Bayram, seyran değil bankalar niye öptü!

Bayram, seyran değil bankalar niye öptü!
BDDK'nın kredi kartlarına getirdiği düzenleme can yakacak. 10 milyon kart sahibi krizin eşiğinde. Bankalar kayıpları için işin cinliğini çoktan buldu...



BDDK'nın kredi kartlarına getirdiği düzenleme can yakacak. 10 milyon kart sahibi krizin eşiğinde. Bankalar kayıpları için işin cinliğini çoktan buldu ama olan yine vatandaşa oldu.

Birkaç haftadır, kredi kartını kullandığım bankanın çağrı merkezlerinden cep telefonuma gelen çağrılarda artış oldu. Çağrılara, telefonumun üzerimde bulunmaması nedeniyle cevap verememiştim. Geri dönüş yaptığımda bant kaydı ile karşılaşıp kapattım.

Genelde bankaların müşterilerini aramaları için birkaç nedeni vardır. Bunlardan biri ya 'borçlusunuzdur' ve 'ödemeleriniz gecikmiştir' uyarırlar ya da kart limitinizi (her nedense her seferinde) eksik görmüşlerdir ve 'yükseltelim' teklifinde bulunurlar.

Birkaç aydır düzensiz ödeme yaptığım için açıkçası banka tarafından uyarılmayı bekliyordum. Birkaç gün sonra yeniden aradılar, telefonun diğer ucundaki bant kaydı 'kart limitinizi artıralım' teklifinde bulunuyordu. İster istemez bu durum karşısında şaşırdım.

Gerçi bankaların geçmiş dönemlerden kredi kartı ve limit dağıtmasına yabancı değildim ama son dönemdeki düzenlemelere rağmen ısrarlı arayışlarının nedenlerinin 'limit artışı' olması dikkatimi çekti.

Halk arasında bir söz vardır; 'bayram değil seyran değil bu bankalar beni neden öptü' diye düşünürken Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) hazırlıklarını Aralık 2010'da yaptığı Kredi Riski Yönetimi Tebliği ve 17 Aralık 2010 tarihinde Resmi Gazete?de yayımlanan Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik aklıma geldi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, ekonomi yönetiminin cari açık nedeniyle iç talebin yavaşlatılması yönünde aldığı tedbirlere 'kartlarda aylık limit ve asgari ödeme miktarının artırılması ve nakit çekim yasağı' düzenlemeleriyle eşlik etmişti. 'Ne anlama geliyor?' diye soracak olursanız; 'Toplam limit uygulaması olan kredi kartlarına aylık limit' koydu, ve 'kart borçlusunun yüzde 20 olan asgari ödeme oranını' yükselti, '3 ay kart borcunun yarısını ödemeyenlere nakit çekim yasağı' getirdi.

Örneğin kredi kartının toplam limiti 2 bin lira olan kart sahibine 'Ayda toplam limitinin yüzde 50'sinden (Bin Lira) fazla harcama yapamazsın' diyerek sınırladı. Diğer uygulaması ile de 'Eğer 3 ay boyunca kart borcunun yüzde 50'sini ödemezsen karttan nakit çekemezsin ve borcunun tamamını kapatmadan da limitini arttıramazsın' dedi.

BDDK düzenlemesindeki asgari ödeme tutarları da şu şekilde belirlendi.

Kredi kartı limiti 0 TL ? 4.999 TL arasında olan kredi kartları için :

17.12.2010 ? 16.12.2011 tarihleri arasında %20

17.12.2011 ? 16.12.2012 tarihleri arasında %22
17.12.2012?den itibaren %25

Kredi kartı limiti 5.000 TL ? 14.999 TL arasında olan kredi kartları için:


17.12.2010 ? 16.06.2011 tarihleri arasında %20

17.06.2011 ? 16.12.2011 tarihleri arasında %22
17.12.2011?den itibaren %25

Kredi kartı limiti 15.000 TL ? 19.999 TL arasında olan kredi kartları için:


17.12.2010 ? 16.06.2011 %20

17.06.2011 ? 16.12.2011 %22
17.12.2011 ? 16.06.2012 %25
17.06.2012 ? 16.12.2012 %28
17.12.2012?den itibaren %30

Kredi kartı limiti 20.000 TL ve üzeri olan kredi kartları için:


17.12.2010 ? 16.06.2011 %20

17.06.2011 ? 16.12.2011 %22
17.12.2011 ? 16.06.2012 %25
17.06.2012 ? 16.12.2012 %28
17.12.2012 ? 16.06.2013 %30
17.06.2013 ? 16.12.2013 %35
17.12.2013?den itibaren %40
Yeni kredi kartlarında da kullanım başlangıcı tarihinden itibaren bir yıllık sürenin dolmasına kadar dönem borcunun yüzde 40?ından aşağı olmayacak' şeklinde düzenlendi.

'Ayağını yorganına göre uzat' atasözünün BDDK dilindeki karşılığı bu şekilde oldu. Gelelim bankaların limit artırma ısrarına...


Bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Bankalar Kanunu'nunda ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasası'nda bankalara 'kredi ve kredi kartı' verirken istihbarat toplama zorunluğu getirilmiştir. Kartlarda bu yöntem pek uygulanmaz.


Yine 5464 sayılı yasada 'kredi kartı limiti kişinin belgelenebilir gelirinin 4 katını aşamaz' denilse de, bankalar genellikle yasayı dikkate almadıklarından 'borcunu ödeyemeyen kart kullanıcısı'na ısrarla limit artırma önerisi'nde bulunurlar.


Türkiye'de 50 milyonun üzerinde kredi kartı kullanıcısı var. Bu kullanıcılar arasında yaklaşık 10 milyonu hayatını asgari tutar ödeyerek ya da bir karttan para çekip diğerine yatırarak sürdürüyor.

Tüketici derneklerinin de gündeme getirdiği gibi bu uygulamayla birlikte sorunlu kart sahipleri banka kredisiyle kredilendirilmeliydi. Uygulama başlayalı 3 ayı henüz geçti. Asgari ödeme tutarları ile ilgili yaşanacak kriz patladı patlayacak.

Bu konudaki düzenleme bankaları garanti altına aldı ama kart sahipleri lehine bir düzenleme olmadı. Tedbir alınmazsa yaklaşık 10 milyon kart kullanıcısının neden olacağı 10 milyar TL'lik bir kriz ile karşı karşıya kalınabilir!

Merkez Bankası'nın son düzenlemesinde kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı TL için yüzde 2.12, aylık azami gecikme faizi oranı ise yüzde 2.62 olarak belirlemişti. Yani kredi kartına 1000 TL borcu olan tüketici 1 ay geciktirdiğinde 26,20 TL gecikme faizi ödüyor.

Bankaların tüketici kredi oranları ise 1,59-1,81 arasında değişiyor. 1000 lira ihtiyaç kredisi için bankalara ortalama 1195 TL ödeniyor, 12 aylık kredi kartı borcu gecikmesi için ise bu rakam 1,5 katına kadar çıkıyor. BDDK'nın sorunlu kartlar konusunda acilen tüketici lehine kararlar alması gerekiyor.

Gelelim bankaların son dönemdeki limit artırma cinliğine!

BDDK'nın banka kartlarına getirdiği aylık limit ile kart gelirlerinin düşmesini istemeyen bankalar mevcut müşterilerinin toplam limitlerini en az iki katına çıkararak, aynı harcamayı sürdürmesini istiyor.

Çünkü son dönemde bankaların karlılıklarında ciddi düşüşler var. Kredilere getirilen sınırlama, bankacılık işlemlerine getirilen düzenleme bankaların 'aşırı kar' hırslarını sekteye uğrattı.

Toplam limitin yarısı kadar aylık limit getirilen kartlar bankaların karlılıklarına büyük darbe vuracak. Kredi kartı piyasasında 'bonuscard, worldcard' gibi birkaç büyük oyuncu bundan aşırı derecede etkilenecek. Bu yüzden de yasal düzenlemenin 'arkasından dolaşmak' isteyen bankalar müşterilerini arayarak ısrarla kart limitlerini artırmalarını istiyor. Hatta müşterinin istediği zaman bankayı arayarak limitini artırabileceği bilgisini veriyor.

Ayrıca aylık limit uygulamasının tüketicinin satın alacağı ürünleri de etkileyeceği gerçeği de var. Bunun yansıması da harcamaların yapıldığı firmalara ister istemez yansıyacak.

Bankalar gecikmiş kart borçlularını da tüketici kredisi ile kredilendirip alacaklarına düzenleme getirmek yerine, tüketiciyi kat kat fazla borçlandırma yoluyla bir nevi kuyusunu kazıyor.

Tüketici Derneklerinin haykırışları cılız kalıyor ve kâle alınmıyor. BDDK herhangi bir düzenlemeye gitmiş değil. Yasal düzenlemenin muhatapı üç kesim arasında bankalar ve devlet kazançlı çıkarken yine olan vatandaşa oluyor.

Dünya ülkelerinin ağır krizler yaşadığu bu dönemin 'Ayağını yorganına göre uzatma' zamanı olduğunu kabul ediyorum ama önce vatandaşın boyuna uygun yorgan vermek gerekmiyor muydu?

Yok mu bu gidişata bir dur diyecek...


Hakan GÖKSEL - Haber 7

Twitter: hakan_goksel

hakan.goksel@haber7.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.