Basında sansürün kaldırılması ve geleneksel Gazeteciler gün mesajı

Çağdaş demokrasilerde devletin başlıca görevlerinden biri de halkın haber alma hakkının ve ifade özgürlüğünün önündeki engelleri ortadan kaldırmaktır. Çünkü medya görevini ne kadar iyi yaparsa, bireyler ve toplum da kendini o kadar iyi ifade etme imkânına kavuşabilir.

Ülkemiz için 24 Temmuz 1908 tarihi, basında sansürün kaldırılması ve özgür basının oluşumu bakımından simgesel bir dönemeçtir. O günden bu yana basınımız giderek belli bir serbestîye doğru yol almış olsa da bu 105 yıllık süreçte yaşanan olağanüstü dönemler basın ve ifade özgürlüğü bakımından çok sıkıntılı durumlara sahne olmuştur.

Memnuniyetle görmekteyiz ki özellikle son 10 yılda kat edilen aşamalar göz önüne alındığında ülkemiz, basın özgürlüğü alanında çağdaş dünyaya örnek teşkil edecek seviyeye gelmiş bulunmaktadır.  Bu süre içinde Basın Kanunu, Ceza Kanunu, RTÜK Kanunu gibi hukukî  metinlerde yapılan değişiklikler ve bu kapsamdaki uygulamalarla, medyanın görevini en iyi şekilde, baskısız bir ortamda yapması  amaçlanmaktadır.

Öte yandan medya da bireysel hakları ve kamu yararını esas alan bir anlayışla 4. kuvvet olmanın gereklerini titizlikle yerine getirmelidir. Muazzam bir etkileme, kanaat oluşturma ve yönlendirme gücüne sahip olan günümüz medyası, bu büyük sorumluluğunu gereğince yerine getiremezse bu durumun sonuçları hem bizler hem de gelecek kuşaklarımız için büyük olumsuzluklara yol açabilir.

Gerek hükümet olarak gerek sorumluluk alanımdaki kurumlar olarak amacımız, medyanın kamuoyunu aydınlatma görevini yapacağı en iyi ortamı tesis etmektir. Medyamızın da böylesine önemli ve ulvi görevi yaparken, tarihsel sorumluluğunun farkında olarak sadece gerçekleri yansıtma gayesiyle hareket etmesi umudunu ve beklentisini taşımaktayım.

Bu düşüncelerle tüm medya mensuplarımızın 24 Temmuz Basında Sansürün İlk Kez Kaldırılışı ve Geleneksel Gazeteciler Günü?nü tebrik eder, başarı dileklerimle en içten selamlarımı, sevgilerimi sunarım.