler her biriniz bir Kılıçarslan, bir Alparslan, bir Fatih'siniz gençler. Bunu unutmayacaksınız. Bizi tahkir edenlerin dönemleri artık geçti, bizim ezanlarımızı susturanlar unutuldu. Şu Konya'nın camilerini ahır yapanlar, yıkanlar gitti. Esamesi var mı? Bizim inançlarımızı aşağılayanlar, bizim değerlerimizi, kimliklerimizi, kültürümüzü tahkir edenler kaybetti, artık millet kazandı. Millet, sarsılmaz şekildeki egemenliğini artık ilan etti. 77 milyon, bu aziz millet artık yönetime el koydu, iradesine, ülkesine sahip çıktı. Bu ülke artık 77 milyon bizim ülkemiz. Ayrım yok hep birlikte beraber bu ülkenin sahibiyiz?"

Türkiye'ye artık birilerinin değil, 77 milyonun istikamet vereceğini vurgulayan Erdoğan, "Burada ayrı gayrı yok, burada ezenler ve ezilenler yok, burada seçkinler ve sıradanlar yok, biz hepimiz 77 milyon buradayız, bayrağımıza sahip çıkıyoruz. Milletimize, vatanımıza, devletimize sahip çıkıyoruz, kardeşliğimize sahip çıkıyoruz. Şehitlerimizin, kahramanlarımızın hatırasına sahip çıkıyoruz" dedi.

"Yarın Konya tarih yazacak, tarih..."

Yerel seçimlerde son mitingi Konya'ya bırakma kararı verdiklerini ancak kendisinin mitinge katılamadığını hatırlatan Erdoğan, "Davutoğlu kardeşim ve diğer belediye başkanım, il başkanım o gün burada muhteşem bir miting yaptınız" dedi.

Final mitingini de Konya'da yapma kararı aldıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şimdi burada noktayı koyuyoruz. Ama ben, bu tabloyu gördükten sonra inanıyorum ki yarın Konya tarih yazacak, tarih. Şu anda saatleri konuşuyoruz değil mi? Yarın sabah sandıklara gidiyoruz. Ablalar, yarın sabaha kadar çalışıyor muyuz? Bizim ablalarımız evelallah burada ve sandıkları patlatacağınıza inanıyorum. Ağabeyler çalışıyor muyuz? Sabaha kadar. Sandıkları patlatıyor muyuz? Sandıklara sahip çıkıyor muyuz? Sandıklarda görevli kardeşlerim, sakın ha sandıktan tutanaklarınızı almadan ayrılmayın. Her türlü hileye sizler o tutanaklarla gerekli cevabı vereceksiniz. Bağışçılar bu noktada önemli. Şu ana kadar 1,5 milyon kardeşimiz bağışta bulundu. Sağolsunlar ve 57 milyon bağışta bulunuldu. Şu ana kadar bu bağışı yapan tüm kardeşlerime çok çok teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar var olsunlar. Mensubiyet çok önemli, bir lira da 5 lira da olsa bunun yatırılmasının işte muhalefete vereceği bir cevap var. Bugün gerçekleştirdiğimiz miting, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı, AK Parti'nin Genel Başkanı olarak belki de benim son mitingim. İstedik ki kapanışın duasını da Konya yapsın, açılışın duasını da Konya yapsın. Yarın inşallah yeni bir Türkiye kuruluyor, yeniden güçlü Türkiye bir kez daha  küllerinden doğuyor."

"Konya bu sayfaları kapatmaya var mı?"

Halkın, 3 Kasım 2002'de hükümet görevini "milletin partisine" verdiğini hatırlatan Erdoğan, yarın da milletin doğrudan seçtiği Cumhurbaşkanının tayin edileceğini söyledi.

Erdoğan, "Artık vesayete, statükoya son veriyoruz. İlk defa millet kendi başkanını seçiyor. Bunun referandum kararını Meclis'te aldığımızda, CHP'si, MHP'si, BDP'si hepsi karşımızdaydı. Meclis'te bulunmadılar, millete gittik, yüzde 69'la 'ben seçeceğim' dedi. Şimdi bu CHP, MHP, BDP, bunlar hangi yüzle milletin karşısına çıkıyorlar. Bunlarda yüz yok ki onun için herhalde iki tanesi yüz olmadığından sipariş bir adayla çıktılar. Bir monşer buldular onunla çıktılar. Yarın onun için çok önemli. Birilerinin de sayfası kapanacak. Konya bu sayfaları kapatmaya var mı?" diye konuştu.

"İnkar, bizim çabalarımızla sona ermiştir. Milletin derdini, milletin talebini, arzusunu reddeden devlet anlayışı geride kalmıştır" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Kültürleri yok sayan, kimlikleri yok sayan, milli ve manevi değerlerimizi yok sayan zihniyet, egemenliğini kaybetmiştir. Başörtüsü meselesi... Ah kardeşlerim ah. Şu başörtülü kardeşlerim ne zulme uğradılar be? Neler çektiler be? Bize 'ayrımcılık yapıyor' diyenler, benim başörtülü bacımın başındaki örtüyü çıkarttı mı? Onlara eğitim hakkı verdi mi? Hani siz özgürlüklerden yanaydınız? Dürüst olun, dürüst. Ne özgürlüğü be. Siz özgürlüğü bile kendiniz nasıl tanımlıyorsanız öyle kabul ettiniz, öyle uyguladınız. Bu ülkede ayrımcılık yaptınız. 'Başı açıklar bir tarafa' dediniz, 'Örtülüler bir tarafa'. 'Siz okuyabilirsiniz, ama başı örtülü olanlar, siz ancak hizmetçi olabilirsiniz' dediniz. Evet. Bunlar böyle yürüdüler. Şimdi bu muhafazakar dedikleri Ekmel de işte bunların adayı. Hey yavrum. Tövbe, tövbe. Tencere, kapak meselesi. Aynen bunlar. Bunlarla bir yere varılmaz."

Erdoğan, "Şimdi benim başörtülü bacım üniversitesine gidiyor mu? Meslek liselerinden katsayı kalktı mı? İmam hatiplerden katsayı kalktı mı? İstediği üniversiteye girer mi? Ama bak bizi mahcup etmeyin ha. Önemli üniversitelere gireceksiniz. Bunu göreceğiz. Tamam mı kızlar? Bu işi başaracaksınız. Ben buna inanıyorum" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bundan sonra benim başörtülü bacımı Parlamentodan kovanlara en büyük dersi siz vereceksiniz. Şimdi 4 tane başörtülü bacımız var mı? İşte buyrun. AK Parti bunu uygulamaya koydu mu? Niye MHP koyamıyor? Niye CHP koyamıyor? Niye BDP koyamıyor. Bunlar istismarcı, istismarcı. Ama önümüzdeki seçimde çıkarırlarsa şaşmayın. Çünkü biz bu adımı atınca onlar da yapar. Son seçimde BDP böyle bir belediye başkan adayı çıkardı. Niye? E öyle gerekiyordu orada da onun için. Bunların hayatı istismar. Ben şimdi Konya'dan, Mevlana'nın şehrinden onlara sesleniyorum. Ya olduğunuz gibi görünün, ya da göründüğünüz gibi olun. İşte bunu yapmaya mecburuz."

"Biz gençliğimize güveniyoruz"

Gençlere de seslenen Erdoğan, "30 yaş seçilme yaşıydı. 30'dan 25'e indirince MHP'nin bir tane milletvekili, güya da profesör. Bir yanına bir genç, bir yanına bir genç alıyor. Ne diyor biliyor musunuz? 'Biz' diyor, 'Meclisi çoluk çocuğa mı bırakacağız?' Ya sen ne biçim profesörsün ya? Ne biçim profesörsün?" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, "Ben de şimdi diyorum ki biz 25'e indirdik ama yetmez. Şimdi 18'e indireceğiz. Niye? Almanya'da 18 seçme seçilme yaşı, Hollanda'da seçme seçilme yaşı, Finlandiya'da seçme seçilme yaşı. Avrupa Birliği'nin 10'u aşkın ülkesinde 18 seçme ve seçilme yaşı. Kaldı ki geç hepsini koy bir kenara, biz 21 yaşında bir karanlık çağı kapatıp bir aydınlık çağı açan Fatih'in torunlarıyız." dedi.

Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz bunu yapmayacağız da kim yapacak? Biz gençliğimize güveniyoruz. Evelallah Meclis'in kapısını onlara da açacağız. Onlar da parlamentoda yerlerini alacaklar. Genç, dinamik bir parlamentoyu evelallah dünya sahnesine biz süreceğiz. AK Parti sürecek. Hiç endişeniz olmasın. Onun için MHP'ye gönül veren ülkücü gençlerimize sesleniyorum. Kimin peşinden gittiğinizi tekrar şöyle bir, iyice bir muhasebesini yapın. Ona göre adımınızı atın. CHP'ye gönül veren gençlere de sesleniyorum. Kimin peşinden gittiğinizi... Burada bugün yayında gösterdiler mi? Kılıçdaroğlu'nun genel müdürlüğünü gösterdiler mi? Savaş Ay'ın programını izlediniz mi? Nasıl? Başarılı bir Genel Müdür değil mi? İyi buldunuz mu? Sırıtıyor ya. Sırıtıyor. Üç yaşında yavru, kolu kesiliyor, o sırıtıyor. Savaş Ay soruyor. 'Ama sayın Genel Müdür' diyor, 'Buraları siz yönetiyorsunuz'. 'İyi bir durum değil ama' diyor. Ne demek 'iyi bir durum değil'. Sorumlu olan sensin? Sensin. Ve Faturayı bakana kesmek istiyor. İşte bütün bu pisliklerin, kirliliklerin üzeri böyle kapatıldı. İsmini vermeyeceğim, bir tane bakan, '5 milyar dolar dolandırdı' dedi. Çok önemli. Sonra da Rahşan affıyla işi yırttı. Şimdi o bakan da ulusalcı oldu. İsmini vereyim ya. Yaşar Okuyan. Kendisinin açıklaması var. Kendisinin açıklaması var. Kimin eli kimin cebinde, bunları görmeniz lazım, bilmeniz lazım. Belgelerle konuşmaya mecburuz."

"Bizim güvencemiz altında"

Erdoğan, "Bundan böyle artık farklı bir Türkiye var. Birilerinin Türkiye'ye gündem dayatmasına, Türkiye'nin içine nifak sokmasına müsaade etmiyoruz. Türk'ün Kürt'e, Kürt'ün Laz'a, Çerkez'in Gürcü'ye, Roman'ın Pomak'a üstünlüğü yoktur" ifadesini kullandı.

Başbakan Erdoğan, "Azınlıklar hangi dinden, hangi inançtan olursa olsun, Ermeni, Rum, Yezidi, Süryani kim olursa olsun, onlar da bu ülkenin eşit vatandaşlarıdır ve bizim güvencemiz altındadır. Kimse dilinden dolayı aşağılanamaz" diye konuştu.

Erdoğan, şunları söyledi:

"Şunu da söylemek durumundayım. Bütün etnik unsurlar, biz ne diyoruz, 'Yaradılanı, Yaradandan ötürü severiz'. Beni yaradan Allah, Arap'ı da yaratmış, Kürt'ü de yaratmış, Türk'ü de yaratmış. Laz'ı da, Çerkez'i de, Boşnak'ı da, Roman'ı da hepsini o yaratmış. Ondan dolayı seviyoruz. Hiç kimse derisinin renginden, inancından, mezhebinden dolayı dışlanamaz. Kimsenin yaşam tarzına müdahale edilemez. Dün akşam televizyon programında da söyledim. Biz bugüne kadar hangi başı açık kardeşimize herhangi bir olumsuz yaklaşım içine girdik? Kimin yediğine, içtiğine karıştık? Ya bunu bir söylesinler. İşleri güçleri yok, durmadan bunu söylüyorlar. Şimdi şu topluluğun içerisinde başı açığı da var, başı örtülüsü de var. Böyle bir ayrım bizde yok. Bu ayrım kimde var? O ayrım o CHP'de var, o MHP'de var, o HDP'de var. Bunlarda var."

İzzetbegoviç'ten destek

Bosna Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzzetbegoviç, Başbakan Erdoğan?ın siyasi hayatını konu alan ?Bir Liderin Doğuşu: Recep Tayyip Erdoğan? kitabının Boşnakça basımının tanıtımı dolayısıyla Visoko şehrinde düzenlenen Erdoğan?ın da video konferans yoluyla katıldığı törende Konya'daki kalabalığa hitap etti.

?Bugün burada, sadece Türkiye için değil, tüm Müslümanlar için yaptıklanızı bir kez daha hatırlamak için toplandık? diyen İzzetbegoviç, Türk halkının Başbakan Erdoğan?a sadece bir dönem cumhurbaşkanlığı yapma yetkisi değil, en az 10 yıl bu görevi yapma yetkisi vermesini istedi.

Erdoğan?ın Türkiye için ekonomik başarılardan fazlasını yaptığını belirten İzzetbegoviç, şunları kaydetti:

?Siz, Türk devletini ve Türk halkını hak ettikleri yere geri getirdiniz. Ondan da önemlisini yaptınız. Müslüman ümmentinin gururunu ve özgüvenini geri getirdiniz. Visoko ve Saraybosna?da, büyük bir Müslüman lidere saygı gösterdiğimiz için bugün buradayız. Konya, lideriniz Recep Tayyip Erdoğan için bayraklarınızı yükseğe kaldırın. O, bizim bayrağımızı da taşıyor. O, bizim emanetimizi de taşıyor. O, rahmetli Aliya İzzetbegoviç?in kanlı Bosna savaşında taşıdığı bayrağı da taşıyor.?

?Tayyip, seninle gurur duyuyoruz? diyen İzzetbegoviç, ?Senin zaferin bizim de zaferimizdir. Senin her zaferin Gazze?deki, Kahire?deki, Bosna Hersek?teki insanların ve tüm İslam ümmetinin de zaferidir? ifadesini kullandı.

İzzetbegoviç, milyarlarca insanın Erdoğan?ın sağlığı ve başarısı için dua ettiğine işaret ederek, ?Hepimiz senin yanındayız. Yarın kazanan sen olacaksın inşallah. Nihai zafere kadar da kazanmaya devam edeceksin'' şeklinde konuştu. İzzetbegoviç konuşmasının sonunda Türkçe ''Tayyip, Bosna sizi çok seviyor? dedi.

Konya?daki mitingten video konferans yoluyla Visoko?ya bağlanan Erdoğan ise Türkiye olarak, Hırvatlarla Sırplarla beraber Bosna Hersek?in birliği için dua ettiklerini söyledi.

Erdoğan?ın sözleri salonda alkışlarla karşılandı.

Erdoğan?ın video konferans yoluyla Visoko?ya bağlanmasının ardından kitap tanıtımına katılan yüzlerce vatandaş sevgi gösterisinde bulundu. Erdoğan?a destek sloganları atan kalabalık, üzerinde ?Bosna?dan sevgiler?, ?Durmak yok yola devam?, ?Konyamıza selamlar? ve ?Aramızdaki kardeşlik ve dostluk ebede kadar? yazan döviz taşıdı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.