Bestami Yazgan: Cumhurbaşkanımıza minnettarım

Bestami Yazgan: Cumhurbaşkanımıza minnettarım
Şair Bestami Yazgan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Sağlam Tut Yüreğini” şiirini okumasıyla ilgili "Sayın Cumhurbaşkanımız şiirimizi okuyarak milyonlarca insana duygu ve düşüncelerimizi ulaştırdı." dedi.

Bestami Yazgan: Cumhurbaşkanımıza minnettarım

Şair Bestami Yazgan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Sağlam Tut Yüreğini” şiirini okumasıyla ilgili "Sayın Cumhurbaşkanımız şiirimizi okuyarak milyonlarca insana duygu ve düşüncelerimizi ulaştırdı." dedi.

Kıymetli hocam, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Ordu mitinginde sizin “Sağlam Tut Yüreğini” şiirinizi okudular. Bunu öğrenince ne hissettiniz, duygularınızı öğrenebilir miyiz? 

Atalarımızın dediği gibi “Üzüntüler paylaşıldıkça azalır, sevinçler paylaşıldıkça çoğalır.” Şairler paylaşacak duygu ve düşünceleri olan insanlardır. Sayın Cumhurbaşkanımız şiirimizi okuyarak milyonlarca insana duygu ve düşüncelerimizi ulaştırdı. Bu bir şair için en güzel hediyedir. Bu bakımdan cumhurbaşkanımıza minnettarım. 

Sayın Cumhurbaşkanımız aynı zamanda bir siyasi kimliğe sahip. Siyasetle uğraşan bir insanın şiir okuması, şiire ilgi duyması konusunda neler söylersiniz? 

Birkaç yıl önce CNR Kitap Fuarında Cumhurbaşkanımız standımıza geldiğinde şöyle demiştim: “Sayın Cumhurbaşkanım, konuşmalarınızda şiir okuyarak şiiri yeniden kanatlandırınız, bunun için size teşekkür ederim.” Sadece benim şiirlerimi değil diğer şair dostlarımın şiirlerini okuması da güzel. Zaten tarihimize baktığımızda devlet adamlarının çoğunun şair olduğunu veya şiire değer verdiğini görürüz. Bir insanın yönetici olması, onun şiirden ve sanattan uzak olmasını gerektirmez. Şairler bu ülkenin bir değeri ise onun fikirlerinin bir siyasi tarafından dillendirilmesi, vatandaşın sesine kulak verildiği anlamına da gelir.

Siz şiiri ve şairi nasıl görüyorsunuz?

Dünya bir ağaç olsa çiçeği insanlar, sanat bir ağaç olsa çiçeği şiir olurdu. Mehmet Emin Yurdakul, “Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et./ Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet,/ Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir.” diyor. Biz de şairleri haykırmayan bir millet öksüz, şairleri haykırmayan bir ümmet yetim, şairleri haykırmayan bir insanlık hem öksüz hem de yetimdir, diyoruz. Şairler bir milletin gören gözü, hisseden kalbi ve konuşan dili olmalıdır. 

Bu şiir daha önce yayınlanmış mıydı hocam? 

Evet, Bu Vatan Bizim kitabımızda yayınlanmıştı. Zaten bu kitap da milli ruhu diri tutmak amacıyla yazıldı. Bir şair olarak iç ve dış düşmanların saldırıya geçtiğini gördüm ve bu kitabı hazırladım.

Şair, şiirini yazarken kimi zaman bazı olaylardan esinlenir. Siz bu şiiri neden yazmıştınız? 

Büyük kızım Çapa Tıp Fakültesi 5. sınıftan başörtüsü takması sebebiyle atılmıştı. Haseki’de iki odalı bir evde oturuyorduk. Kızımın olduğu odadan hıçkırık sesleri duydum. Bunun üzerine bu şiiri yazdım ve gidip kızıma okudum. Sağlam tut yüreğini, dedim. Bir dua yerine geçti bu şiir. Yüce Mevla o sıkıntıları giderdi, şu an kızım doktor olarak görevine devam ediyor.

Yüreği sağlam tutmak, bir anlık bir davranış şekli midir yoksa bir ömür süregiden davranış mı olmalı? 

İnsanın en büyük sermayesi yüreği ve imanıdır. İman her zaman imkânsızı başarır. Bunun tarihte örneklerini görüyoruz. İmanını ve yürek gücünü kaybetmeyen bir milleti kimse yenemez. 15 Temmuz’da yenememiştir, İstiklal Savaşı’nda yenememiştir, Çanakkale’de yenememiştir. En büyük sermayemiz imanımız ve yüreğimizdir.

Öyleyse şairin her şiiri bir duadır diyebilir miyiz? 

Şiirlerimizde zalimi darmadağın ederiz, dağları yıkarız, engelleri aşarız, diyoruz. Evet, her şiir Mevlâ’mızın kabul edeceğini umduğumuz bir duadır. Bu şiirlerin altında gizli bir “İnşallah” vardır.

Şair olarak bütün dualarınızı şiir olarak mı yaparsınız, yoksa başka bir dua şekliniz de var mı? 

Efendim sadece şiir yazmıyoruz. Masallarımız ve hikâyelerimiz de var. İsterseniz en son çıkan Başımın Tacı Aile Ağacı kitabından bahsedeyim. Bir yanlış gördüğümüzde “Nerede bu devlet, nerede bu millet?” diyoruz. Âcizane böyle durumlarda “Şair, yazar sen neredesin?” diyorum. Hayata şöyle bakıyorum: Şikâyet etme şükret, şikâyet etme alternatif sun. Aile elden gidiyor şikâyetleri karşısında büyük aileyi anlatan bir kitap yazarak ailenin korunmasına katkıda bulunmak istedim. 

Bestami Yazgan şair mi, yazar mı, eğitimci mi? Ders kitaplarında da metinleriniz var ayrıca. Siz kendinizi nasıl görüyorsunuz?

Üç özellik de şahsımızda mevcut ama bana sorarsanız şairlik yönü öne çıkıyor. İsterseniz şiir kitaplarından bahsedeyim size. Bu Vatan Bizim kitabını milli ruhu diri tutmak için, Gül’ü İncitme Gönül’ü gönül mevzisini sağlam tutmak için yazdık. Çocuk şiirlerine gelince Anne Sen Melek misin? kitabı anneleri anlatıyor. Ailenin temeli bana göre annedir. Anne sağlam durursa aile sağlam olur, aile sağlam olursa millet sağlam olur. Yine Bilgi Çiçeği Öğretmenim şiir kitabını yazdık. Burada öğretmen ve öğrenci sevgisini vurguladık. Çünkü eğitim sağlam olursa toplum sağlam olur. Uçarım Dualarla Gökyüzüne kitabında varlıkların Allah’a nasıl dua ettiklerini çocuklarımıza anlatmaya çalıştık.

Bir de çokça sizi sahada görüyoruz. Maşallah birçok etkinliğe katılıyorsunuz. Neler söylemek istersiniz?

Genelde şairler kendilerine yeterli ilgi gösterilmediği için şikâyetçi olurlar. Allah’a şükür bizde öyle bir durum yok. Gerek İstanbul içinden gerek Anadolu’dan değişik davetler geliyor, biz de davete icabet ediyoruz. Çünkü çocuklar bizim en değerli varlığımızdır. Değerli olanın ayağına gidilir. Gittiğim yerlerde gençlerin ve çocukların şiirlerimi ezbere okumaları da beni dinlendiriyor.

Çok teşekkür ederiz Bestami Hocam.

Asıl ben teşekkür ederim efendim.

Ropörtaj: Yahya Sevinç

KAYNAK: HABER7

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.