Benden 30 bin lira isteyen Fethullah Gülen?e açık mektup

Benden 30 bin lira isteyen Fethullah Gülen?e açık mektup
Selamun aleykum. Hakkımda hapis cezası talebiyle bulunduğun şikâyetlerin sayısını unuttum. Şimdi de ?Bütün şeytanların ağladığı gün? başlıklı...


Selamun aleykum. Hakkımda hapis cezası talebiyle bulunduğun şikâyetlerin sayısını unuttum. Şimdi de ?Bütün şeytanların ağladığı gün? başlıklı yazımdan ötürü para talebinde bulunmuşsun. Tazminat davası açmışsın. 30 bin lira istiyormuşsun benden.

Güya hakaret etmişim sana. Ne alâka? İlgili yazıda bizzat senin de varlığını teyit ettiğin ve bürokraside temsil edildiğini da kabul ettiğin bir ?camia?ya yükleniyorum. Başbakan Erdoğan?ı devirmek için akıl almaz çirkinlikte dümenler çeviren ve emelleri uğruna memleketi mahvetmeyi göze alarak şeytanları sevindiren bazı ?abi?lerden, basın mensuplarından, sivil-askerî bürokratlardan bahsediyorum. Doğrudan doğruya sana yönelik bir tek cümle var yazıda: ?Yalnız ve yanlış adam?. Bu mu hakaret? 30 bin lirayı bu laf için mi istiyorsun? Demek ki başbakan olsaymışsın nefes bile aldırmayacakmışsın muhalif basına. Bu ne tahammülsüzlük?

Seni takip etmekten vazgeçmemeleri halinde ?camia? mensuplarının da yalnızlığa ve yanlışlığa mahkûm olacaklarını yazmama mı bozuldun yoksa? Bunu mu hakaret saydın? Hakikate hakaret mi diyorlar Pensilvanya?da? Dershane tartışmaları sırasında sen dememiş miydin ki ?Bu hususta Firavun karşınızdaysa, Karun karşınızdaysa, isabetli bir yoldasınız demektir?? Sen değil miydin ?Allah onların evlerine ateşler salsın? diye kamera önünde bağıra bağıra, yırtına yırtına Müslüman kardeşlerin için beddua eden? Suçlu kimse bir yana, onun ailesine, çoluğuna çocuğuna beddua etmek neyin nesidir? Hoca böyle konuşursa cemaat veya ?camia? neler yapmaz? Onu diyorum işte o yazıda. ?Camia?ya diyorum ki: ?Yaptığınız yanlışların temelinde hocanızın bu tavrı, bu üslubu, bu ölçüsüzlüğü var; siz siz olun, ona uymayın.?

?Camia?yla konuşuyorum, evet. Sana ne oluyor? Dava açacaksa ?camia? mensupları açsın. ?Ben Fethullah Gülen Cemaati?nden bir polisim?, ?Ben Fethullah Gülen Cemaati?nden bir savcıyım?, ?Ben Fethullah Gülen Cemaati?nden bir hâkimim?, ?Ben Fethullah Gülen Cemaati?nden bir subayım? diyerek onlar istesin benden tazminat. Sana ne oluyor?

Para mı istiyorsun? Sana 30 bin lira değil 330 bin lira vereyim. Kampanya düzenlerim, toplarım, Allah?ın izniyle veririm sana o parayı. Ama bir şartım var: Kamera önünde sorularıma cevap vereceksin: Alüfteye giden o adamın haberini sana kim vermişti? Bu türden en az 10 hadise daha sayabileceğini söylemiştin; nereden geliyor bu bolluk? Sen istihbarat şefi misin, emniyet müdürü müsün, niye sana veriliyor bu raporlar? Latif Erdoğan, 10 sene boyunca telefonlarını dinlettiğini ve bunu bizzat itiraf ettiğini ileri sürüyor; doğru mu bu? Doğru diyorsan, ne iş? Doğru değil diyorsan, Latif Erdoğan?la yüzleşmeye var mısın? Her konuda konuşuyorsun, Dışişleri Bakanlığı?ndaki casusluk skandalı hakkında niye konuşmuyorsun? Adana?da Suriyeli mazlumlara yardım taşıyan MİT tırlarının durdurulması hakkında ne düşünüyorsun? Kilis?teki İHH bürosuna baskın hakkında ve bu baskını illegal örgüte operasyon gibi sunan ?camia? basınının tavrı hakkında ne söyleyeceksin? İsrail?i uluslararası sularda bile meşru ve muteber bir otorite olarak gördüğünü biliyoruz; halk iradesini temsil eden AK Parti hükümetinin otoritesini tanımayan isyancı bürokratlar hakkındaki fikrin nedir? Selam Örgütü tezgâhında önlerine gelene terörist yaftası vuran müfterilerin Ergenekon ve Balyoz davalarını da zıvanadan çıkarmış olabilecekleri fikrine katılıyor musun? Bu gibi sorularıma cevap vereceksin! Gel haydi, konuşup tartışalım. (ABD?ye giriş yasağım olmasaydı ben de oraya gelebilirdim). Adamlarını da yanında getir. Ben de ?Kaldığımız dershanede bize devlet yöneticileri hakkında saçma sapan seks masalları anlattılar?, ?Hocamız ?Akepeye oy verirseniz hakkımı helal etmem? dedi?, ?Kursta bizi çalıştırdıkları sorular harp okulu sınavında aynen çıktı? gibi iddialarda bulunan birkaç çocuk getireceğim yanımda. ?Camia? ile anlaşamadığı için hakkında uyuşturucu ticareti iftirasıyla dava açıldığını, davada beraat ettiği halde sürüm sürüm süründürüldüğünü iddia eden bir emniyet amiri de getireceğim. Latif Erdoğan?dan rica ederim, o da gelir inşaallah.

?Özür dileyenler hakkındaki şikâyetler geri çekilir? diye bir şey duydum. Ne münasebet! Özür borcu olan ben değilim, sensin! Tekrar ediyorum: 330 bin lira ödemeye hazırım. Gel, sana 330 bin liralık ?hakaret? edeyim. Dikkat buyur, hakaret kelimesi tırnak içinde. Sen öyle dediğin için. Aslında hakaret makaret değil yani. Pensilvanya?da hakikate hakaret mi diyorlar?

Hakan Albayrak

halbayrak@stargazete.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.