Bilim insanları yeni koronavirüs türlerinin ortaya çıkabileceği bölgeleri ortaya koydu
Ankara
California Berkeley Üniversitesi, Milano Politeknik Üniversitesi ve Yeni Zelanda Massey Üniversitesinden bilim insanlarının iş birliği ile yürütülen çalışmada, Batı Avrupa’dan Güneydoğu Asya’ya kadar uzanan bir bölgede at nalı yarasalarının doğal yaşam alanları incelendi.
Çalışmaya ayrıca insan hayvan etkileşiminin en sık görüldüğü yerleşim yerleri ile tarım ve besi hayvanı üretimi bulunan konumlar da dahil edildi.
Yarasaların doğal yaşam alanları ile bu bölgelerin kesiştiği alanları inceleyen araştırmacılar, başta insanlar olmak üzere diğer canlılara da bulaşması muhtemel hastalıkların yeni merkezi olabilecek noktaları tespit etti.
- Prof. Dr. Yeşim Taşova: “Virüs dünyada kalmak için uğraşıyor”
- Hemşire Seda Nur: "Evde kendi kendime damar yolu açıp tedavimi yaptım"
- Yurt genelinde 50 yaş ve üzerindekilerin aşılanmasına başlandı
- Çukurova'da 50 yaş ve üzerindekilerin aşılanmasına başlandı
- worldometers.info/coronavirus
- İstanbul'daki işletmeler kademeli normalleşme kapsamında müşterileriyle iş yerlerinde yeniden buluştu
- Kovid-19'la mücadele kapsamında uygulanan aşı miktarı 29 milyon 500 bin 747 oldu
- Bilim insanları yeni koronavirüs türlerinin ortaya çıkabileceği bölgeleri ortaya koydu
- Koronavirüs salgınında son 24 saat
- Türkiye'nin 02 Haziran 2021 güncel koronavirüs tablosu
Yeni koronavirüs türleri için merkez olabilecek konumların çoğunun Çin’de bulunduğunu not eden araştırmacılar, Japonya ve Kuzey Filipinler’de orman bölünmeleri görülen bazı bölgelerin de risk altında olduğuna dikkat çekti.
Araştırmacılar ayrıca Tayland ve Hindiçin bölgesindeki besi hayvanı üretiminin artması halinde bu bölgelerin de merkez haline dönüşebileceği uyarısında bulundu.
California Berkeley Üniversitesi Çevre Bilimi Bölümü araştırmacısı Prof. Paolo D’Odorico, arazi kullanımı ile ilgili değişikliklerin hem çevreye hem de hayvanlardan bulaşabilecek hastalıklar açısından insan sağlığına etkilerinin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Yoğun canlı hayvan üretiminin özellikle endişe verici olduğunun altını çizen bilim insanları, salgın hastalıklara karşı savunmasız olan, genetik olarak benzer ve genellikle bağışıklığı baskılanmış büyük hayvan popülasyonlarının bir arada bulunmasının büyük riskler doğurduğunu kaydetti.
D’Odorico, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) vahşi yaşamdan insanlara doğrudan geçişine dair izlerin takip edilmesi mümkün olmasa bile, arazi kullanımıyla ilgili değişikliklerin bu yarasaların varlığıyla bağlantılı olduğunun bilindiğini belirtti.
Kovid-19 ilk kez Vuhan'daki gıda pazarında görülmüştü
Dünya Kovid-19 salgınından ilk kez, Çin'in 31 Aralık 2019'da Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde "kaynağı bilinmeyen gizemli solunum yolu hastalığının" ortaya çıktığını Dünya Sağlık Örgütüne bildirmesiyle haberdar olmuştu.
Hastalık, ilk kez Vuhan'da deniz ürünleri gıda pazarını ziyaret eden kişilerde görülmüş, sebebi anlaşılamayan "solunum rahatsızlığı" şikayetiyle 17 Kasım'da ilk hasta hastaneye başvurmuştu.
Akciğer iltihaplanmasına yol açan hastalığa yarasalarda bulunan bir beta koronavirüsün mutasyona uğramış hali olduğu tahmin edilen, daha önce bilinmeyen türdeki bir koronavirüsün sebep olduğu anlaşılmıştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.