Batı'nın büyüklük taslayan, zorba ruhu birdir?
Cahiliye ruhunun kaynağını, tarih sayfalarına çıkışını, gelişmesini, yeryüzüne yerleşmesini, yayılmasını ve örgütlenip güç birliği yapılanması açık bir Siyonizm şeklinde devam ettiğini önceki yazılarımda açıklamaya çalıştım?
Siyonist Hıristiyanlık, müttefik Hıristiyanlık, evrensel diyalektik felsefesi, maddeci felsefe, Rothschild* devletinin ve dünya faiz sisteminin sembolü olan kapitalizm, Yahudilerin hâkim olduğu medya şeklinde bütün insan toplumlarına nasıl sızdığını anlatmaya çalıştım?
Yeryüzünde hangi millete bakarsan, muhakkak bu ruhun bir şekilde onlara bulaştığını, onlarda müşahhaslaştığını ve içlerine girdiğini görüyoruz?
Yahudi Marksizm ile kapitalizm arasında gidip gelen cahiliye ruhu hem gönüllü hem de mecburiyetten oradadır?
Dünyanın her neresinde devrimci oluşumlar ya da ilerlemeci veya radikal kültürel oluşumlar varsa, o oluşum muhakkak Troçkizm?i (Marksizm kuramı) savunur. Veya her nerede sırf hayvani ve suç şebekesi olan örgüt varsa, o örgüt muhakkak uyuşturucu yetiştirip pazarlar ve yeryüzünde bozgunculuk yapar?
Şöyle ya da böyle cahiliye ruhu dolaşmakta ve uzak yakın herkesi etkilemektedir. İşte batı medeniyeti o ruhun cesede bürünmüş halidir. Kendilerinin itirafıyla Batı medeniyeti Yahudi-Hıristiyan kültürü ile Roma-Yunan mirasının bir yansımasından başkası değildir?
Batı medeniyeti ile Yahudi-Hıristiyan ve Roma-Yunan kültürü arasındaki bu soy ilişkisini ve bunun yeryüzüne yayılan uzantılarını ısrarla durduk. Kur?an Yahudi ve Hıristiyanlara büyük bir yer ayırmıştır. Bunu yaşanmış bitmiş tarihi olayları anlatmak ya da sırf öncekilerden ibret almak için yapmamıştır? Aksine, bize yol göstermek, ahrette kurtuluşa ermek, dünyada Allah?ın halifesi, ahrette efendimizin şefaatine ulaşabilmek için toplum olarak uyanmamız gerekir?
Yeryüzü ve üzerindeki halklar, iki ruhun üzerinde hâkimiyet kurmak için mücadele ettiği bir beden gibidir. Bu ruhlardan biri bugün için Batı medeniyetidir. Batı medeniyeti Yahudi Hıristiyan kültüründen bahsederken Yahudiliği, kültür yapısının ilk unsuru olarak görür. İkinci ruh ise hala dünya ufuklarında asırlarca süren uykusundan uyanma mücadelesi veren ?İslam Milleti? dir.
Düşmanımızın bize kurduğu komploya karşı korunmanın yolu, Yüce Allah?ın emrettiği gibi içimizdeki münafıklara ve bizimle aynı rengi taşıyan hemcinslerimize karşı uyanık olmaktır. Sonrada dış düşmanların bize karşı kurduğu tehlikeli tuzağa dikkat etmektir?
Biz Müslüman milletler kardeşiz ve tabii ki biz ayrılamayız..
Müslüman tek millettir?
Küfür de tek millettir?
Yüce Allah; "Onların milletine (dinine)"(1)diye buyurarak (hıristiyan ve yahûdiler iki ayrı dine mensup oldukları olduğu halde) "millet" kelimesini tekil olarak zikretmiştir.
Yani burada iki ayrı milletten kasıt, İslâm ve küfürdür. Bunun delili ise Peygamber Efendimiz'in: "Müslüman, kâfire mirasçı olmaz."(2) anlamındaki bir başka hadisidir.
Hz. Peygamber'in de: "İki ayrı millete mensup kimseler arasında mirasçılık olmaz"(3) hadisini de delil gösterirler.
Yani burada iki ayrı milletten kasıt, İslâm ve küfürdür.
Kur?an-ı Kerim bize Ad, İrem, Semûd ve başka milletlerin yaşadığı kasabalardan bahseder. Acaba Kur?an bize neden yok olmuş Britanya İmparatorluğu, ondan önce Cengiz Han İmparatorluğu ve daha sonraki Amerika ve Rusya İmparatorlukları gibi gelecekteki süper devletlerinden bahsetmez? Acaba Kur?an neden bize Yahudilik, Hıristiyanlık, putperestlik gibi inanışlardan, büyüklük, zayıflık, kötü tuzak, münafıklık gibi karakterlerden ve iman, takva, İslam, İhsan ve cihat gibi değerlere ters alışkanlıklardan bahseder de bizzat olayların kendisini anlatmaz?
Kur?an?ın ne olduğunu bilmemek, Kur?an?ın sonsuzluğu, hakkı, evrenselliği, dünya ve ahret işlerini, dünyevî ve uhrevî hükümranlık işlerini, gökyüzü ve yeryüzünü, geçmişi ve geleceği, yaratıcı ve yaratılanı, peygamberleri ve peygamber gönderilen kavimleri, melekleri ve cinleri, yük ve besi hayvanlarını kuşatan bir şümullüğe sahip olduğunun farkında olmamak, yüce Allah?ı unutanların bu Kur?an?ı terk etmelerine vesile olmuştur. Bunlar Kur?an yerine eski kavimlerin efsanelerini kendilerine din edinmişlerdir?.
Kur?an geçmiş ya da geleceğin tarih kitabı değildir ki kıyamet gününe kadar birbirini izleyecek devletler hakkında ayrıntılı bilgiler versin. Bilakis Kur?an gerek fert olarak senin için ve gerekse toplum olarak bizim için bir hidayet rehberidir. Hepimiz imtihan yurdundan, hesap ve sonsuzluk yurduna doğru hareket etmekteyiz. Kur?an da hem ferdi hem de toplumsal kurtuluş için lazım olan anahtarlar mevcuttur. Sünnet-i Nebevî de kıyamet gününe kadar gerek bizim dışımızdaki kavimlerin cahiliye yaşantıları ve gerekse içimizdeki fitne ve çalkantıların hepsine işaret etmiştir?
Gerek Kur?an?ın özlü ifadelerini ve gerekse Nebevi Sünnetteki ayrıntıları iç ve dış dünyamızdaki olayları anlamak büyük bir sorumluluktur. Eğer dürüst olur, inanıp kendimizi değiştirirsek bu çabalarımız, Allah?ın muvaffaketiyle başarılı olur. Aksi takdirde aykırı davranır, isyan eder ve kendi hatalarımızı başkalarına atarsak o zaman da kendi yaptıklarımızın cezasını görürüz?
İslam düşmanları kendi özel çıkarları, tuzak ve planlarının amacı bize zarar verme, sömürü sisteminin devamı için bizi hep ikinci planda tutmak ve ifsat etmeye, bunaltmaya devam etmek? Ağızlarından kin kusarak, içlerinde sakladıkları kin ve nefret tohumlarının Eski Haclı zihniyeti olduğu ortadadır?
Evet. Batı ruhu, daha beşikteyken İslam?a karşı nefret sütüyle beslenen Batı medeniyetinin dokularına kadar girmiştir?
Batı?nın kültür ruhu birdir. Bu ruh, yeryüzünde büyüklük taslayan düşmanın ruhudur. Onlarca yüzü, maskesi, rejimi ve dili vardır. Liberalizm ve sosyalizm çehreleriyle, Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi kuruluş temelleriyle, Yunan putçuluğu ve Roma?dan tevarüs edilen kibriyle Batının cahiliye düzeninden, ruhundan bahsediyorum?
Yani. Bizim uzun vadeli davamız ile kısa vadeli âcil davalarımızın başarılı olması, düşmanların komplolarına ve mütekebbir güçlerin tuzaklarına rağmen kendimizi değiştirmemize bağlıdır? ve kendimizi değiştirmemiz, parametremizi yenilememiz, imanı kalplerimizde derinleştirmemiz, müminlerin köklü ahlak değeri olan ?ihlas?lı olmalıyız?
Batı ruhunun etkisinden, Siyonist dünyanın meydan okumalarından ancak iç değişimle kurtulabiliriz?
Bu değişimle birlikte fıtratımıza uygun körelmiş iman duygular bilenir, eğri eğimler doğrulur, ölmüş kişilikler dirilir, güç toplanır, adâlet sağlanır, mazluma insaf edilir, mevcut meydan okumaların üstesinden gelineceğini muştularcasına uzak vadede parlak gelecekler hazırlanır?
Siyonistlerin milletleri saran bu hastalıklarının ilacı, tedavi yöntemi ruhi, ilmi, imani ve ihsani kalkınma hamlelerini dikkate almak, tehlikelerin üzerine atılmak, Allah?ın merhamet dolu yasasıyla yaptığı çağrıya kulak vermek, yeryüzünde evrensel yasanın gerektirdiği şartlar gerçekleştirdiğinde Allah?ın gecikmeyen zaferini dilemektir?
Siyonistler yeryüzündeki İslam milletlerini sıcak çatışma ortamına sokmuştur?
İslam milletleri adil devlet başkanları seçmek ve yaşatma yükünü omuzlamaları gerekiyor?
Artık İslam milletleri hiçbir sorumluluk yüklenmeden iktidar organlarına lanetler yağdıran bir muhalefet değildir?
Evet.
Sorulması gereken soru şudur:
Allah?ın destek ve vaadini hak etmek için Allah?ın evrensel yasasına riayet edecek miyiz?
Efendimizin yolunu kendimize yöntem seçecek miyiz?
Asıl hakikat Allah?ın evrensel yasasında da gizlidir. Bu yasa bize, varoluş sebebini açıkladığı gibi her şeyi bilen hikmet sahibi varlık katında çizilmiş kader çerçevesinde Allah'ın insanları birbirleriyle savmasını da açıklar?
Ez biyânbân-ı adem tâ ser-i bâzâr-i vücüd
Be-telâş-ı kefenî âmede uryânî çend**
?İnsan denen mahluk, yokluk sahrasından bu varlık pazarına, bir kefen satın almak için gelen bir alay çıplaktan ibarettir.?
İslam?ın tabiri veçhile bu tehidest avdeti ?eli boş dönüşü? önlemek için, ancak gaflet uykusundan bir an evvel uyanmak lazım. Her ne kadar malı mülkü bırakıyorsak da, ashebı yeminden olmaya çalışmak, burada bıraktığımız nimetlerin karşılığını Ku?an-ı Kerim?in beyanına göre kavuşmak saadeti içinde, dosdoğru bir hayat geçirmemiz lazım?
Binaenaleyh, ahirete imanı olmayan kimse her fenalığa cür'et eder ve hiçbir kötülükten çekinmez. Zira, akıbet korkusu yoktur ki fenalığa cür'etden onu men' etsin,
Cenab-ı Hak açıkça beyan buyuruyor:
?Herkes iyi kötü yaptığı işin karşılığını görecektir.? (4)
Efendimiz (s.a) şu beyanı hiç kimsenin hatırından çıkmamalıdır:
"İyiliğin günü geçmez, günah unutulmaz, her şeyin karşılığını veren Allah da ölmez. Dilediğini yap. Fakat aynen karşılığını muhakkak göreceksin.?
Cenab-ı Hak buyuruyor:
?Herkes kendi yaptığından, kendisi sorumludur.? (5)
?Kimse, başkasının şahsi suçundan sorumlu değildir..?
Yani Müslüman, kendi yaptıklarının hesabını Allah?a yalnız kendi verecektir?
77 yıl önce aramızdan ayrılan büyük usta Milli Şairimiz Mehmet Akif'i yoğun duygularla hatırlıyor, rahmetle anıyoruz?
Sözlerimizi Mehmet Akif'in şu meşhur sözleriyle bitirelim:
"Kadermiş!" Öyle mi? Hâşâ, bu söz değil doğru:
Belânı istedin, Allah da verdi... Doğrusu bu.? (6)
***
Çalış, dünyada insan ol, elindeyken henüz dünya;
Öbür dünyada insanlık değilmiş yağma, gördün ya!
***
?Ağlarım ağlatamam, hissederim söyleyemem,
?Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzarım??
Allah rahmet eylesin.
Mehmet Yürekli, adanapost
05.01.14, Adana
mehmetyurekli055@gmail.com
Kaynakça:
*Rothschild Para İmparatorluğu. (Derin Yahudi Devleti)
**İranlı Bir Şair
1-Bakara, 2, 120
2-(Buhârî, Ferâiz 26; Müslim, Ferâiz1; Ebû Dâvud, Ferâiz 10; Tirmizî, Ferâiz 15)
3-(Ebû Dâvud, Ferâiz 10; Tirmizî, Ferâiz 16; İbn Mâce, Ferâiz 6; Ahmed bin Hanbel, II/187)
4-Zilzâl Sûresi, 7,8
5-Bakara, 2, 134
6- Safahat - Fatih Kürsüsünde - S.267-8
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.