Başkan Erdogan,"Memur Sen olarak ilk günden bu yana Millet ve Millet iradesi dedik. "

Memur Sen Adana İl Başkanı Muhammet ERDOĞAN yaptığı konuşmada;

Demokrasinin toplumsal hayatın her alanına ayrı ayrı özgürlükler sağlayacağı inancını taşıyan ve Anayasası ile ona bağlı yürütülen sistemin sivil, özgürlükçü, demokratik olmasının gerekliliğini, darbe anlayışının son bularak kalkınmanın, gelişmenin önünün açılmasının bu noktadan süreklilik kazanacağını gören Memur Sen?in Türkiye?nin ve Dünya?nın geleceğini ilgilendiren konferansımıza hoş geldiniz sefalar getirdiniz.

Memur Sen olarak ilk günden bu yana Millet ve Millet iradesi dedik. Ülkenin kendisiyle barışmasının; özgüvenli bireylerden kurulu toplum olması, işlerinde performansının yükselerek kalkınmasının yolunun, inançlarını, tercihlerini kendi iradesiyle dayatmalar olmadan özgürce yaşaması ile güçlü bireylerden kurulu devlet olmakla mümkün olacağını savunduk.

Temel hak ve özgürlüklerin ancak demokratik bir yönetim biçiminde hayat bulacağı gerçeğiyle özgürlük ve demokrasiden yana taraf olduk, olmaya da devam ediyoruz. Bunun için Milletimizin iradesini boşa çıkaran korku politikaları ile oluşturulan vesayet sisteminin hep karşısında olduk.

Bu noktada Memur Sen?in bu konudaki şiddet içermeyen ancak aktif direniş anlayışıyla yaptığı eylemlerden bahsedecek olursak; Vesayetin deşifresi için eylemlerde bulunduk. Darbelere, darbecilerin oyunlarına karşı Millete ve Millet iradesine sahip çıkarak, demokrasiyi askıya alma girişimlerini sonuçsuz bırakan ?otak akıl? mitingleri düzenleyerek sivil toplum ve sendikal mücadele tarihinde yepyeni bir sayfa açtık.

Siz inançlarınızı yaşayarak bu ülkeyi yönetemezsiniz. Sizin oyunuzla bizim oyumuz aynı olamaz denilen noktada, hayır biz bu ülkenin gerçek sahibiyiz, bizim irademizle, kardeşliğimizle, inancımızla, mukaddesatımızla kurtulan bu topraklar yine önceden Dünya?nın bu coğrafyadan yönetilmiş olduğu gibi bizim irademizle o günlere dönecektir.

Bizim irademizi yok sayanlara, kardeşliğimize kastederek bizi bizle vurmak isteyenlere boyun eğmedik. Bu uğurda Milletin kendine güvenen özgüveniyle özgürlüğün ve tam demokrasinin savunucusuyuz.

Bu bilinçle Memur Sen tarafından ülkemizin darbelerden ve darbeci zihniyetten kurtulmasına zemin için Ocak 2010 da Uluslararası Demokrasi Kongresi düzenlendi.

Türkiye Cumhuriyet?inin kurtuluş, kuruluş ve varoluşunun temeli olan ?Egemenlik kayıtsız şartsız Milletindir!? ilkesini önemseyen sivil toplum örgütü olarak,

Ülkemiz ve insanlarımız adına en önemli talebimiz; çağdaş demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile hayata geçirilmesi, demokratikleşmeye dönük adımlarımızın sayısını ve hızını artıracak sivil idare ve milletin ürünü yeni bir Anayasa?ya sahip olmaktır.

İşte Memur Sen olarak talebinin takipçisi olup, 12 Eylül 2010 Referandumunda demokrasiyi geliştiren yolda kısmen iyileştirmeleri içeren, darbecilerin önünü sonuna kadar kesen Anayasa değişikliğini; yeterli olmayacağı bilinciyle toplu sözleşmeye de toplumsal sözleşmeye de evet diyerek destek verdik.

Sahada ?nasıl bir anayasa istiyorsunuz? diye sorarak 50 000 kişi üzerinde en büyük çapta anket çalışmasını gerçekleştirdik. Buradan çıkan sonuçları rapor halinde değerlendirdik. Ankete katılanların %61?i Mutlaka yeni anayasanın yapılması gerektiğini düşünüyor. Yeni Anayasaya gerek yok diyenlerin oranı %7,1 oranında dolayısıyla buradan kamuoyunun büyük çoğunluğunun yeni anayasa istediği sonucu çıkmıştır.

Aynı anket çalışmasında Başkanlık Sistemi ile ilgili konuda hemen hemen eşitlik söz konusudur. Başkanlık Sistemini isteyenlerin oranı %41,9 iken karşı çıkanların oranı %40,9 dur. Olsa da olur olmasa da olur diyenlerin oranı da %17,1 düzeyinde önemli bir noktadadır. Bu toplumumuzun başkanlık sistemi hakkında sağlıklı bir bilgisinin olmamasından kaynaklandığı sonucunu doğurmaktadır. Dolayısıyla başkanlık sistemi konusunda kararlı bir tercihi sağlamak için bilgilendirmelerin gerçekleşmesi gerektiği ortaya çıkmıştır.

Yine Memur Sen olarak, Uluslararası Yeni Anayasa Kongresi düzenledik ve hazırladığımız Anayasa Metnini TBMM?ne sunduk.

Haziran 2011 Yılında seçim meydanlarında tüm siyasi partilerin vadinde yer alan ve kamuoyu tarafından da gerekli olduğunun kaçınılmaz olduğu olgusu oluşan, özgürlükçü ve demokratik Anayasa?nın bir an önce yazılmasını bekliyoruz. Anayasa yapım çalışmalarının içinde yer alarak, yakından takip ediyoruz. Bu konuda bilinmesini isteriz ki kamuoyunun talebi ve beklentisinin tam olduğu yeni Anayasanın yapımını tıkayacak olanların, masadan kalkanların önünü biz ve milletimiz sonuna kadar kapatacağız.

Tarihin derinliklerinden günümüze gelene değin Milletimiz birçok devletler, imparatorluklar kurmuş, imparatorluklarda kanunlarını oluşturmuş olup, devletçilik ve sistem geleneğine haiz toplum mensubu olarak, İslamiyet?i kabulümüzle inancımızın bayraktarlığını yaptık. Sevgiyi rehber ederek, inanç özgürlüklerine saygı ve hoş görü ortamında tüm halkların birlikteliğini sağladık.

Osmanlı İmparatorluğu ile bu coğrafyadan Dünya?yı inançlara saygı duyarak, adaletle hükmederek, birbirini öteki görenleri yargıda adaleti sağlayıp birbiriyle kucaklaştırıp, tüm insanlara değer vererek, ayrım yapmadan inançlarında özgür bırakarak, sahiplenerek hükümranlığımızı, Milletine güvenen özgüvenli devlet yönetimi gösterdik.

İmparatorluğumuz saltanat sistemi olmasına rağmen yargı erginin ayrılığı ile yönetim göstererek, kısmen yasama ve yürütmede de kuvvetler ayrılığı prensibini uygulamıştır. Dünya bizim sistemimizi inceleyerek örnek almış demokrasi ile bütünleştirip kurdukları sistemlerle Anayasa ve yönetim şekillerini oluşturmuşlardır.

Bizim Milletimiz tarihinden aldığı bu güç ve sinerjiyle yeryüzünde uygulanan veya uygulanmayan en iyi Anayasayı ve yönetimi oluşturacak güç ve birikime sahiptir. Yapılması gereken birikimine, Milletine ve tercihlerine güvenerek, Milletin iradesine yaslanıp, örneklerini aynen kopyalamadan, kendi uygulamalarımızdan ve diğer Milletlerin uygulamalarından yararlanarak, bizim kendimize özgü sivil, özgürlükçü ve demokratik Anayasa?mızı ve yönetimimizi oluşturmaktır.

Çok kıymetli hazirun Yeni Anayasadan Taleplerimiz;

Gündemde bir konu olarak, biz şu an üyelerimizle kamuda kılık kıyafet özgürlüğü için inanca ve tercihe göre giyim konusunda fiilen eylem gerçekleştirmekteyiz. Bir aylık kısa bir sürede 12 Milyon 300 Bin imza ile toplumsal mutabakatın sağlandığı bu konuda, darbe ürünü yönetmelikle oluşturulan, Anayasada ve izleyen kanunlarda karşılığı bulunmayan yasaklayıcı yönetmeliğin iptalini ve Yeni Anayasada da İnanç ve tercih özgürlüğünü kısıtlayan herhangi bir mevzuatın oluşturulamaması için önlem içeren maddenin yazılmasını istiyoruz.

Evrensel Hukuk ilkeleri dikkate alınarak, Kamu Görevlilerine grev ve siyaset hakkının oluşturulmasının yanında;

Kanun önünde eşitlik ilkesine sadık bir TÜRKİYE,

Ülkenin önünün tıkanmasına sebep olan kısır inatlaşmaların olmasını engelleyen, koalisyonlara muhtaç olmayarak, güçlü yürütme, güçlü yasama, güçlü yargının birbirine eşit ama kuvvetler ayrılığı ile birbirine etkisi minimize edilmiş, kuvvetlerin ayrılığını çatışma nedeni olmaktan çıkarmayı başarmış bir TÜRKİYE,

Laiklik ilkesini özgürlüklerin teminatı olarak gören bir TÜRKİYE,

İdarenin de iradenin de sivillere ait olduğu bir TÜRKİYE,

Bağımsızlık kadar tarafsızlığı da uygulayan yargıya sahip bir TÜRKİYE,

Hem özgürlük, hem güvenlik diyebilen bir TÜRKİYE istiyor, bekliyor ve talep ediyoruz.

Çok Kıymetli Hazırun;

İnsanımızın daha özgür, daha demokratik Türkiye talebini karşılamak için olması gerekenlere fazlasıyla sahibiz. Çünkü

Dün demokrasiyi savunan sivil toplum örgütleri yoktu, bugün var.

Dün egemenliğin ezdiği millet vardı, bugün egemenliğin sahibi olduğunu bilen bir millet var.

Dün Silahlı Kuvvetlerden talimat bekleyen siyasetçiler vardı, bu gün orduya görevini hatırlatan siyaset var.

Dün darbelere zemin hazırlamayı bilim adamlığı sayanlar vardı, bugün darbe savmayı onur sayan bilim adamları var.

Dün militer güçlerden ?arkama takıl? emri bekleyenler, bugün ise demokrasi ve milli egemenlik için ortak akıl diyenler var.

Dün darbeyi desteklediği için kutsananlar varken, bugün darbeye yeltendiği için yargılananlar var.

Dün darbecileri takdir etmeye hazır bir basın tekeli vardı, bugün darbeye yeltenenleri teşhir edecek özgür basın organları var.

O halde ne bekliyoruz. Daha özgür, daha güçlü, daha sivil, daha demokrat, bir Türkiye?yi inşa edecek, hem özüyle, hem de sözüyle sivil ve yeni bir Anayasa yapalım. Öyle bir Anayasa ve yönetim yapalım ki sadece Türkiye?yi değil bulunduğumuz coğrafyadan başımızı kaldırarak, Tüm Dünya?yı görelim, tüm insanları görelim ve kucaklayalım.

Bu duygularla başta Sayın Valim, Anayasa Komisyonu Başkanım, Aile, Sağlık, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanım, Milletvekillerim olmak üzere, Adana il sınırlarından, komşu vilayetlerden ?YENİ ANAYASA ve BAŞKANLIK SİSTEMİ? konulu Konferansımıza katılan katkıda bulunan siz değerli konuklarımıza teşekkür ediyor. Saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Muhammet ERDOĞAN

Memur Sen Adana İl Başkanı