Bir Yobazın Günlüğü
BİR YOBAZIN (!) GÜNLÜĞÜ
Ömer Faruk DÖNMEZ?in yeni kitabının adı. ?Okuduğumuz kitap bir yumruk gibi tepemize inip bizi uyandırmadıktan sonra neye yarar?? diyen KAFKA?yı haklı çıkaracak nitelikte bir eser.
Adı üstünde günlük, üstelik bir yobaz(!)ın günlüğü. Yazarımız ?Günlük aşûre gibi oldu: Karışık ama tatlı. Bir yobaza da bu yakışırdı zaten. Adına şöyle mi desek: Bir Yobazın Aşûresi. Ne bulduysak koyduk içine. Bir gün aptal romantik olduk, bir gün dayanılmayacak kadar mantıklı. Bir paragrafta hevesli bir amatör, bir cümlede dâhî. Bir bak kederden öldük, bir bak neşeyle kanatlandık. Biz zaten bunların hepsi değil miyiz aziz dostum? Allah sonumuzu hayreylesin??(s. 430) diyor.
Yazan kendi kitabını böyle değerlendirince, bize de söyleyecek fazla söz kalmıyor? Kitabı okurken zaman zaman hüzünleniyor, gözlerinizin nemini hissediyorsunuz. Yazar kendi hayatını anlatıyor bütün sıcaklığı, samimiyeti ve olanca çıplaklığıyla ama aslında başkalarının hayatını da özetliyor? Ayrılığın dayanılmaz acısını iliklerinizde hissederken, yeni bir aşka yelken açıyorsunuz ?Mona Roza? ile?
Tek kitap halinde yayımlanan günlükte en az üç kitap çıkıyor karşınıza: Zıvana Tarihi ve şerhleri ile ?Erenler Sofrası? başlı başına kitap olacak nitelikte. Yazar üç kurmaca ile yokluyor zihnimizi? Kitap işlek bir dil, kıvrak bir zeka ve akıcı bir üslûpla yazılınca siz de sıkılmadan okuyor ve bir sonraki sayfada nelerle karşılaşacağınızı merak ediyorsunuz doğrusu.
Modern, post modern ne varsa hepsine karşı yazarımız. Adı üstünde yobaz(!) Müslümanların günümüzdeki durumunu ?80 sonrasının dincilerine de -istisnaları olmakla birlikte- gıcığım ben zaten. Evleri var. Arabaları var. Şirketleri var. İslami otellerde İslami tatiller yapıyorlar. (İslami tatil ne demekse) İslami televizyonlar seyredip, İslami radyolar dinliyorlar. Yani aslında kapitalistlerle aynı şekilde yaşıyorlar ama yaptıkları her şeyin başında bir ?İslami? sözcüğü var. Canlarım benim: Sizi o dininizle baş başa bırakıyorum.? (s. 326) diyerek özetliyor ve okura ?Kur?an okuyalım arkadaşlar. Hadis okuyalım. Kur?an ve hadis okumayan mü?min olur mu?? (s. 247) diye soruyor, nasıl bir yobazsa bu yobaz(!) Aslında yazarımız nasıl bir yobaz olduğunu da tarif ediyor bize: ?Tek suçumuz şu: Senin ?modernleşmek? dediğin şeye ben ?Batılılaşmak? diyorum ve ayak diriyorum. Bu yüzden, ben yobaz oluyorum, sen uygar oluyorsun? (s. 254) Kitabı okuduktan sonra kimin uygar, kimin yobaz olduğuna sen karar vereceksin.
Kitap ?Aşkımız için gidemeyeceğimiz yer yoktur? cümlesiyle bitiyor. Siz ne dersiniz? Aşkınız için neler feda edebileceksiniz yoklayın bakalım yüreklerinizi?
GERÇEK YOBAZ KİMDİR?
?Bir Yobazın Günlüğü?nü okuyunca ?Gerçek yobaz kim acaba?? sorusunu sormaktan kendinizi alamıyorsunuz?
Türk Dil Kurumu Sözlüğünde yobaz kelimesinin anlamına baktığımız zaman karşımıza iki açıklama çıkıyor. Birincisi dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran, başkalarına baskı yapmaya yönelen kimse. Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan kişi. İkincisi ise mecazi anlam olarak zikrediliyor ve kaba saba, incelikten anlamayan olarak tarif ediliyor.
Yobaz kelimesi bütün hakikatler kendisine gösterildiği halde kabul etmeyen, kendi indi ve hatalı görüşlerinde körü körüne ısrar eden, inatçı, kaba ve cahil kimseler için de kullanılıyor. Her mesleğin, her görüşün yobazı olabilir. Din yobazı, fen yobazı, devrim yobazı, evrim yobazı, laiklik yobazı, hasılı yobazlar çoktur?
Peyami Safa?nın ?Devrim Yobazı?, Necip Fazıl Kısakürek?in ?Din Yobazı? kavramlarını kullandığını biliyoruz. Hatta Necip Fazıl bir şiirinde:
?Din adına yol kesen dünkü yobazın oğlu
Yine sen kesiyorsun, küfür uğruna yolu? der.
Necip Fazıl?ın ustalık döneminde yazdığı şiirlerden birisi de ?Son Sığınak?tır. Şiirin bir bölümü şöyle:
??
Ve aşksız yobaz? İşi gücü
Namazla cennet takasında.
Tam dört asırdır Müslümanlık
Cansız etiket markasında.
Kur?an kalbi kör ezbercide
Din üfürükçü muskasında.
Batı, batı der çırpınırlar,
Batı tükürük hokkasında.
Hürriyet nerde söyleyeyim:
Hakka esaret halkasında.
Ey insan, son sığınak,
Son peygamberin hırkasında.?
Güzel ülkemizde daha çok, dinine bağlı, dindar insanları küçümsemek için kullanılır ?yobaz? ifadesi. Kendine iğneyi batırmadan, elindeki çuvaldızla önüne gelene saldıranlara ne demeli bilmem ki? Zaten yazarımız da ?siz, dini, dindarı, manevi değerlere bağlı insanları ?yobaz? olarak görüyorsanız, evet ben bir yobazım? diyor ince bir ironiyle. 1980?li yılların ünlü vaizi Timurtaş Hoca kendine has üslubuyla ?gerçek yobaz kim? heyecanla anlatırdı. ?Yobaz? yaftası en çok kime yakışıyor dersiniz? Kararı siz verin?
Hayrettin DURMUŞ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.